Aradan bir hafta geçmiş, bu süre zarfında Elif Ceren'le konuşarak ona Şeyma ile arasında geçen konuşmaları anlatmış ve Can Bey'e karşı nasıl davranması gerektiği hakkında ona fikirler vermişti. Başta şiddetle karşı çıksa da, Can Bey'i düşündükçe Ceren razı olmaya mecbur kalmıştı. Yine de Elif'in planlarını uygulamak için bu zamana kadar hiç fırsatı olmamıştı. Zira Elif'in önerisi doğrultusunda belki Can Bey'i görürüm diye her gün çevrede küçük gezintiler yapmasına rağmen yolları genç adamla bir türlü kesişmemişti.
Ancak kaç zamandır bu akşam ilk defa eline bir fırsat geçecekti.
Selim Beylerin evinde yeni bir eğlence düzenleniyordu ve eğer Ceren kendini Can Bey'e yeterince ifade edebilirse, Can Bey'in de buna karşılık samimiyetlerini ilerletebilmek için fırsat kazanacağını düşünüyorlardı. Öte yandan akşamüstü eğlenceye gitmek için hazırlanırlarken Elif ablasının neredeyse bir yaprak misali tir tir titrediğini görerek güldü.
"Ceren'cim bu ne heyecan?" dedi, genç kadının boynuna sarılıp yanağına bir öpücük kondurarak. "Gören de seni görücüye falan çıkacaksın zannedecek."
"Yaa, öyle demesi kolay tabi." dedi Ceren, protesto ederek. "Sen benim yerimde olsaydın bakalım ne halde olurdun. Elif- Canım, ben sanırım bu işi yapamayacağım."
"Benim güzel ablam-" diye söze başladı Elif sakinleştirici bir ses tonuyla, diğer yandan da Ceren'in saçlarını düzeltiyordu. "Endişelenecek hiçbir şey yok ki. Sen her zamanki gibi davran yeter. Sadece birazcık daha fazla samimi ol Can Bey'e karşı. Ne bileyim iltifat et, her yaptığı espriye gül, sonra ne zaman sana baksa gülümse."
"Ay Elif! Öyle diyorsun ama, benim kadar utangaç birinin bunları yapabilmesi o kadar zor ki."
"Yapabilirsin, ben sana güveniyorum. Üstelik, eğer cesaretini kaybedecek olursan şunu hatırlamanı tavsiye ederim. Can Bey'den çok hoşlanıyorsun ve eğer ona bunu belli etmezsen onu kaybedeceksin."
"Aman, aman. Ağzından yel alsın." Dedi Ceren sıkıntıyla. "Tamam, bu sözlerini mutlaka hatırlayacağım."
"Bak Ceren, bilgin olsun diye söylüyorum bu gece benden yardım bekleme. Çünkü Can Bey'le sizi yalnız bırakmak için yanınıza hiç uğramayacağım."
Ceren üstünü başını düzelterek dalgınca kafasını salladı. "Tamam."
---------------------------------------------------------------------------------
Elif ablasına verdiği sözü tutmuş, tüm gece boyunca neredeyse hiç dans etmeyerek sürekli olarak Can Bey'i ve onu göz hapsinde tutmuştu. Ancak çok da yakınlarına sokulamadığından ablasının önceden konuştukları gibi davranıp davranmadığına da emin olamıyordu. Bu yüzden bir süre sonra Şeyma yanına gelip de kendisini zorla arkadaşlarının yanına götürmeye çalıştığında fazla direnemedi. Öte yandan, Can Bey'in Ceren'e gösterdiği ilgiyi incelemekle o kadar meşgul olmuştu ki, kendisinin bir başkasının ilgisini çektiğini ve göz hapsinde tutulduğunu hissedememişti.
Vural, şimdi uzaktan uzağa izlediği Elif Bennurlu'yu ilk gördüğünde neredeyse hiç güzel bulmamıştı. İlk eğlencede ona şöyle bir iki defa bakmış fakat Elif'in yüzünde güzel denilebilecek hiçbir ayrıntıya rastlamamıştı. Ancak şimdi tekrardan kızın yüzüne baktığında içinde neşeli pırıltılar taşıyan bir çift ela gözün çok da dikkat çekmeyen yüze, ayrı bir zekâ kattığını görmüştü. Vural'ın kendisi için tehlikeli bulduğu bu keşfi, hemen ardından bir başkası izledi. Dikkatli gözlerden kaçmayan bir iki ufak kusuru bulunsa da, Vural kızın vücudunun oldukça hoş ve zarif olduğunu kabul etmek zorunda kalmıştı. Ayrıca bir parça küstah da olsa kendine has neşeli bir hali vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar ve Su (Tamamlandı)
RomanceElif, hayatta kızlarını evlendirmekten başka bir gayesi olmayan annesi ve hepsi birbirinden çılgın kız kardeşleri arasında sıkışıp kalmış normal bir üniversite öğrencisidir. Hayatındaki her şey son derece sıradan gitmektedir ta ki bir gün sosyetik v...