Bölüm şarkısı; Sezen Aksu- Belalım.
Medyada yeni kapaklardan biri var.
Eğer yanımdaysanız, hala karanlıktaysanız bunu hissettirin ailem. Yorumlarınızı bekliyorum.
Şimdi geçelim bizim Karanlık dünyamıza...
☆☆☆
Kalbimden yayılıp tüm bedenimi ele geçiren,
Derin sevdalar bırakan bir depremdin sen.
Ateşten dokunuşların ve,
Gözlerimi karartan bakışların vardı.
Uçurum gibiydi ellerin,
Sanki itsen acıların orta yerine düşeceğim.
Buzdan yelkenline nefesinden kanat yapardın,
Nehirindim ben senin.
Sadece sana akardım.
Depremdin.
Lacivert fayların içimi delerken,
Gökyüzü mavisi kadar masum akardın gözlerimden.
Seni içime katardım.
Zehir olsan,
Paramparça etsen dudaklarımı,
Tuzunu arardı kanım.
Tuzun kadar vardım.
Tozun kadar,
Közün kadardım.
Sana kalandım.
Yazılan.
Mecruhundum senin.
Ve sen, bağımlısı olduğum bir depremdin.
Yaralarımı birleştiren.
Beni iyileştiren.
Sen, sendin yalnızca.
Diğer mecruh,
Yağmurlarıma sevdalı.
Çamurlu kabuklar aktı acılardan.
Herkes gitti.
Ben kaldım.
Gözlerinin dumanından gecenin siyahına yağdım.
Biz seninle iki mecruh,
Biz seninle yapayalnız iki yaralı ruh!
Sarıl.
Sarmalan.
Çünkü bilirsin hayat yalan.
Sen deprem,
Ve ben sana kalan...☆☆☆
Şafak kızıllığı gökyüzünün sokaklarında dolaşırken hoyratça, rüzgarın uğultusundan ürkmüş bulutlar, güneşin her tonunu sergileyebilmesi için karanlık şehirlere göç ettiler gizli kanatlarıyla.Sabah, en derin gecelerin kucağından kalkıpta seyrediyordu çırpınmalarımı. Soluğum, kor bir köz gibi ciğerlerimden dudaklarıma aktı yavaşça. Düşmemek için ıslak toprağın soğukluğuna emanet ettim avuçlarımı.
Başımı yukarı kaldırdım meydan okuyarak, benden bunu beklediğini biliyordum.
Koyu dumanı çökmüştü gözlerinin sarısına. Saçlarını karıştırırken gülüşünü dört bir yana dağıttı yüzünde. Öyle ki en çok benim yüreğime değdi, nefesime hükmetti gülüşü. Bana kendinden katıyordu.
"Çok daha iyi, kiraz çiçeği."
Tek elimden kuvvet alarak doğruldum yeniden. Parmaklarımı birleştirerek tüm gücümle yumruk yaptım. Onlar benim kalkanlarımdı.
"Doğru duruşlardan birindesin. Sadece sol ayağını, sağ omzunun biraz önünde tut. Sağ kolun senin gardın. Şimdi sol yumruk ve omuz geride."
Dediklerini yaparak vurdum avucuna. On kez tekrarladık aynı hamleyi.
"Yaptığın harekete 'sol kroşe' deniyor. Boksun ana vuruşlarından. Senin solun daha güçlü olduğu için başarılı bir çalışma oldu."
Cümlesinin sonunda yaramaz tavrı ile göz kırpması ve sol kelimesine yaptığı vurgu beni mutlu etmişti. Ben oradayım, ben senin gücünüm aşk bizim gücümüz demeye getiriyordu lafı.
"Şimdi ne yapıyoruz?"
Bir anda sağ kolumu belimin arkasında tutarak kendine çekti beni.
"Ben sana gardını indir, demedim değil mi Arel?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK "Yol Arkadaşının Kiraz Çiçeği"
Romansa☆ "Aker dur kımıldama. Kirpiğin düşmüş." Sanki bir elmasa dokunuyormuş gibi yavaşça aldım yanağından tenine tutunmaya çalışan kirpiği ve parmaklarımı üzerine kapattım. "Dilek tut bakalım Yağız Aker." Gözlerini yumup uzunca bir süre öyle kaldı. Güneş...