Selamm ben geldim.
Bakalım bakalım bu bölüm karşılaşma var sjsj. Umarım anı,duyguları ve hisleri yansıtabilmişimdir.
Yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin. 🌸
Faith.
Ne beynim kabullenmişti ne de kalbim kaldırabiliyordu yokluğunu. İnanmak istemiyordum gittiğine. Bu çok ağırdı. İkinci defa aynı şeyleri yaşamak. Bu seferkinin daha ağır olması, daha çok canımı acıtması...
Ben onu sadece korkularım yüzünden yalnız bırakmış biriyken Zayn beni korkularımla tek başıma bırakıp gitmişti. Onu tekrardan görme fırsatı bulamadan,kendimi ona açıklayamadan benden nefret ederek gitmişti belki de. Şimdi ne yapabilecektim? Her şey için o kadar çok geç kalmıştım ki. Louis'in yanına giderek ne yapacaktım? Acısına merhem olamazdım, o da bana iyi gelmezdi. Bana iyi gelebilecek tek kişi Zayn'ken o artık yoktu.
Yanaklarını ıslatan göz yaşlarımı sildim ve bakışlarımı arabanın camından ayırmadan camı açtım. Temiz havaya ihtiyacım vardı. Nefes alamıyordum. Onsuz alamayacaktım da.
"Faith. Kızım lütfen toparlan. Seni böyle görmeye dayanamıyorum." Arabaya bindiğimiz andan itibaren babam ilk kez sessizliğini bozarak konuşmuştu. Ne söyleyeceğini bilmiyordu ve söylediği şeylerde yardımcı olmuyordu. Birine üzülme,unut ya da boş ver demek kolaydı fakat hissedilen duygular gerçekti ve hep vardı.
"B-ben." Göz yaşlarıma rağmen derin bir nefes alarak devam ettim. "Hala gelmedik mi?"
"Geldik sayılır. Bir iki sokak sonra Louis'in evindeyiz." Görmeyeceğini bildiğim halde kafamı belli belirsiz sallayarak bakışlarımı dışarıya çevirdim.
Sadece kendim için üzülmüyordum. Zayn'i seven bir çok insan vardı etrafında. Annesi,kardeşi arkadaşları ve kızı. Louis ile konuştuğum zaman sesi öyle yorgun geliyordu ki annesinin neler hissettiğini düşünmek bile istemiyordum.
Açık cama rağmen nefes alamıyordum artık.
"Ba-ba. Dur,durdur arabayı."
Babam telaşlı bir şekilde arabayı müsait bir yere park ettiğinde emniyet kemerimi sökerek kendimi dışarıya attım. Hızlı alıp verip nefesler bir işe yaramıyordu.
"Faith. Kızım sakin ol. Bak ben burdayım. Tut ellerimi,sakin ol. Derin nefes al kızım." Babamın yanımda duran bedenine yaslanarak destek aldım. "Derin nefes al,sakin ol. Çok ağladığın için tıkandın sadece. Sakin ol,sakin ol." Babamın söylediği gibi derin nefesler almaya çalışıyordum. "İstersen geri dönebiliriz." Kafamı hayır anlamında salladım ve ayaklarımı yere daha sağlam basmaya çalıştım. Şimdi geri dönemezdim. Louis'e ve Lottie'ye ihtiyacım vardı.
Yaklaşık olarak ne kadar bu konumda kaldığımı bilmiyordum fakat sonunda nefes alış verişlerim bir nebzede olsa düzelmişti. En azından ciğerlerime oksijenin gittiğini hissedebiliyordum.
Bedenimi yaslandığım yerden çekerek babama döndüm. "Gi-gidelim hadi." Babam çaresiz bir şekilde kapıyı açarak oturmama yardım ettikten sonra sürücü koltuğundaki yerini aldı ve arabayı çalıştırdı. Bundan sonrası benim için daha zordu.
***
"Kalmak istemediğime emin misin,Faith? Seni bekleyebilirim. Haberin bile olmaz. Sadece aradığın zaman yakınlarda olmak istiyorum. Hatta buralarda yakın bir otel varsa bu gece orda kalırım." Emniyet kemerimi çıkardıktan sonra babama döndüm. Burda kalmasına gerek yoktu. Brooke zaten annemleydi ve onunda burda sürünmesine izin veremezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baby Sitter.
Fanfiction"Artık sadece kendi bebeğime değil, onun da bebeğine bakıyordum." @besameoldlover 29.08.16