Multimedia'da ki müzik ile okuyabilirsiniz, One Direction - No Control. İyi okumalar!
Şaşkınlıkla gözlerimi açıp geri çekildim. "Ne?" Güldü. Gülerken, dişlerinin arasından dili belli oluyordu ve bu çok tatlıydı. "Duydun Marie, tekrar etmeyeceğim. Elisa her şeyi anlattı. Frank denen şerefsizle, sadece benim duygularımdan emin olmak için gülüştüğünü biliyorum" Kaşlarım çatılmış, dudaklarım aralanmıştı. Aniden tekrar bana yaklaştı. Suratında tarif edemeyeceğim güzellikte bir gülüş vardı.
"Ve kendini bana affettirmek için, hasta olduğumda bana bakacağınıda biliyorum. Her ne kadar seni 'affetmek' söz konusu bile olmasada, yakında çok pis hasta olacağım güzelim ve sen bana bakmak zorundasın" Göz kırpıp geri çekildiğinde, aklımda olan tek şey Elisa'yı öldüreceğimdi.
*Ertesi Sabah*
"Marie hadi!" Havuzdaki abime baktım. Deliler gibi eğleniyordu. "Su soğuk mu?" Dedim şezlongta uzanırken. "Hayır Marie!" Dedi büyük bir sitemle. Suratımı buruşturup ayağa kalktım. Bugün şirkete gitmeyecektik çünkü babam ve Yaser amca, Bradford'a gidip oradaki işlemleri halledeceklerdi. Aslında bizim gitmememizin onlarla bir alakası yoktu ama... Gitmemiştik işte!
Havuzun yanına gelip ayağımı suya uzattım. Abim ortalıklarda görünmüyor, kaçarım derken, ayağımın ucundan tuttu ve beni havuza çekti. Resmen böğürerek havuza girdiğimde, suyu yutmuştum. Klorlu su genzimi yaktığı için ayaklarımla zemine baskı yaptım ve kendimi yukarı ittim. "Marco!" Diye bağıran annem, abimin haykırışlarını kesmiyordu. "Kes gülmeyi!" Diye çığırırken, su atmıştım yüzüne. Gülmesi durmadığı için en sevdiği şeyi gözüme kestirdim. Hızla yüzerek havuzun bir ucuna gittim ve şişme Miley Cyrus bebeğe dişlerimi geçirdim. Bu bebekle ne yapıyordu, nasıl bir fantezisi vardı, hiçbir bilgim yok.
"Marie! Siktir, hayır!" Onun geldiğini anlayınca, dişlerimi ayırmadan başımı geri çektim. Şişme Miley büyük bir hızla sönerken, abimin acı haykırışları havuzu inletmişti. "Ulan Mia'dan bile kurtardım o bebeği ben! Nasıl yaparsın bunu abine?" Elimde kalan, sönük Miley'i abimin yüzüne attım. "Sevgilinde var, çocukken kafa üstüde düşmemişsin... Anlamıyorum abi sen neden böylesin?" Dedim boş boş ona bakarken.
"Ödeşeceğiz, küçük hanım!" "Arg! Şu iki kelimeyi söylemeyi kesin!" Sinirle konuşurken, havuzun diğer ucuna yüzmüştüm. Havuz, 2 metre uzunluğundaydı ve oldukça genişti. Mahalle toplanıp girebilirdi rahatlıkla. Abimle biraz daha suda oynadıktan sonra çıkıp şezlonga uzandım. Havuza girdiğim için çıkan kremleri tekrar sürdüm ve arkama yaslandım.
Telefonumun bildirim sesi kulağıma dolduğunda, aniden doğrulup ekrana baktım. Snapchat'ten bir resim gönderilmişti. Kaşlarım çatıldı. Kilit şifresini girip bildirim panelini aşağı indirdim. Zayn'in snap attığını görünce, ekranı kıracak şekilde tıklamıştım. Sohbeti açıldı. Resim doldu. Heyecanla üzerine tıkladım. Gözlerim kocaman açılmış bir şekilde, telefona bakıyordum. Siyah beyaz bir resim yollamıştı. Yere bakmıştı ve üzerinde 'Seni özledim :(' yazıyordu!
Snap'ini ss alıp, kameraya tıkladım ve bir fotoğraf çekinip üzerine 'MALİK' yazdım. Hem ona, hem hikayeme atıp bekledim.
Resmimi anında açmış, benim gibi ss almıştı. Gülerek uygulamadan çıktığım sırada, telefonum çalmaya başladı. Ekranda onun numarasını görünce, telefonuma kulaklığımı takıp ayağa kalktım ve aramasını cevapladım. Suratımada krem sürmüştüm ve daha sonra o kremleri temizlemek hiç kolay değildi.
"Marie?"
"Malik?" Kahkahası kulaklarıma dolduğunda, ister istemez gülmüştüm. "Sanırım yarın hastanelik olacağım, Russell Hastanesinden randevu almayı düşünüyorum, doktor Marie Russell uygun mudur?" Sözleri üzerine kahkaha atmıştım. Abim havuzdan bana soru sorar gibi bakıyordu fakat onu umursayamazdım şu anda.
"Bir ara randevu al, belki uygundur" Dedim hala gülerken. Oda bana katılmış, gülmeye başlamıştı. Gülerken bir süre nefes almıyordu, sadece o mükemmel ses çıkıyordu. "Tamam o zaman bayan Russel, yarın uygunsanız hastalıktan ölmek üzere olan bu çocuğa bakmaya gelir misiniz?" Soyadımı söylerken, r harfini hafif yutuyordu ve çok tatlı bir şekilde söylüyordu. Alt dudağımı dişlerim arasına aldım. "Zayn... annemi nasıl atlatacağım? Üstüne birde Trisha evde olacak" Dedim endişeyle. Güldü. "Benim bir ablam var tanıyor musun? İkili oyunlarda efsanedir, plan konusunda üstüne tanımam!"
Elisa, kesinlikle plan yapmak için dünyaya gelmişti. "Tamam o zaman, sen Elisa ile konuş bizim için bir plan yapsın çünkü babalarımız henüz eşlerine söylememiş" "Biliyorum. Attığın snapte tişörtünü görememem hakkında konuşmaya ne dersin?" Son cümlesindeki ses tonu oldukça ciddiydi. Kıkırdadım. "Abimle havuza girdik" Dediğim gibi sinirle inlemişti. "Orada olmam lazımdı" Ses tonundaki arsızlık, suratına yayılan arsız gülüşü tahmin etmemde yardımcı olmuştu.
"Malik!" Dedim uyarıcı bir ses tonuyla. Kahkahası kulaklarıma dolduğunda, ciddiyetim bozulmuştu. "Ne var? Seni bikiniyle görmek isterdim" Suratım resmen alev almıştı. Hayır, güneşle hiç bir alakası yok!
"Zayn..." Dedim utandığımı saklamadan. "Çok masumsun Marie" Dedi tutkuyla. Gülümsedim. Abimin bana çağırdığını duyunca, ona dönüp parmağımla 'bir dakika' işareti yaptım. "Zayn, kapatmalıyım, abim çağırıyor. Yarına kadar, ilaç içmemezlik yapma" Güldü. "Tamam güzelim, içmem" "Zayn!" Kahkaha attı. "Hadi kapat, Marco beklemesin"
"Pekâlâ, görüşürüz"
"Görüşürüz, güzelim"
Biliyorum, çok kısa oldu. Çok yorgunum ve uzun bir bölüm yazamadım. Gördüğünüz gibi, snapleşmeler başladı dsjkdsjkdsj Yaren'in en sevdiği kısma gelmiş bulunmaktayız djskdjskd Bir sonraki bölümü uzun yazmaya çalışacağım. Malum doktor Russel, Zayn'e bakacak djskkdjskd Hadi görüşürüz aq yorum yapın dskdsjkd
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heart By Heart || Z.M
Fanfiction"Seninle ben, tutsak olan her şeye bağışlanan özgürlük gibiyiz Marie" © Tüm Hakları Saklıdır. | ©All Rights Reserved Bu siteden başka bir sitede yayınlanmamaktadır. Yayınlananlar kesinlikle çalıntıdır. Görürseniz lütfen bana bildirin.