Yeni bir ülke,yeni bir üniversite,yeni insanlar ve yeni bir iş yeri.
Birde bunların üstesinden tek başına geliyorsan bunlara çılgın hyunglarda eklenince daha da zorlaşmaz mı?
Bizlere de bu serüveni okumak düşer.^-^
Beni bir anda kolumdan tutup evdeki spor salonuna indirdi. Kocaman basket sahası olan yere sürükleyerek eline bir tane basket topu aldı.
"Benimle bir maça var mısınız hanımefendi?"
"Keyifle beyefendi."
Topu yavaş yavaş sektirerek gözlerime baktı.Seri adımlarla bana ilerlerken arkamdaki potayı korumak adına önünde bariyer olmaya çalıştım ama sadece çalıştım.Bir anda ters dönerek topu etrafımdan geçirip potaya soktuğunda havalı bir şekilde elini saçlarından geçirmişti.Topu bana atarak bana hak tanırken topu potaya sürmeye başladım.Önümde kocaman bir savunma oluştururken topu bacak arasından geçirip potaya soktum.Hey benim branşım basketboldu. Bana şaşkınlıkla bakarken göz kırpıp atış sıramı ona devrettim.Topu parmağında çevirerek yandan bir gülüş attı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Biz böyle atışlara devam ederken Chan öndeydi.Yine top ondayken ona engel olmaya çalışırken koca bedenine resmen kafa atmıştım. Dengemi kaybederken kollarını belime sarmıştı.Bedenimi bedenine yaslarken gözlerimi kaçırdım.Gözlerini benden ayırmazken elindeki topu potaya fırlattı.
