8

2.9K 144 48
                                    

"Efendim abi?" Dedim telefonu ve kulaklığımı şezlonga koyarken. "Zayn miydi?" Dedi oldukça durgun bir ifadeyle. Havuzun kenarına oturup ayaklarımı suya soktum. "Evet" dedikten sonra ayaklarımı sallamaya başlamıştım.

"Hoşlanıyor musun ondan?" "Evet, biliyorsun bir şey hissetmesem asla konuşmam" kendimden oldukça emin konuşmuştum.

"Biliyorum. Ben sadece, bir kez daha yara almanı istemiyorum" dedi önümde durup, ellerini dizlerime koyarken. Güldüm.

"Merak etme bir daha aynı olay tekrarlansa bile, ben eskisi gibi olmam"

-Ertesi Akşam-

"Hoş geldin Trisha!" Dedim gereğinden fazla bir mutlulukla. Annem ve Trisha garip bir şekilde bana baktıktan sonra güldüler. Trisha ile sarıldık. "Hoş buldum Marie" dedi ayrılırken.

İçeri geçip oturduk. Stresliydim ve bunu fazlasıyla belli ediyordum. Gereğinden fazla duygu patlaması, bacak titretme, etrafı süzme, sürekli saçma bir şekilde sırıtma. Stresliyken bunları yapardım.

Telefonumun zil sesini duyduğum gibi yerimden fırladım. Annem ve Trisha sohbetlerini bölmüş, bana bakmaya başlamışlardı. Elimdeki telefonu salladım. "Bakmalıyım" annem başını sallayıp Trisha'ya bir şeyler anlatmaya devam etti. Salondan çıktım. Elisa'nın aramasını cevapladım.

"Kop gel" Söylediği söze güldüm. "Geliyorum" dedikten sonra telefonu kapatıp yukarı çıktım.

Yeşil-siyah kareli gömleğimi ve siyah pantolonumu giyinip saçlarımı saldım. Parfümümü sıkıp arabamın anahtarını, ev anahtarımı ve telefonumu alıp aşağı indim.

"Anne" dedim salona girerken. Başını kaldırıp bana döndü. "Nereye?" Dedi direk. "Gabriella çağırdı, bu gece orada kalacağım" dedikten sonra cevap verme fırsatı tanımadan evden çıktım.

Arabama binip hızla Elisa'nın yolladığı adrese doğru gitmeye başladım. Zayn aptalı, ben gelene kadar ilaç içmemeye yemin etmişti. Bilerek hasta olmuştu resmen!

Yaptığımız şey çok fazla çocuksu ve saçmaydı fakat kendime hâkim olamıyordum. Hele ki o snapinden sonra, beni özlediğini bile bile yanına gitmemezlik yapamazdım.

Birkaç dakika sonra arabamı evlerinin önüne park edip çantamı aldım ve arabadan indim. Anahtardaki minik tuşa tıklayıp kilitlerken, evlerine yürüyordum. Bahçeye girip, uzun taşlı yoldan yürümeye başladım. Evleri 3 katlıydı ve çok şirindi. Verandaya geldiğim sırada kapı açıldı. Elisa, Safaa ve Waliyha dışarı çıktılar. Hepsi hazırdı.

"Nerede?" Dedim telaşla. "Eğer ölmediyse, uyuyor. İkinci kat sağdaki üçüncü oda" kızlarla vedalaştıktan sonra eve girip kapıyı kapattım. Kızlar bu gece teyzelerinde kalacaklardı. Trisha, eve gelmek isteyeceği için Elisa onu oraya çağıracaktı. Mükemmel bir planın altına Elisa Malik, yine imzasını atmıştı.

Hızla yukarı çıkıp Elisa'nın söylediği odaya girdim. Işıklar açıktı ve Zayn tam karşımdaki yatakta kıvrılmış uyuyordu. Çantamı yatağın karşısındaki koltuğa bırakıp yanına gittim. Odasında kum torbası vardı ve bu siyahlarla kaplı odaya ürkütücü bir hava vermişti.

Alnına yapışan saçları geri ittiğimde, irkilerek uyandı. "Gelmişsin" dedi boğuk sesiyle. Hastayken aksanı daha güzel geliyordu kulağa. "Geldim" sesim fısıltı gibi çıkmıştı. "Ateşin var" suratını buruşturdu. "Çünkü sen buradasın, hastalıkla bir ilgisi yok" Güldüm. "Romantik olmaya çalışma Malik, geliyorum birazdan burada dur" ayağa kalkıp odasından çıktım. Aşağı inip mutfağı uzun uğraşlardan sonra buldum.

Lila rengindeki dolaplardan küçük leğen bulup içerisine su doldurdum. Üst kata çıkıp Zayn'in odasına girdim. Gözleri kapanmamak için savaş veriyordu resmen. Leğeni komodininin üzerine bırakıp, çantamda getirdiğim ilaçları çıkarttım. "Aç mısın?" Diyerek ona döndüğümde, yüzündeki gülümsemeyi görmüştüm.

Heart By Heart || Z.MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin