Zayn.Belime giren keskin ağrıyla birlikte gözlerimi açtım. Etrafıma bakındığımda bu ağrının sebebi,yatağımda olmayışım olduğunu anlamam çokta uzun sürmemişti. Faith'in dairesinin önünde uyuyakalmıştım. Tüm gece burda oturmuş ve sonunda içkinin ve yorgunluğun etkisiyle bayılmıştım. Bu kadar zahmete,üzüntüye bir şey de kazanamamıştım. Kapı açılmamıştı ve ben sadece kalbimdeki boşlukla beraber bel ağrımla ortada kalmıştım.
Oturduğum yerden yavaşça kalkarken istemsizce ağzımdan bir kaç inleme dökülmüştü. Sonunda vücudum tamamen zeminden ayrıldığında elim son bir umutla zile gitti ve hayal kırıklıklarıma bir tanesini daha ekleyerek açılmayan kapının önünden ayrıldım.
Beni bırakıp giden oyken,şimdi peşinden koşan yine bendim. Bu benim için bir zorluk değildi sadece hayal kırıklığıydı.
Evelyn ile evli olmama rağmen o beni bırakıp gittiğinde bu kadar keskin duygular;daha çok acı,mutsuzluk hissetmemiştim. Evet üzülmüştüm,kalbime hançerler bir çok defa saplanmıştı fakat bu kadar canım acımamıştı. Çünkü bana göre Faith;dünyadaki tüm iyi olan şeylerin vücut bulmuş haliydi. Marlena'nın izlediği Power Puff Girl edasıyla hayatıma girmişti. Tüm olumsuz kötü şeyleri kovarak beni kanatlarının alan bir melekti. Hayatıma ansızın katılmış,çok kısa sürede de kalbime girmişti. Şimdi böyle kapıları çarpmadan sessizce gidemezdi. Arkasında tek bir iz bile bırakmadan kaybolamazdı. Bir süper kahraman kendini her zaman gizlerdi,doğru fakat aşık olduklarında kendilerini mutlaka ele verirlerdi. Ben de Zayn isem Faith'i bulacaktım. Bulacaktım ve istese de istemese de onu eve geri getirecektim.
Cebimdeki telefonumu çıkartarak saate baktım. Saat sabah ondu. Hızla merdivenlerden indim ve apartmandan çıktım. Eve gidip önce duş almam gerekiyordu. Sarhoş olmak bana bir şey katmıyordu. Aksine düşüncelerimi karamsızlaştırıp beni doğrulardan uzaklaştırıyordu ve benim tek doğrum Faith'di.
Büyük adımlarla cadde de ilerlerken bir yandan da kızımı düşünüyordum. Onu fazlasıyla ihmal etmiştim ve yine olaylar içinde en masum oyken,en çok zarar gören o olmuştu. Evdeki işlerim bittikten sonra onu almaya gidecektim. Hem bu sırada Louis ile konuşup,Faith'i bulmamda bana yardım edebilirdi.
Hızlı ve büyük adımlarla sonunda eve ulaştığımda aklıma Harry ile olan kavgam gelmişti. Kafamın güzelliği gittikçe düşünceler,yaşadıklarımı kendini daha da belli ediyordu. Harry attığım o yumruğu kesinlikle hak etmiyordu ve sanırım ona bir özür borçluydum.
Ceketimin cebindeki anahtarla kapıyı açtım ve eve girdim. Adımlarımı odama yönlendirdim ve bir yandan da üzerimdeki kıyafetleri çıkartmaya başladım. Odamdaki banyoya girdiğimde elimdeki eşyaları sepete fırlatarak kendimi kabine attım. Duşun iyi geleceğini biliyordum.
Yaklaşık on beş dakikalık duşun ardından üzerimi giyinip evden çıktım.Arabamın hala tepede olması tüm yolu yürüyeceğime işaretti.
Önce Louis'in evine gidip kızımı alacaktım. Sonrasında Harry'nin yanına gidecektim. Harry Marlena'ya dayanamazdı ve ben de bu sayede kendimi affettirebilirdim.
Nasıl olurda en kötü duygular içindeyken bile diğer insanların duygularını,düşüncelerini düşünebiliyordum?
Normal bir insan benim yaşadıklarımdan sonra kesinlikle ilişkilerden kaçıp,kadınlardan nefret ederdi. Belkide bir dağ evinde sonsuza kadar odun kesip,sütten tereyağı yaparak yaşardı. Fazla dramatik oldu. Böyle olmazdı tabiki de fakat benim gibi de hala onu bırakıp giden insanların peşinden gitmezdi. Aşkı en derinlerde hissedemezdi en azından.
Louis'in evi yakın olduğu için ve tabii kafamdaki düşüncelerin yoğunluğundan anlamadığım bir şekilde evine gelmiştim. Eğer Louis evdeyse kesinlikle iyi bir azar işitecektim. Onun dışında Lottie evdeyse bu tamamen daha öldürücü bir durumdu. Lottie çok fazla konuşuyordu ve Faith hakkında konuşacağı,bana sorular soracağı kesindi.
Kapı ziline basıp kenara çekildiğimde çok kısa bir süre sonra kapı açılmıştı ve görüş alanıma Louis girmişti.
En azından normal düşünebilen biri hala içimizdeydi.
"Zayn?!" Ses tonu biraz endişe ve şaşkınlık barındırıyordu.
"Merhaba,girebilir miyim?" Onun aksine benim sesim olduğundan daha keskin çıkmıştı. Keskinlikten kastım sesim titrememişti ya da her an ağlayabilecekmiş gibi bir halim yoktu. En azından şimdilik.
İçeri girmem için kenara çekildiğinde boşluktan geçtim ve oturma odasına ilerledim. Marlena uyuyor olmalıydı ya da üst kattaydı.
"Aslında seni defalarca aradım ama bir türlü ulaşamadım. Sana söylemem gereken bazı şeyler var. Belki erkendi ama bu sabah kesinlikle geç kaldığımı anladım,Zayn." Louis arkamdan gelirken konuşuyordu. Ben ise onu dinlerken ilerliyordum.
"Neyden bahsediyorsun?" Adımların oturma odasını bulduğunda ben ve Louis hariç hatta Lottie hariç annemi,Harry'i ve Waliyha'yı burda görmeyi beklemiyordum.
"Anne?" Bakışları beni bulduğunda ağlamış olduğunu anlamam uzun sürmemişti. Beni görünce hızla ayağı kalktı. "Zayn?!" İsmimi söyledikten sonra hızla yanıma gelerek kollarını bana sardı. Faith yüzünden annem ve kardeşlerimle bile konuşmamıştım.
"Anne,ben iyiyim." Sarılışına karşılık verirken konuşmuştum.
"Oğlum. Ölmemişsin." Hıçkırıkları arasında konuşuyordu.
Tabikide ölmemiştim.
Belki ruhum bir miktar darbe almıştı fakat fiziken ölmemiştim değil mi?
"Yaşıyorum,anne. Burdayım işte." Annemin sarılışı olabildiğince sıkılaşmıştı.
"Louis ve Harry ölmediğini hatta seninle birlikte olduğunu söylediler. Ben inanmadım. Haberlerde senin arabanı o yerde görünce. Zayn."
Bir bokluklar dönüyordu.
"Şhh anne,lütfen."
Kollarımı annemden çekerek koluna girdim ve Louis'e döndüm. Söylediğim gibi aramızda en mantıklı düşünen oydu ve bana açıklama yapabilecek tek kişide oydu. Bunu anlamış gibi konuşmaya başladı.
"Bende tam bundan bahsediyordum. Harry arabanı almadığı için araban bir cinayet soruşturmasında. Ve tabi bedenin ise aranan bir ceset."
🌸🌸🌸
Ölmedim arkdşlrr skdkd
Şehir dışında olduğum için bölüm atamamıştım ama şimdi burdayım. Yeni sezon benim için çok iyi gidiyor. Umarım sizde beğenmişsinizdir.Sizden tek ricam oy ve yorumlarınızı ihmal etmeyin.
Diğer hikayelerime profilimden ulaşabilirsiniz! 🔥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baby Sitter.
Fanfiction"Artık sadece kendi bebeğime değil, onun da bebeğine bakıyordum." @besameoldlover 29.08.16