~AH BU HYUNGLAR~

Kızım

Suho'nun özel olarak kapattırdığı lunaparka bakarken neşeyle bağırdım.

"Hızlı tren!!!"

Burası gerçekten çok büyüktü.Hiç görmediğim kadar büyük ve büyüleyici.
Çocuklar için ayrı bir yer ve yetişkinler içinde ayrı bir yer vardı.
Çamaşır makinesinden,korku tüneline kadar her şey mevcuttu.
Ve benim gibi bir çılgını buraya getirerek hiç iyi yapmamışlardı.

"Hedefimiz hızlı tren!"

Chanyeol'u kolundan çekiştirerek en öne oturturken diğerleride arkadaki koltuklara dizilmişlerdi.

Tren yavaş yavaş yukarı tırmanırken sevinçle ellerimi çırptım.Tepeye geldiğimizde bağırdım.

"Hazır mıyız gençler?!"

"Eve-AAAAA!"

Cevap veremeden tren hızla aşağı inmeye başladığında ellerimi kaldırarak avazım çıktığım kadar bağırdım.

Sonunda tren durduğunda hızımı alamamış diğerlerini beklemeden koluma taktığım Chanyeol ile korku tüneline atılmıştım.
Diğerleri de hızla arkadaki koltuklara doluştuklarında maceramız başlamıştı.

Tabi bir şeyi hesaba katmayı unutmuştum.
KARANLIK!

Chanyeol'un koluna yapıştığımdan bana bakarak kıkırdadı.

"Hızlı trende ki çılgın sen değilmiş gibi şimdi korkuyorsun woah gerçekten tuhaf bir eşe sahibim."

Cevap vermemeyi tercih ederek daha çok sokuldum.

Önümüze çıkan iskeletle çığlığı basarken diğerleri halime kahkaha atıyordu.
Hadi ama ne zaman bitecekti bu işkence!
Karanlık içinde ilerlemeye devam ederken etraftan gelen korkunç sesler ve sahte çığlıklar insanın tüylerini ürpertiyordu.
Koluma değen ellerle çığlığı bastığımda bu sefer arkadakilerde çığlık atıyordu.
Artık burdan kurtulmak istiyordum.

Karanlıktan çıkıp aydınlığa ulaştığımızda tertemiz gökyüzüne bakıp ellerimi açtım.

"Allah’ım bizi koruduğun için şükürler olsun."

Şimdi enerjik Zehra'ya geri dönüş zamanıydı.

"Makas!!!"

-YARIM SAAT SONRA-

"Zincir!!!"

"Hayır!"

Tüm grup yavaştan isyan bayraklarını çekerken sırıtarak kafamı iki yana salladım.

"Evet!"

-1 SAAT SONRA-

"Yeter! Dayanamıyorum.İçim dışıma çıktı artık."

Dilan isyan ederek kendini Kai'nin kollarına atarken diğerleri kendini meydandaki banklara attılar.

"İyi siz bilirsiniz,ben de Chanyeol'le eğlenceme devam ederim."

Chanyeol hızla kendini kolumdan çıkararak benden uzaklaştı.

"Bu kadar eğlence bana da fazla hayatım."

Suratımı asarken Kris'in kolunu omzuma atmasıyla ona baktım.

"Ben ne güne duruyorum güzellik.Hadi maceralara atılalım."

Kris'i çekiştirerek aşk tüneline sürüklerken bizimkilerde duysun diye sesli konuştum.

"Sen yetersin hyung.Aşk tünelinde çok eğleneceğiz."

Kris sırıtarak arkaya bakarken,arkadan büyük bir patırdı koptu.
Kolumu biri tutup beni durdururken durduran kişiye baktım.

"Hayatım şaka yaptım.Hadi aşk tüneline beraber girelim."