43 》Korku

171 16 8
                                    


Bölüm geç kaldı kusura bakmayın. En azından bunu telafi edebilecek kadar uzun bir bölüm olduğunu düşünüyorum. 

Keyifli okumalar... <3

*

Tüm gece kızaran yüzünü izlemek beni eğlendirmişse de odama girip yastığa başımı koyduğumda bu duygudan eser kalmamış ve öfkeden tüm bedenim karıncalanmaya başlamıştı.

Eve geldiğim an Ezgi kapıda hazır beklediği için beni karşılamış ve hiçbir detayı atlamama izin vermeden olanı biteni heyecanla dinlemişti. Onun kahkahalarına gülümseyerek katıldıysam da içimi kemiren kurtçuklar düşüncelerimi sarmış vaziyetteydi.

Nihayet merakını dindiren Ezgi daha ne kadar bu durumu sürdüreceğimi ve daha sonra ne yapacağımı sorduğunda ne söyleyeceğimi bilememiştim. Sahi ne yapacaktım?

Ender meselesinde onlara yardım etmeye devam edecek miydim? Emirhan'ın her gün bana yalan söylemesine katlanabilecek ve bu oyunuma devam edebilecek miydim? Bunların hepsi benim için muammaydı.

Tek bildiğim bu defa köşeye çekilmek istemediğimdi. Nasıl yapacaktım bilmiyordum ama içimin soğumasını istiyordum. Bunun için de pes etmemem gerekiyordu.

Sürekli kendime cesaret vermeye çalışarak sabah erkenden hazırlanıp şirketin yolunu tuttum.

Emirhan dün gece bende bir gariplik olduğunu eminim sezmişti fakat o büyük yalanını öğrendiğimden bihaber olmalıydı. Belki de üvey babası Ender ona çoktan söylemişti bildiğimi.

Kahretsin bir de o kurnaz adam vardı değil mi? Onu ne yapacaktım? Resmen Emirhan ve Alparslan ile aramın bozulması için yalanlarını açığa çıkarmıştı. Peki ya Yasemin, o da biliyor muydu bu yalanı? Eğer biliyorsa demek ki benim öğrendiğimden Alparslan'ın haberi vardı.

Elimle yüzümü sıvazladım. Kimin neyi bildiğini düşünmek beni çıldırtacak ve nihayetinde kendi bildiğimi de unutturacaktı.

Alparslan'ın, nişanlısının gafından haberdar olduğundan neredeyse emindim fakat Emirhan'a neden benim bildiğimi söylememişti?

Emirhan'ın bildiğimden haberi yoktu buna emindim. O halde Alparslan ile konuşmam gerekiyordu.

Evden şirkete gelene dek yol boyu aklımdan geçen düşüncelerin istikameti tek bir noktayı gösterdiğinde aniden durdum. Şirketin kapısından henüz girmişken çevik bir hareketle geri dönüp döner kapıdan dışarı çıktım.

Üstü kapalı imalar, oyunlar bana göre değildi. Ancak birkaç saat sürdürebilmiştim zaten. Bugün de Emirhan'ın yüzüne bakarak bir şey olmamış gibi davranamazdım.

Birileriyle yüzleşip zehrimi akıtmam gerekiyordu. Öfkem mantığımın pusulasını parçalamıştı. Önce bu öfkeyi dizginlemeliydim.

Polatlı Holdinge gitmek için hemen ana yola çıkıp bir taksiye atladım. Yaklaşık bir saatin sonunda taksiden indiğimde yol boyu planladığın tüm cümleler ayaklanıp zihnimi terk etmişti sanki. Ne söyleyeceğimi bilmeden boş bakışlarımla karşımdaki büyük binaya yürüdüm.

Emirhan'ın şirket binasından daha büyüktü. Bu büyüklüğünden midir yoksa yapmaya hazırlandığım şeyden midir bilmem oldukça korkutucu görünüyordu karşımdaki camdan yapı. Gerginliğime iyi gelmesi adına derin birkaç nefes alıp binadan içeri girdim.

Güvenlik görevlileri ve sekreterlerin ardından nihayet telefon aracılığı ile Alparslan'a ulaşmış ve onun bir tanıdığı olduğumu etrafımdakilere kanıtlayabilmiştim.

Centilmenler KulübüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin