Dinleyebilirsiniz; Selena Gomez - The Way I Loved You
Marie'nin kıyafeti, multimediada bulunuyor.
Karşımda oturan, her ne kadar güçlü gözükmeye çalışsa da üzgün ve çaresiz olduğunu belli eden babama baktım. Onu ilk defa bu şekilde görüyordum ve içim acıyordu. Önümdeki dosyalara baktım bir süre. "Baba" Derken başımı kaldırıp gözlerine bakmıştım.
"Efendim Marie" Sesi ilk defa bu kadar yorgun çıkıyordu. Bu ses tonu içimi acıttı. "Hala vazgeçme şansın var, başka bir yolu olmalı" Dedim umut tohumları fışkıran gözlerimle, ona bakarken. "Başka bir yolu yok Marie, sonumuz gelmeden bu ortaklık bizi kurtaracak. Hem Yaser, benim çok yakın dostum" Abimle bir süre birbirimize baktık. Anlaşılan onunda, Yaser denen adamdan haberi yoktu.
"Bizim niye haberimiz yok?" Diye sorsam da, babam açılan kapıya dönmüştü. "Efendim, misafirleriniz geldi" Babam başını sallayarak ayağa kalktı. Abim kolumu dürtünce, zorlada olsa ayağa kalktım. İçeri giren, orta yaşlardaki adam babama sıkıca sarıldı. Gülümsemesi oldukça içtendi ve babama sarılışı, destek verir gibiydi. Ön yargılı bir insan olmama rağmen, Yaser'e ısınmıştım.
"Hoş geldin Yaser, beni kırmadığın için çok teşekkür ederim" Dedi babam ayrıldıklarında. Bakışlarında ve sözlerinde olan minnet duygusu içimi sızlatmıştı. Koskoca, Russell Holding çökmek üzereydi.
"Lafı bile olmaz, Dominic. Biliyorsun, biz bugünler için dostuz" Babamın omzuna bir kaç defa yavaşça vurdu. Arkalarındaki kapı hızla açıldı ve içeri nefes kesici bir varlık girdi. Beyaz gömlek ve dar kesim siyah pantolon giyinmişti. Saçları rampa denilen şekildeydi ve sakalları yanaklarını sarmıştı. Suratı kemikliydi, elmacık kemikleri çıkıktı. Parıldayan ela gözleri ise... Ayrı bir gezegeni anlatıyordu.
"Özür dilerim, geç kaldım. Arabayı park ediyordum"
"Bu oğlun olmalı, değil mi?" Dedi babam Yaser'e bakarken. Yaser gururla başını salladı. "İsmim Zayn, efendim" Dedi babamın elini sıkarken. "Memnun oldum Zayn. Dominic Russell" Gülerek başını salladığında, elimi masaya koydum güç almak istercesine. Bir erkeğin bu kadar güzel bir yüz yapısına sahip olması doğal mıydı?
Erkeklerden kolay kolay etkilenen birisi olmamama rağmen onda farklı bir etki vardı. İnsanın vücuduna elektrik çarptırıyordu resmen. "Bu iki gençte senin çocukların olmalı?" Dedi Yaser bize bakarken. Zayn, babamın elini bırakmış dikkatle bana bakıyordu. Gözlerimi zar zor onun üzerinden alıp, Yaser'e çevirdim. Gülümsedim.
"Ah evet, oğlum Marco" Babam eliyle Marco'yu gösterirken, o çoktan Yaser'in yanına gidip elini sıkmıştı. "Memnun oldum Bay Malik" Yaser kahkaha attı. "Çok saygılı bir bey efendisin Marco fakat bana Yaser demeni tercih ederim" Marco gülerek başını salladığında babam elimden tutup masanın etrafında dolaştırdı. Elini belime yerleştirdiği sırada abim ve Zayn selamlaşıyorlardı.
"Aman tanrım, senin kızın mı?" Dedi Yaser beğeni dolu bakışlarla beni süzerken. "Evet" Babam her zaman benden bahsederken ayrı bir gururlanırdı. "Marie" Dedim Yaser'e elimi uzatırken. "Memnun oldum küçük hanım" Yaser oldukça sempatik bir erkekti aslında. Esmer teni, siyah saçları ve oldukça koyu renkteki gözleri onu karizmatik kılıyordu, konuşması ve kullandığı ses tonundaki sıcaklık ise sempatik biri olmasına neden oluyordu. "Bende memnun oldum" Dedim gülümserken. Ellerimizi ayırdığımızda, Zayn elimi kavramıştı. Şaşkınlıkla ona bakarken, elimi dudaklarına götürdü ve çok hafif bir öpücük bıraktı.
"Zayn Malik" Dedi oldukça etkileyici bir tonda. Derin bir nefes aldım. "Memnun oldum" Kekelemediğime şükrederken, gülümsedi. Bir insanın gülümsemesi nasıl olur da bulunduğum yere ateş topu atıp, vücudumu yakmaya başlardı ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heart By Heart || Z.M
Fiksi Penggemar"Seninle ben, tutsak olan her şeye bağışlanan özgürlük gibiyiz Marie" © Tüm Hakları Saklıdır. | ©All Rights Reserved Bu siteden başka bir sitede yayınlanmamaktadır. Yayınlananlar kesinlikle çalıntıdır. Görürseniz lütfen bana bildirin.