Faith."Ben havalimanına gidiyorum. Uçak inmiş olmalı." Mutfaktan çıkıp sesin geldiği odaya yöneldim. Zayn oturma odasından Marlena ve Brooke ile beraberdi. İçeri girdiğimde kısa bir süre bile olsa bana bakmaya ihmal etmemişti. "Tamam."
Louis'in evlilik hikayesini kabul ettiğim zaman hayatımın tam anlamıyla değişeceğini anlamalıydım. Tahmin ettiğim şeyler vardı bu hikaye için tabikide. İlgili anne,iyi bir eş,mutlu aile... Fakat dün Zayn ile aramızda gerçekleşen yakınlık kesinlikle tahminlerimin arasında yer alan bir şey değildi.
David'in ölümünden sonra ya da önce ilk defa David dışında başka biriyle bu kadar yakınlaşmamıştım. Hatta öpüşmemiştim.
David ilk aşkımdı,eşimdi-ölen eşim- ve çocuğumun babasıydı.
Marlena ve Brooke'un yanına ilerlediğimde Zayn ayağı kalkmış masanın üzerinde duran araba anahtarına ulaşmıştı.
Dün gece beni öptükten sonra -anladığım kadarıyla o da bu hareketi kendinden beklemiyordu- telefonunu çalıların arasından çıkarmasını gerektiğini söyleyip gitmişti. Daha sonra bende odama çekilmiş tüm gece boyunca Marlena'nın yanına gittiğim zamanlar hariç odamdan çıkmamıştım. Sabahtan beri de aramızda bariz biz uzaklık vardı. İçinde bulunduğumuz sessizlik, tabiri caizse kesinlikle fırtına öncesi sessizlik gibi gözüküyordu. Fırtına kesinlikle Trisha Malik geldiğinde kopacaktı. Anne Malik sabah uçağa bindiğini öğleden sonra kendisini alabileceğini söylemişti Zayn'e.
"Faith unutmadan bunu sana vermeliyim." Zayn cebinden çıkardığı yüzükle yanıma geldiğinde oturduğum yerden ayağa kalktım. "Bu ne için?"
"Annemin amacı ve nedeninin ne olduğunu bilmediğimiz için dün gece Louis onun yanında da nişanlı rolü yapmamız gerektiğini söyledi. İşte bu da nişan yüzüğü." Kafamı belli belirsiz sallayıp yüzüğü almak için elimi uzattım. Yüzüğü avuç içime bırakıp gitmek yerine elimi tuttu ve titreyen elleriyle-belli etmek istemesede anlamıştım-parmağıma geçirmişti yüzüğü. "Haklısın."
"Aile ilişkilerim görüldüğü üzere zayıf. Marlena dört aylık olduktan sonra annem işleri yüzünden Bradford'a geri döndü. Ee Brooke ve Marlena'nın aralarındaki ay farkınıda göz önünde bulundurursak seninle annem gittikten sonra tanıştım diyebilirim."
Söylediği şeyler arasında bir kopukluk yok gibiydi. Tüm gece bunları düşünmüş olmalıydı. Çünkü bir ara Marlena için odamdan çıktığımda odasının lambasının açık olduğunu görmüştüm.
"Anladım. Umarım bir sorun çıkmaz."
Hala elimi tuttuğunu farkettiğimde o da bunun farkına benimle birlikte varmış gibiydi. Buz gibi olan elimi sıcak elinin arasından çekip Marlena ve Brooke'un yanına oturdum.
Artık emindim. Asıl hikaye Trisha Malik geldiğinde başlayacaktı.
***
Kapıdan gelen sesler istemsizce oturduğum yerden kalktım.Zayn gideli yirmi dakika olmuştu ve havalimanı yakın olduğu için hemen gelmişti. Oyun parkından çıkıp kapıya ilerledim.
"İşlerden dolayı ne kadar yolculuklara alışkın olsamda sanırım artık yaşlandım." Duyduğum kadın sesi Zayn'in tınılarına benziyordu.
"Evet." Zayn dümdüz bir evet diyerek annesinin dediği olumsuz şeyi onaylamıştı. "Faith, Güzelim." Zayn beni fark ettiğinde annesinin bakışları beni buldu. Baştan aşağı beni süzdüğünü görmüştüm.
"Hoşgeldiniz." Yanlarına ilerlediğimde annesinin çıkardığı ceketi aldım ve vestiyerdeki boş askıya astım. "Merhaba Faith. Ben Trisha Zayn'in annesiyim." Kafamı sallayıp elimi uzattım. "Biliyorum efendim. Bende Faith." Uzattığı elimi tutup beni yavaşça kendine çekti ve benim soğukluğumun aksine bana sıcak bir sarılma bahşetti. "Zayn yol boyunca senden bahsetti hayatım." Kulağıma fısıldadığı şeyle bakışlarım arkasında duran Zayn'e kaydı. Bizi izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baby Sitter.
Fanfiction"Artık sadece kendi bebeğime değil, onun da bebeğine bakıyordum." @besameoldlover 29.08.16