Zayn Malik.Kim olduğunu bilmeden kimsesizliği yaşamak,aşk nedir bilmeden acısını tatmak,yaşadığını sanıyorken ölmek,öldüm dediği halde yaşamak.
Kocaman bir belirsizlik içinde yaşamak böyle bir şeydi.Ne yaptığımı,ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Düşünmeyi bile unutmuştum. Beynim otomatikleşmiş Louis'in ağzımdan çıkan her kelimeyi düşünmeden belleğe yerleştirmişti.
Üstelik hangi birini düşünebilirdim ki?
İşlerimizin kötüleşmesi için çaba harcana David'i mi?Sırf nişanlısının çocuğu olmuyor diye kızımı almak isteyen Evelyn'i mi?
Yoksa hiç bir konuyla bağlantısı olmayan annemin Evelyn ile olan gizemli görüşmesini mi?
Üstelik bu kadar bilinmezliğin arasına masum bir anne ve onun masum bebeğini de katmıştım. Faith Louis'e bu işi kabul ettiğini söylemişti. Benimle nişanlı olmayı kabul etmişti. Çocuğunun velayetini bana devretmeyi kabul etmişti.
Tekrar Evelyn ile tanıştığım güne dönmek istiyordum. O güne dönüp onunla hiç tanışmamış olmayı diliyordum Tanrı'dan. Evelyn'e değilde Faith'e aşık olmak istiyordum. Marlena'nın annesinin Faith olmasını istiyordum.
Saçmalıyordum.
Kafamı iki yana sallayarak sanki mümkünmüş gibi bu düşüncelerden kurtulmayı denedim. Olmadı.
Cebimden sigara paketini çıkardım ve bir dal sigara alarak onu dudaklarıma yerleştirdim. Şu an sığınabileceğim tek bir şey varsa o da bu lanet şeydi.Annem bile arkamdan iş çeviriyordu.
Sigaramdan bir nefes daha çekerek yan tarafta duran telefonumu elime aldım. Rehberime girip annemin numarasına tıkladım.
"Müsait olduğun bir zaman, mümkünse yarın buraya gelmeni istiyorum anne."
"Zayn, bu nasıl bir konuşma tarzı böyle? Sanada merhaba."
"Seninle konuşmam gereken bazı şeyler var. İlk uçakla buraya gelmeni istiyorum."
"Zayn bu mümkün değil. Kızları bırakamam. Üstelik iş yerimden de izin almam gerekecek.Üstelik bu saatte neden ayaktasın?"
"Seninle konuşmam gerek diyorum anne."
"Telefonda da konuşabilirsin benimle Zayn."
"Telefonda konuşulmayacak kadar önemli. Yarın geleceğini umarak şimdi kapatıyorum."
"Sikeyim." Telefonu kapatıp bahçedeki çalıların arasına fırlattım.
"Zayn?" Gelen sesle kafamı bahçe kapısına çevirdim. Faith oradaydı.
"Sen iyi misin?" Yanıma geldiğinde parmaklarımın arasında duran sigaraya kısa bir bakış attı. "Seni ilk defa sigara içerken görüyorum." Son bir kez sigarayı içime çekip masadaki küllüğe bastım. "Çok içmiyorum aslında. Sadece özel zamanlarda yani dertli olduğum günlerde." Alayla güldüm. Delirmeye başlıyordum.
Oturması için salıncakta yer açtım. Battaniyeyi açarak salıncağa oturdu ve benim ve kendisini dizlerine serdi.
"Zor zamanlardan geçiyorsun, görebiliyorum ama lütfen pes etme."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baby Sitter.
Fanfiction"Artık sadece kendi bebeğime değil, onun da bebeğine bakıyordum." @besameoldlover 29.08.16