18

3.3K 219 22
                                    


Faith.

"Bu iş için öncelikle onayınızı almam gerekecek çünkü çok büyük bir taşın altına elimizi sokuyoruz. Sizi yakında evlenecek bir çift olarak gösterirsek, Marlena için bir aile vaat ettiğimizi hatta bir tane kardeşi bile olduğunu yasalarla ispatlarsak Marlena'yı alabiliriz. Belki onlar da öyle bir şey yapacak ama biz onlardan hep beş adım önde olmaya çalışacağız."

Dün geceden beri aklımda sürekli Louis'in söyledikleri vardı. Bebek bakıcısı olarak girdiğim bu evde beni evin hanımı yapacak bu mükemmel planı Marlena için bize sunmuştu. Zayn kızını düşündüğü için kabul edecekti belki de ama ben? Tabiki de bir bebeği hayatını ona adamış bir babadan ayırmalarına göz yumamazdım. Dün yaptığım başkaldırı da bu yüzdendi. Fakat benim bir oğlum vardı ve o bana ölen eşimin emanetiydi. Şimdi gelip benden velayetini başka birine geçirmemi istiyorlardı. Bu plan en çok beni zorluyordu bu yüzden.

Louis düşünmemiz için bize bir kaç gün  vermişti. Ama bu iki günde verilecek bir karar değildi. Anlık bir şekilde kabul edip sonradan pişman olabilirdim. Fakat o zaman da Zayn'i yarı yolda bırakamazdım.

Bu kadar kötü hislerin arasında içlerinden bir tanesi kalbimi parçalıyordu.

Oğlumun babası ölmüştü. Şu an bebek olduğu için hiç bir şeyi anlamasada ileride ona babasının öldüğünü söyleyecektim ve belki de o bunun üzüntüsü be ezikliğiyle yaşayacaktı. Babasıyla bisiklet sürmek istediği zamanlarda,futbol oynamak istediği zamanlarda ya da hoşlandığı kızı ona anlatmak istediği zamanlarda ben babasının yerini dolduramayacaktım ve bu onu üzecekti. Küçük yaşta Zayn'i babası olarak bilmesi bunları yaşamamasına yol açabilirdi. Fakat Zayn'in gerçek babası olmadığını öğrendiği takdirde yine üzülen o olacaktı. Tabi Marlena da aynı şekilde hissedecekti. Annesi olarak bildiği beni, bir gün bir yabancı olarak tanıdığında benden uzaklaşacaktı belkide.

Beşiğinde uyuyan Brooke'a baktım. Her şeyi onun için yaptığım bu hayatta yine onun için mantıklı bir karar vermeliydim.

"Faith." Açık olan kapıya baktım ve içeri girmekte tereddüt eden Zayn'i gördüm. "Gelsene." Benim gibi kollarını beşiğe dayayıp Brooke'u izlemeye başladı. "Sende uyuyamadım değil mi?" Kafamı hayır anlamında salladım. "Bende."

"İstersen bahçede konuşalım. Brooke uyanmasın." Onu onaylayarak odadan çıkmasını bekledim. Brooke'un beşiğinin yanındaki lambayı yakıp odadan çıktım.

"Seni çok zor bir duruma soktuğumun farkındayım. Kabul etmek zorunda değilsin. Buna saygı duyarım." Gözlerinden yorgunluk akıyordu adeta. Sabaha kadar uyumadığından emindim. "Zor bir durum evet ama ortada iki bebeğin hayatı söz konusu. Uğruna canını verebileceğim bir kocam yok sadece oğlum var. Bir karara varmam için bazı şeyleri göz önünde bulundurmam gerekiyor." derin bir nefes aldım. "Ve tabi Marlena. Onu bırakıp giden biriyle yaşamasını da istemiyorum."

"Anlıyorum." Elini elimin üstüne koydu. "Bana güvenebilirsin Faith. Brooke'a iyi bir baba olacağıma sana söz verebilirim. Nasıl Marlena seni annesi olarak benimsediyse Brooke da beni öyle benimseyebilir. Onun bir babası var biliyorum. Amacım onun yerine geçmek falan değil. Beni yanlış anlama lütfen. Sadece size sahip çıkabilirim."

Ondan bana sahip çıkmasını istemiyordum. Sadece bebeğini alabilmesi için bir sıradan biriydim. Bana böyle değer verircesine davranmamalıydı. Elimi çektiğimde önce ellerime sonra da yüzüme kaydı bakışları.

"Bana sahip çıkmanı istemiyorum. Bebeğime baban öldü demek hem beni hemde onu üzer bununda farkındayım ama senin yıllarca bakmak zorunda olduğun yük olmak istemiyorum."

Kafasını sağa sola salladı. Bu hayır demekten daha çok hayal kırıklığı barındırıyordu.

"Gerçekten bana yük olacağını düşünmüyorsun değil mi?" Bir şey dememem üzerine tekrardan konuştu.

"Sana inanamıyorum Faith. Eğer tek düşündüğün buysa yanlış düşüncelerdesin." İç çektim. Ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Üstelik onun bir ailesi vardı. Annesi,babası kardeşleri ne derdi? Louis kimsenin bilmemesi gerektiğini söylemişti.

"Zayn benim aksine senin bir ailen var. Annen, baban ne düşünür? Evelyn seni bıraktığı gibi başka biriyle mi oldun da bu çocuk doğdu diye düşünmezler mi?"

"Onlar senin düşündüğün gibi düşünmezler Faith. Sen çok fazla düşünüyorsun. Biraz sakin ol. Beynini biraz dinlendir lütfen." Haklıydı. Dün hiç uyumamıştım. Sadece düşünmüştüm. Ne olacağı hakkında binlerce alternatif yaratıp onlar hakkında farklı farklı düşünceler kurmuştum.

"Hem bunlar sonra düşünülmesi gereken şeyler. Ailem Evelyn'in gelmesinden hoşnut olmayacaklar zaten." Terketmiş birini kimse sevmezdi zaten.

"Pekala. Sanarım tam kararımı akşam ya da yarın söyleyeceğim." Beni kendine çekti ve kollarını bana sardı. Bu hareketini beklemediğim için önce öylece dursamda sonra bende sarılışına karşılık verdim.

"Kararın ne olursa olsun Faith ben her zaman yanında olacağım."

***

"Faith Brooke koltuğun kenarını yalıyor!" Elimde biberonla mutfaktan çıktım. Hızla yerde oturan Brooke ve Zayn'in yanına ilerledim. Brooke diş çıkartıyordu ve bu yüzden sürekli bir şeyleri yalıyordu. Zayn Brooke'u tutup koltuktan çekmek istesede onu incitmemek için nazik davranıyordu.

Elimdeki biberonu Zayn'e verdim ve Brooke'u yavaşça kucağıma aldım. "Oğlum ne yapıyorsun sen böyle." Gülmeme engel olamamıştım. Çünkü onu koltuktan çektiğim için yüzünü buruşturmuştu.

"Sen bu çocuğu aç mı bırakıyorsun Faith? Önce çikolatalarım sonra koltuk." Gülerek konuştu. "Diş çıkartıyor." Anlamış gibi kafasını salladı.

Marlena yerde uzanıyordu ve televizyona bakıyordu. Zayn elindeki biberonu ona verdi. Marlena uzandığı yerden sütünü içmeye başladı. Şu an resmen keyif yapıyordu. Zayn de yanına bir yastık alarak kızının yanına uzandı.

Brooke kucağımda huysuzlanınca yere indirdim. Emekleyerek Zayn ve Marlena'nın yanına ilerledi ve ellerini Zayn'in yüzüne koydu. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Zayn resmen acı çekiyordu.

"Tanrım. Brooke. Şimdide salyaların yüzüme akıyor. Yalama yüzümü." Yanlarına ilerleyip Brooke'u Zayn'in üstünden çektim. Çektiğim gibi ağlamaya başladı.

"Sanırım Brooke'un en sevdiği şey benim. Baksana benden ayrıldığı için nasıl ağlıyor."

***

Sonlarına doğru toparlayamadım ya. Sadece biraz daha uzun olsun diye uğraştım ve böyle oldu.

Umarım beğenirsiniz.

Yorumlarınızı bekliyorum!

Baby Sitter.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin