33 》"Anlatmak istiyorum."

230 30 20
                                    

Arkadaşlar elimde olmayan bazı sebeplerden dolayı bölüm geç kaldı, kusura bakmayın. Yazar yazmaz eklediğim için kontrol etsem de aceleyse gözümden kaçan yazım yanlışları olabilir. Okurken karşılaşırsanız mazur görün lütfen. 😊 

Malumunuz yarın bayram🤗                                                                                                    Dünyada hiçbir mazlumun acı, savaş ve açlık içinde olmadığı bayramlara ulaşmak dileğiyle. Kurban bayramınız mübarek olsun.🎀🙆‍♀️

Keyifli okumalar.💖

***

Gözlerimi açtığımda bedenimdeki uyuşukluğun geçtiğini ve uzuvlarımın artık kopacakmış gibi bir sancıyla beni rahatsız etmediğini fark etmiştim.

Bedenimdeki uyuşturucu etkisini yitiriyor olmalıydı. Odada nefes alamadığımı hissettiğimde olabildiğince yavaş hareketlerle yattığım yerden kalkıp cama ulaşmıştım.

Kaç dakikadır camın önünde olduğumu bilmiyordum fakat camın önüne geldiğimde beni içine çeken zifiri karanlık çoktan yok olmuş, günün ışıklarının habercisi olan bir grilik şehrin üzerine çökmeye başlamıştı.

Sabahın tatlı esintisi artık yüzümü ısırmaya başladığında camı kapatıp üşümüş olan kollarımı bedenime doladım.

Adımlarım beni yatağın aksi yönüne, kapıya doğu götürürken kendime engel olmadım ve kapıyı açarak dışarıya başımı uzattım.

Hemen kapının yanına yerleştirilen rahatsız olduğu tek bakışta anlaşılan koltuklardan birinde oturan Emirhan'ı gördüm. Başı geriye gitmiş halde uyuyordu.

Bir an onu rahat ettirme isteğiyle yanıp tutuşsam da kendime engel oldum. Onun rahatsız bir uykuda olduğunu görüyor olmama rağmen bana söylediğini yaptığı-kapının önünde beklediği- için gülümserken yanına oturdum.

Onu daha fazla izlemek için başımı ona doğru çevirmem yeterli gelmiyordu. Oturduğum yerde bedenimi de ona doğru çevirip kolumu oturduğum koltuğun arkasına dayayarak tamamen ona odaklandım.

Bunu neden yaptığımı veya uyanır da beni bu halde görürse onun ne düşüneceğini bilmiyordum. Sadece içeriye gidip yalnız başıma uyumaya çalışmaktansa onu izlemek çok daha iyi bir aktiviteymiş gibi görünüyordu.

Mesela saçları, onu her zaman görmeye alıştığımın aksine parlak ve şekillendirilmiş değildi. Sarı saçları daha mattı ve bunun saçlarını yıkamamasından kaynaklandığını biliyordum. Benim de onun kadar berbat bir halde olduğumdan emindim.

Sakalları da artık iyice uzamış ve yüzünün hatlarını gizlemeye başlamıştı. Evet, geride bıraktığımız birkaç gün ikimiz için de zor geçmişti. Üstelik, beni arayıp bulduğu için içimde kıpır kıpır olan bir yer vardı. O yere gerekirse en öldürücü ilaçları sıkmalı ve kurutmalıydım.

Arkadaş olabilseydik bile ileride bambaşka yollara gidecektik. Bizim hayatımızın ortak bir noktası yoktu. Sadece çıkarlarımız çakışmıştı ve biz o çakışan küçücük noktadaydık ama bu noktadaki işimiz nihayete erdiğinde kendi doğrultumuzda ilerleyecektik ve bir daha da yollarımız kesişmeyecekti. Ona alışmamalıydım. Onunlayken hissettiklerime ise hiç alışmamalıydım.

Derin bir nefes alıp göğsünü şişirince sarsak hareketlerle toparlanıp geri çekildim. Atikliğime ilk kez şükrederken o da başını bana doğru çevirdi.

Centilmenler KulübüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin