27

1.3K 92 40
                                    

*Zayn Malik*

*2 Gün Sonra*

Yüzüne bakıp yalan söylemek. İçimi hiçbir zaman acıtmamıştı bu eylem. Ona olan duygularım git gide büyüyordu ve sonunda kaybedeceğimi bilsemde, vazgeçemiyordum. "Bankada işin ne kadar sürer?" dedi gözlerini büyülterek. Bunu bilerek yapmıyordu. Masum görünmek gibi bir derdi yoktu, zaten masumdu o. Ondan biraz daha uzun olduğum için bu şekilde büyüyordu gözleri ve çok şirin gözüküyordu.

"Bilmiyorum güzelim ama en kısa zamanda halledilmesini sağlayacağım" Gülerek kollarını belime doladı. Başımı eğip saçlarının arasına öpücüklerimi kondurdum. Elimde olmadan onu öperken, güzel kokusunu ciğerlerimin en icra köşelerine yolluyordum ve bunu sevdiğini, ayrıldığımızda her zaman yüzünde olan gülümsemesinden anlıyordum. "Hadi bakalım, git ve gel" dedi gülümseyerek. Ayrıldık. Başımı sallayıp evden çıktım.

Bankaya falan gittiğim yoktu. Lanet olası bir doktor randevusuna gidiyordum ve içimde bulunan, Marie için atan organım onun yanına gitmem gerektiğini söylemişti. Farkında bile değildi hiçbir şeyin. Anlatmaya korkuyordum çünkü onu tanıyordum. Henüz varlığından emin bile olmadığımız bir bebek için benden vazgeçerdi. Kendisinden, benden, bizden vazgeçerdi. Acı çekerdi. Onun kılına zarar gelse bulunduğumuz gezegeni yakmaya niyetliydim ve bu sefer yine canını acıtmak istemiyordum.

Arabayı lüks hastanenin önüne park edip aşağı indim. Cindy kapıda beni bekliyordu. Yağmur yağdığı için gözlerimi hafif kıstım. O yağmurlu havaları sevmezdi, ben severdim. Yanına gittiğimde gülümsedi. Suratımda hiçbir mimik oynamamıştı bu gülümsemeye karşılık. "Günaydın" dedi ardından. Arkamı dönüp hastaneye girmekle yetindim. İşlemleri halletikten sonra koridora geçip beklemeye başladık. Karşımda oturan çift, özenilesi durumdalardı.

Genç oldukları her hallerinden belli oluyordu. Hamile bayanın karnı şişmiş ve hamile tişörtü giyinmişti. Karnındaki küçük ayak sembolüne baktım. Yanımda oturan kişi Cindy değilde Marie olsaydı kesinlikle onada bu tişörtten alırdım. Ona hamile olmak... yakışırdı. Herşeyin yakıştığı gibi oda yakışırdı.

"Cindy Forbes?" Hemşirenin sesini duymuş, ayağa kalkmıştı. O odaya girmek istemiyordum. Kendinden bu kadar emin olmasa, hayatta buraya kadar gelmezdi. "Zayn?" dedi bana bakarak. Ölüme gidiyor gibi hissediyordum kapıdan içeri geçerken. Bayan doktor ayağa kalkıp gülümsedi. Kısa bir konuşmanın ardından, Cindy sedyedeki yerini almıştı. Doktor, jeli karnına sıktı. Eline aldığı aletle karnının üzerinde gezinirken, Cindy'nin bana baktığını hissedebiliyordum. Gözlerimi siyah beyaz ekrana diktim.

"İşte" dedi doktor. Boşta olan eliyle ekrandaki küçük siyahlığı gösterdi. "Burada ufaklık" dedi gülümseyerek. Cindy'e baktım. Yutkundum. Hamileydi. Benden, hamileydi. Marie'yi kaybetme biletim kesilmişti artık. Oradaki küçük nokta, bana aitti.

Doktorun bir süre konuşmasını dinledikten sonra hastaneden çıktık. Sert rüzgarlar bedenimi sarıp sarmalıyordu. Derin bir nefes alıp verdim ve mavi gözlerine baktım. "Bebeği aldırmanı istiyorum" dedim. Suratına şaşkınlık ve acı yayılmaya başlarken, arkamı dönüp arabama ilerlemeye başladım.

"Aldırmayacağım!"

*Marie Russell*

"Efendim baba?" dedim çalışma odasına girerken. Gülümsedi. "Gel kızım" derken elini uzatıp masanın diğer tarafında bulunan sandalyelerden birisini göstermişti. Kapıyı kapatıp oraya ilerledim. Sandalyeye oturdum. "Konuyu kısa keseceğim bitanem" Başımı salladım. Derin bir nefes alıp verdi. "New York'da bir şirket daha açtık bildiğin gibi" Tekrar başımı salladım. Babamın böyle bir isteği vardı ve satışlar o kadar güzel gidiyordu ki, hali hazırda bir şirket binasını satın almışlardı direk.

Heart By Heart || Z.MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin