Baby Sitter.

19

Faith.

Duygular arasında en kötüsü kesinlikle karamsarlıktı. Mutluyken mutlusunuzdur,üzgünken üzgün. Hisleriniz nettir. O duyguyu ya nirvana da yaşarsınız ya da az hissedersiniz. Fakat karamsarlık,içinde olduğum duygu kesinlikle bu, beynimi bir zombi edasıyla kemiriyordu. Üstelik Louis'in bu gün konuşmak için gelecek olması bu iğrenç duyguyu gün boyu tazeleyecekti.

Ne yapmam gerektiğini hangi yolu seçeceğimi az çok biliyordum. Benim aklımı karıştıran çoğunlukla ihtimallerdi. Bu ihtimalle biyoloji dersinde gördüğümüz soy ağacı gibi farklı uzantılar oluşturuyordu beynimde. Sanki her uzantı olumsuz ve daha karmaşık bir kapıya açılıyordu.

Elimdeki kahveden bir yudum alarak oyun bahçesinde tüm dünyadan habersiz oyun oynayan masum bebeğe baktım. Tek suçu doğmaktı belkide. Doğmadan önce anne ve babasını tanısaydı belki de doğmak istemeyecekti. Fakat nasıl bir anneye sahip olursa olsun Zayn baba olmaya değerdi.

Merdivenlerden gelen adım sesleriyle dikkatim oraya kaymıştı. Zayn'di.

"Faith bu gün istersen benimle kafeye gel." Evelyn'i gördüğümüzden gündem beri bizi yalnız bırakmamıştı. Dün işe gitmemişti. Korkuyordu.

"Benim için fark etmez. Senin için nasıl uygunsa." Oyun parkında oynayan Marlena'yı kucağına aldı ve yüzüne öpücükler kondurdu.

"Ben Marlena'yı giydiririm. Sende hazırlan,çıkalım." "Tamam."

Mutfağa gidip kahve bardağını elimde yıkadım. Daha sonra hazırlanmak için odama çıktım. Brooke hala uyuyordu. Giyindikten sonra onu pusetine koyacaktım. Dolabın önüne geçtim ve yavaş bir şekilde kapağını açtım. Brooke ani seslere uyanan ve bu şekilde uyandığı için huysuzlanan bir bebekti.

Üzerimde siyah pantolon ve salaş bir tişört vardı. Sadece üstümü değiştirsem olacaktı. Bu yüzden beyaz bir kazak çıkardım. Üstümü çıkardığım sırada kapı tıklandı. "Bir dakika." Hızla kazağı üzerime geçirip kapıyı açtım. "Kusuda bakma Faith. Marlena'nın bir tane elbisesi vardı. Bulamadım." Bakışlarını üzerimde hissedince rahatsızca kıpırdandım.

"Ben kıyafetlerini yıkamıştım. Onlar arasında olabilir." Kapı kenarı ile Zayn arasındaki boşluktan geçtim ve Marlena'nın odadına girdim. Marlena çıtçıtlı atletiyle yatağında oturuyordu. Dolabın kenarındaki çamaşır sepetini koltuğa bırakıp katlanmış kıyafetler arasından elbiseleri çıkarttım.

"Bunlar yıkananlar." Elimdeki sarı elbiseyi çekip memnuniyetle gülümsedi. "İşte burda. Teşekkür ederim." Diğer kıyafetleri sepete koydum. Odadan çıkacağım sırada duyduğum söz yanaklarımın kızarmasına yol açmıştı.

"Anne olmaya değersin, Faith."

***

"Burasının pastaları gerçekten mükemmel. Nasıl oluyorda müşterisi az oluyor anlamıyorum." Kestiğim pasta parçasını ağzıma götürdüm. Harry,Zayn ve ben bir masada oturuyorduk ve bende Harry'nin ikram ettiği pastayı yiyordum. Geçen günki gibi müşteri sayısı çok azdı.

"Sonunda lezzet anlayışı olan biri." Harry gülerek konuştuğunda tebessüm ettim. "Pasta konusunda gurmelik yapabilirim. Kendileri ilgi alanım olur."
"Ama buna rağmen çok zayıf." Zayn benden hemen sonra konuşmuştu. Harry ise gülerek onu onayladı. Ne kadar yersem yiyeyim aktif hareket ettiğim için kilo alamıyordum.

"Sen Faith'i her zaman getir Zayn. Burda ona bir kaç kilo aldırabiliriz. Zayn'in tepkisini merak ettiğim için ona döndüm. Bu sefer o, gülümseyerek Harry'i kafasıyla onaylamıştı.

"İflas edersiniz benden söylemesi."

"Zaten gidişat onu gösteriyor. En azından burası seninle biraz neşelenir."Harry'nin sözleri üzerine burukça gülümsedim.  Zayn bu durumdan bahsetmişti. Caddenin sonuna açılan mekan onları çok kötü etkilemişti anlattığı kadarıyla.

"Her kötü şeyin bir sonu vardır. Ben işlerinizin düzeleceğine inanıyorum." Bir nebzede olsa morallerini düzeltmek için bir şeyler gevelemiştim. "Umarım Faith." dedi Harry.

Camdan baktığımda buraya doğru gelen Louis'i görene kadar kaygılarım azalmıştı. Harry ve Zayn ile farklı konulardan konuşmak iyi gelmişti. Fakat şimdi gerçek dünyaya dönme zamanıydı.

"Hey selam!" Louis her zamanki neşesiyle yanımıza geldi. Üçümüzde iyi tarzında lafları ağzımızda geveleşmiştik.

"Size çok bomba haberlerim var." Harry masadan kalkarken konuştu. "Bekle. Sana hemen bir kahve yapıp geliyorum." Koşar adımlarla mutfağa giderken bağırdı. "Sakın ben yokken anlatma."

Kısa bir süre sonra Harry elinde kahve fincanıyla yanımıza geldi. Louis gerçektende Harry gelene kadar bir şey anlatmamıştı. Sadece her zaman elinde olan bond tipi çantadan bir kaç dosya çıkarmıştı.

"Harry de geldiğine göre başlayabilirim." Kahvesinden bir yudum aldı.

"İki gün içerisinde Evelyn hakkında çok fazla araştırma yapma fırsatım oldu. Buradan ayrıldığı tarihi,gittiği şehri, nişanlandığı adamı, en son görüştüğü kişiyi hemen hemen her şeyi buldum." Zayn'e baktığımda pür dikkat Louis'i dinliyordu. Louis önündeki dosyalardan bir tanesini alarak devam etti.

"David Monroe. Bu caddenin sonundaki mükemmel mekana sahip olan iş adamı. Diğer namıyla sizin işleri dağıtan adam." Zayn Louis'in lafını keserek konuştu. "Ne alakası var şimdi bu adamın?"

"Bizzat konunun içinde kardeşim. Evelyn'in nişanlısı oluyor kendisi."

"Vay oros-" "Öhö." Louis Harry'nin edeceği küfürü öksürükle kesip ona kötü bir bakış gönderdi. Bunun üzerine Harry ağzını kıpırdatarak sessizce küfürlerine devam etti. Zayn'e baktığımda kaşları çatık bir şekilde Louis'e bakıyordu.

"David bir milyoner. Fakat bilin bakalım neyi satın alamıyor bu para? Tabikide bir bebeği. David üç sene önce bir ameliyat nedeniyle erkekliğini kaybetmiş. Bu yüzdende çocuğu olamıyor."

"Bu da Evelyn'in Marlena'yı neden geri almak istediğini açıklıyor."

"Aynen öyle Faith. David ile Kanada da tanışmışlar. Evelyn buradan direk Kanada'ya giderek orda bir evde yaşamış bir süre. Hiç bir yerde çalışmadan geçinmesi biraz şüphelendirici geldi bana."

"Bildiğim kadarıyla ailesinin Kanada ile bir bağlantısı yok." Zayn sessizliğini bozarak ilk defa konuşmuştu.

"Aslında daha da merak uyandırıcı olay Evelyn'in görüştürücü son kişi." Dosyanın içindeki resmi Zayn'e uzatarak devam etti.

"Evelyn'in gitmeden önce görüştüğü son kişi annen Zayn. Trisha Malik."

***

Trisha? Wtf?! Sjjskdjs

Biraz daha merakta bırakmak istedim sizi canolar.
Bu Louis ne harika avukat be ❣️

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.