Merhabalar, öncelikle her birinizin geçmiş kurban bayramı mübarek olsun :)
Keyifli okumalar ♥
*******************
Yol bolu tek kelam etmediğimiz arabadan indik ve bizi dışarıda bekleyen Alparslan'a sessizce katılıp önümüzdeki masalardan birine yerleştik.
Çevresindeki ağaçlar sebebiyle yemyeşil görünen gölün yanlarına serpiştirilmiş birkaç masadan birinde, güneşin tam anlamıyla bağrında oturuyorduk.
Neyse ki güneş insanı bunaltacak derecede bir sıcaklık vermiyordu insana öyle ki masaların neredeyse hepsi doluydu bu küçük işletmede.
"O yerden bacaklı adam ne anlattı sana?"
Çıkarmadığı güneş gözlüklerinden ve çizgi halindeki dudaklarından belliydi tavır yaptığı.
"Yerden bacaklı tabiri çok uygunsuz Emirhan, ayrıca tavır mı yapıyorsun bana?"
Gülmek için hatırı sayılır bir arzu duymama sebep oluyordu bu küçük çocuk halleri.
Gözlüğünü bir çırpıda çıkarıp masaya narince bırakırken- evet,narince bırakıyordu çünkü eminim el yakan bir fiyatı vardı- bana baktı kısık gözleriyle. Sanırım yanılmıştım, gözlüğü tavır yapmak için değil hassas bedeni için gözünde taşıyor olmalıydı.
Neredeyse kapattığı gözlerinden bana bakmaya çalışıyordu umutsuz bir çabayla.
"Ben tavır yapmam Gökçe. Ayrıca ağzından kerpetenle mi çekeceğiz lafı? Anlatmanı bekliyoruz dakikalardır."
Onun sinirinin burnunda olduğundan emindim. Daha fazla karşımdaki görüntüsü karşısında kayıtsızlığımı koruyamadım ve masadaki gözlüğü alıp gözlerine yerleştirerek eziyetine son verdim.
Yeşil gözleri birkaç dakika içerisinde kıpkırmızı olmuş ve sulanmıştı. Hassas suratsız...
"Bana anlattıklarından daha fazlasını Alparslan zaten biliyormuş. En iyisi o tek seferde ikimize de anlatsın."
Topu Alparslan'a atmış olmanın bana getirdiği minicik bir vicdan azabı bile yoktu, aksine Emirhan'ın gergin tavrını üzerimden çekebildiğim için mutlu bile sayılabilirdim.
Alparslan'da hedef konumunda olduğunu fark etmiş, bana huzursuz birkaç bakış atıvermişti Emirhan'a çaktırmadan.
"Aslında hikaye oldukça basit. Ben ve Sabri Bey aynı kişinin peşindeyiz. Ben Fatih Akın'ı bulup Gökhan hakkında konuşturacağım sonrasında ise Sabri Bey'e vereceğim. Bilmeniz gereken önemli kısım bu kadar."
Yalan söylüyordu. Tamam, yalan değildi fakat hikayenin oldukça önemli kısımlarını es geçiyordu.
"Sabri Bey bana biraz fazlasını anlatmıştı oysa..."
"Yeter! Biriniz bana tüm hikayeyi anlatsın o halde."
Emirhan'ın öfkeli çıkışından etkilenmeyen Alparslan, üzerindeki rahatlıkla en başından anlatmaya başladı.
"Gökhan yıllar önce Fatih'le birkaç iş yapmış. Neler yaptıklarını tam olarak bilemiyoruz. Şimdi ise Fatih ve bir ortağı bazı insanları kandırıp servetlerini çalıyorlar. Sabri Bey kardeşinin ve çalınan servetinin intikamını almak için bizim gibi bu adamın peşinde."
"O Sabri'yle niye pazarlık masasına oturdun ki sen!?"
Emirhan, Alparslan'a karşı bugün pek sevgili modunda değildi galiba.
"Ne dedin sen?"
Alparslan'ın sırıtarak bana bakıyor olmasından anlayabilirdim ki Emirhan'ın kızgınlıkla soru sorduğu şanssız kişi bendim. Yine ve yeniden sesli düşünmüş olmazdım değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Centilmenler Kulübü
Aktuelle Literaturİki tarafın da karşılıklı çıkarlarını koruduğu bir anlaşmayla başladı her şey. Tek bildikleri, istediklerini alana kadar verdikleri sözlerden dönmeyecekleriydi. Fakat bilmedikleri bir şey vardı, muhteşem bir tutkuyla istenen her şey içinde bir parça...