Zayn.
"Gel bakalım, bebeğim." Marlena'yı kucağıma alıp odasından çıktım. Odasına koyduğum telsiz sayesinde onu çok rahat duyabiliyordum.Her sabah altı civarı uyanıyor,ağlama sesiyle benim uyumama da izin vermiyordu.
Aslında her ne kadar onunla aynı yatakta uyumak istesemde cesaret edemiyordum. Henüz bir buçuk yaşındaydı ve ben ona göre fazlasıyla iriydim. Onu yanlışlıkla incitmekten korkuyordum.
Mutfağa indim ve buzdolabından sütünü aldım. Her sabah ve geceleri uyumadan önce ona süt veriyordum. Bu ne kadar doğruydu bilmiyorum fakat seviyordu. Sütünü her zamanki cezveye biraz döktüm ve ısınması için ocağa koydum. Aynı zamamda Marlena'yı kontrol ediyordum. Uyku sersemliğiyle kafasını omzuma koymuş etrafı inceliyordu. Benim güzel bebeğim.
Faith saat yedide gelecekti. Bir kaç gün kendi evinde kalıp, eşyalarını toparlayacaktı. Ona zaman vermiştim, daha sonra da temelli olarak evimize yani Marlena ve benim yanıma yerleşecekti. Böyle konuşmuştuk. İşin şartlarını kabul ettikten sonra biraz daha oturup kafeden ayrılmıştık. Eve geldiğim gibi bir kaç evrak hazırlamıştım. Yazılı bir anlaşma olmasını istiyordum. Bir de Marlena hakkında bir çok bilgiyi yazıcıdan çıkartıp toparlamıştım. Marlena hakkında bir çok şeyi öğrenmesi gerekiyordu. Alerjisi olduğu yiyecekleri, uyku saatlerini, hangi saatlerde süt verileceğini, dışarı çıktıklarında
gidebileceği yerleri ve daha bir sürü şeyi öğrenmesi gerekiyordu. Bunlar benim ve kızım için önemli şeylerdi.Faith de garip bir şeyler vardı. Tuhaf bir şekilde kendimi ona güvenmiş hissediyordum.Kızıma iyi bakacağını hissediyordum. Sanarım anne şefkati bana iyi sinyaller göndermişti.
Düşünceler dalmışken, cezveden gelen ses buna son vermişti. Sütü biberona döktükten sonra içine kaşık çikolatalı toz nesquik attım. Nedenini bilmediğim bir şekilde Marlena'nın iştahı bu sıralar yoktu. Yaz olmasına rağmen suyu bile düzgün içmiyordu. Bende onun seveceği bir şeyler ararken çikolatalı sütü sevdiğini keşfetmiştim.
Biberonu elime alıp, mutfak çıktım ve oturma odasına geçtim. Kendimi koltuğa bıraktığımda Marlena'yı kucağımda yatırır pozisyona getirip biberonu ağzına verdim. Bir kaç yudum aldıktan sonra biberonu atmış ağlamaya başlamıştı. Telaşla Marlena kucağımda ayağı kalktım. İlk defa böyle bir şeye şahit oluyordum ve ağlaması gerçekten çok şiddetliydi.
"Ağlama bebeğim." Kollarını boynuma sardığında sırtını okşamaya ve onu rahatlatmaya çalıştım fakat olmuyordu.
Bu sırada kapı çalmıştı.Faith gelmiş olmalıydı. Ya da ben öyle olmasını istiyordum. Kapıyı açtığımda tahmin ettiğim gibi gelen Faith ve kucağındaki Brooke'du.
"Saatinde uyandı ve bende ona süt verdim fakat sütünü içtikten hemen sonra ağlamaya başladı ve hala ağlıyor." Telaşla konuşmuştum.
"Size de günaydın, Bay Malik." İçeri geçip Brooke'u ve çantasını yere bıraktı. Daha sonra Marlena'yı kucağına aldı ve sırtını ovmaya başladı.
O Bay Malik mi dedi ? Daha dün akşam Zayn derken Bay Malik nerden çıkmıştı ki ?
"Sütün sıcaklığı nasıldı ?" Marlena'nın ağlaması durduğunda sırtını ovmayı bırakıp bana baktı. Bende aynısını yapmıştım fakat etkili olmamıştı.
"Her zaman ki gibi ısıttım ve biberonuna koydum."
"Yani sıcaklığına bakmadınız mı? Kafamı hayır anlamında salladığımda umutsuzca bana bakmıştı.
"Anladım. Büyük ihtimalle sütü sıcak gelmiştir. Ben ona yeni bir süt hazırlayayım. Mutfak ne tarafta ?"
Önüne geçip peşimden gelmesini söylerek mutfağa ilerledim. Marlena kucağında peşimden gelmişti. Tezgahın üstündeki sütün yanına gitti ve tezgahın üzerinde asılı olan cezvelerden bir tane aldı. Bir miktar sütü kaba boşalttı. Kabı ocağın üstüne koyduktan sonra saate bakmıştı.
Faith'in kucağındaki Marlena'ya baktım. Yeni insanlara alışması zordu fakat sesi çıkmıyordu.
Faith burada Marlena ile birlikteydi. Peki ya Brooke ne yapıyordu ? Onu öylece bırakıp mutfağa gelmişti. Salona geri döndüğümde Brooke'u yerde oturmuş elindeki oyuncağını dişlerken gördüğümde şaşırmıştım. O gerçekten de sakin bir bebekti. Fakat tek başına durması doğru değildi. Yanına gittim ve kucağıma alarak mutfağa geri döndüm.
Faith sütü Marlena'nın yedek biberonuna boşaltıyordu. Kapağını kapatacağı sırada onu durdurdum.
"Sütü sade içmiyor, Faith. Nesquikten bir kaşık at."
"Neden sadece içmiyor ki ?" kafasını çevirip bana baktığında Brooke'u kucağımda görünce saşırmıştı.
"Bilmiyorum. İştahı bu sıralar yok. Bende sütüne nesquik atıyorum."
"Diş çıkartıyor olmalı. İştahı bu yüzden yoktur."
Mırıldansa da onu duymuştum. Nesquikten bir kaşık biberona atıp kapağını kapattı. Biberonu bir kaç kez çalkaladıktan sonra biberonum ucunu bileğine getirdi ve sütü bileğine damlattı. Bana sıcaklığına baktınız mı diye sorduğunda bunu kastediyor olmalıydı. Öğrenmem gereken şeyler çok fazlaydı.
***
Marlena sütünü içtikten sonra Faith'e ihtiyacı olan eşyaların yerini göstermiştim.
Fazla vaktim yoktu. Hazırlanıp çıkmam gerekiyordu. Odama gidip üzerimdeki eşofmanlardan kurtuldum ve iş için üzerime bir şeyler geçirdim. Saçlarıma da şekil verdikten sonra hazırdım. Salona geri döndüğümde Brooke, Marlena ve Faith'i yerde otururken bulmayı beklemiyordum.
Faith daha önce hiç görmediğim oyuncakları yere dökmüş, büyük ihtimalle Brooke'un oyuncakları, Marlena ve Brooke'u çevresine oturtmuştu. Oyun oynuyorlardı.
Bir süre onları izledim. Eğer Evelyn bizi terk etmiş olmasaydı, kızımızla birlikte oynayan Faith değil o olurdu düşüncesi canımı acıtmıştı.
Kafamı düşüncelerden kurtulmak için sağa sala sallayıp yanlarına ilerledim. Marlena'nın yanağına öpücük kondurup Brooke'un kafasını okşadım.
"Akşam görüşürüz, Faith."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baby Sitter.
Fanfiction"Artık sadece kendi bebeğime değil, onun da bebeğine bakıyordum." @besameoldlover 29.08.16