"Ölüyorum."Ter içinde salonumun parkesine kendini atan bedene baktım.
"Manny!Kalk yerden ablacım."
Can çekişir gibi elini bana doğru uzattı.
"Noona çok yoruyorlar bizi.Oruçluyum ben!Oruçlu!"
Artık gerçekten belirgin olan karnımı tutarak bağdaş kurarak başının dibine oturdum.
"Kuzum kalk biraz içerde uyu.Bak Chanyeol abinde oruçlu,oruçlu çalışıyor.Hadi bakalım salma hemen kendini."
Ağlar gibi sesler çıkarıp kafasını karnımın üstüne koydu.
"Pişt sen içerdeki!Hayat sana güzel beya!"
Manny sırıtırken kafasına patlattım.
"Oruç kafana vurdu iyicene.Kalk la eşek sıpası seni!"
Manny ıkına ıkına ayağa kalktığında aşağıdan ona baktım.
"Noona sende kalksana."
Tepeden bana bakmaya devam ederken gözlerimi devirdim.
"Keyfimden mi oturuyor gibi gözküyorum?Tut be beni!"
Ellerimden tutup ayağa kaldırdıktan sonra Manny içerideki misafir odalarından kendine ait olana gitti.
O kadar sahiplenmiştiki odayı,artık misafir odası yerine Manny'nin odasına dönüşmüştü.Kapı çaldığında kapıya gidip açtım.
"Sürpriz!"
Annem kapıdaki kadınlar ordusuyla bana sarıldığında şaşkınca onlara baktım.
"Hayırdır anne?"
Annem karnımı sevip arkasındaki ekibe gelmelerini işaret edip eve girdi.
İçeri giren bizimkiler teker teker bana sarılıp annemin peşine takıldılar.
"Ramazan geldi.Bizde toplandık geldik.Hep beraber bir sofra kuralım dedik.Ben bütün herkesi haberdar ettim kuzum.Bu akşam sendeyiz."
Ben anneme aval aval bakarken hepsi çoktan mutfağa geçmişti.
İftara ordu ağırlayacaktım!
"Anne!"
Mutfağa koşarak girdiğimde herkes vızır vızır hazırlık yapıyordu.
"Ne~!"
Ocakta salça kavuran annemin yanına gittim.
"Anneciğim!Önceden bir haber verseydiniz!"
Annem düz suratıma bakıp gözlerini devirdi.
"Haber vereydikte sende bu hamile halinle işe kalkışsaydın demi!Geç Dilan'a yardım et!"
Dudaklarımı büzüp ayaklarımı sürüye sürüye Dilan'ın yanına gittim.
"Yavru kuzum."
Dilan'ın omzundan kafamı uzatıp doğradığı kıvırcığa baktım.
"Efendim kuzum?"
Dilan ağzıma bir parça kıvırcık uzattıktan sonra yanağımı öptü.
"Sıkıldım ben.Banada bir iş versenize."
Dilan elindeki bıçağı gösterip kaşlarını çattı.
"Doğrarım kız seni.Geç içeri otur."
Oflayarak Dilan'ın yanından uzaklaşıp etrafa bakındım.
Yapacak hiçbir şey yoktu.
İftarada beş saat kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~AH BU HYUNGLAR~
HumorYeni bir ülke,yeni bir üniversite,yeni insanlar ve yeni bir iş yeri. Birde bunların üstesinden tek başına geliyorsan bunlara çılgın hyunglarda eklenince daha da zorlaşmaz mı? Bizlere de bu serüveni okumak düşer.^-^