43

1.3K 95 66
                                    

Multimedia'da dinleyeceğiniz şarkı olan One Direction - Happily bulunuyor. İyi okumalar!

Üzerime doğru gelen kar topundan kurtulmak adına arabanın arkasına kaçtım. "Zayn!" diye cırladım donmaya yakın ellerimle karı top şekline getirmeye çalışırken. Kahkahasının hemen ardından bir kar topu başımı teğet geçmişti. Yaptığım kar topunu ceketimin büyük cebine koydum.

"Tamam yeter!" dedim ve arabanın arkasından ellerimi havaya kaldırarak çıktım. Gülerek elindeki karları yere attı. "Benimle yarışmaman gerektiğini sana söylemiştim bebeğim" dedi bana doğru adımlar atarken. Gülerek dudağımı ısırdım. "Evet söylemiştin" Yanıma geldi ve ellerini belime dolayıp beni kendisine çekti. Bir elimi kaldırıp koluna koydum. Suratlarımızı yaklaştırmaya başladım. Gülerek gözlerini kapattığında, cebimdeki erimeye başlayan kar topunu aldım ve suratına geçirdim. Elleri anında belimden ayrılmış, yüzüne gitmişti. Ben kahkahalarla koşarak evime giderken o hala şaşkınlık içerisindeydi.

"Marie!" diye bağırdı ben kapıyı açarken. Bahçe kapısının sesini duyduğumda kilidi çevirdim. Hızla içeri girip kapıyı kapattığımda, yumruklarının sesini duydum. Kapının yanındaki camdan ona bakmaya başladığımda, kahkahalarım sesini duyurmuştu Bay Malik'e. Kaşlarında, sakallarında, kirpiklerinde hala kar taneleri vardı ve elmacık kemikleri soğuk kar nedeniyle kızarmıştı. Şu an bana sinirli olmasa onu yumurabilirdim ama kapıyı açtığım anda üzerime saldırması olağan bir durumdu.

"Marie aç şu kapıyı!" omuzlarımı silktim. Karşıma geçmiş bana bakıyordu ama biliyordum ki, cam dışarıdan buzullu olduğu için beni gölge gibi görüyordu. "Sinirlisin Malik!" dedim gülerek. Nefes alıp verirken gözlerini kapattı. "Tamam aç bir şey yapmayacağım üşüdüm anasını satayım!" ayağını yere vurdu. Kıkırdadım ve kapıyı açtım. Direk içeri girdi. Üzerindeki mont ve bereden kurtuldu. Bende üzerimdekileri çıkarttım. Elindeki kıyafetleri alıp ardiye odasına götürdüm ve çamaşırlığa astım. Vestiyerde kurumaları zor olacaktı ve diğer kıyafetleride ıslatabilirlerdi.

"Sıcak çikolata?" dedim oturma odasının kapısından ona bakıp. Başını salladı. Gülümsedim ve mutfağa gidip dolaptan sütü çıkarttım. Çikolata tozunu bardaklara boşaltıp, sütü ısıtmak için cezveyi aldım. Bu cezveyi özellikle büyük almıştım çünkü kış geldiğinde favori içeceğim sıcak çikolata oluyordu. İşlerden fırsat bulduğum zamanlarda kitap okuyup sıcak çikolata içiyordum. Yada film izlerken. Her türlü sıcak çikolata içiyorum işte!

"Abin arıyor!" sesini duyduğum gibi oturma odasına koştum. Uzattığı telefonu aldım. Aileme hala Zayn'le barıştığımı söylememiştim ama onlar haberlerden öğrenmiş olabilirdi. "Efendim abi?" mutfağa geri gittim. Sütü karıştırırken sesi geldi. "Neredesin?" kaşığı çıkartıp tezgaha bıraktım. "Evimdeyim" nefes alıp verişini duydum. "Akşam sana geleceğim evde ol" başımı salladım. "Tamam, bekliyorum" aramayı sonlandırıp telefonu arka cebime koydum. Süt ısınmıştı. Ocağı söndürüp sütü bardaklara boşalttım. Tezgaha bıraktığım kaşıkla iki bardağıda karıştırdım. Cezveye su doldurup lavabonun içerisine bıraktım ve kaşığıda içine attım. Daha sonra makineye yerleştirebilirdim.

Bardakları alıp oturma odasına geçtim. Yanına oturup bardakları sehpaya bıraktım. Düşünceli gözüküyordu. Koltuğa yerleştiğim anda, bacaklarını diğer tarafa uzattı ve başını dizlerime bıraktı. Gülümsedim. Ellerimi tuttu ve saçlarına getirdi. Gülümsemem büyüdü. Parmaklarımı saç diplerinde dolaştırmaya başladığım anda gözleri kapanmıştı. Dudaklarında hafif bir gülümseme vardı.

"Korkuyorum" dedi birden. Kaşlarım hafif çatıldı. "Neden?" dedim merakla. "İyi gidiyoruz, bir şey çıkacak diye korkuyorum" Nefes alıp verdim. Bu konuda ona umutlar veremezdim çünkü hayat yolumuzu yıkarken bize haber vermiyordu. Gelecekte nerede olacaktık, yeniden ayrılacak mıydık bilmiyordum bu yüzden sustum. "Sıcak çikolatalar soğuyor" diyerek doğruldu. İkimizde bardaklarımızı aldık. Bağdaş kurup oturdum. Parmaklarını bardağa doladı ve bir yudum aldı.

Heart By Heart || Z.MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin