Elif, Burak Bey'in arabasına binip uzaklaşmasını izledikten sonra eve girdi. Girer girmez de Coşkun'un meraklı ve kızgın bakışlarıyla karşılaştı. Annesiyle yaptığı konuşmadan cesaret alarak Coşkun sanki sevgilisiymiş gibi davranmaya başlamıştı. Yemek yenirken sürekli yanına oturuyor, onunla sohbet etmeye çalışıyor ve şimdi olduğu gibi kıskançlık yapıyordu."Ceren'i gördün mü, Coşkun?" diye sordu gayet soğuk bir biçimde.
"Yukarıya doğru çıktığını gördüm." diye cevap verdi Coşkun. Ses tonu oldukça nazik fakat dargındı.
"Sağol."
Elif, ablasının odasına gidip Burak Bey'le yaptıkları konuşmayı anlattı. Ceren, büyük bir hayrete düşmüştü. Vural Bey'in, Can'ın arkadaşlığına layık olamayışına bir türlü inanmak istemiyordu. Ama öte yandan da Burak Bey'le tanışmıştı ve onun gibi düzgün karakterli birinin Vural Bey hakkında yalan söyleyeceğine ihtimal dahi vermiyordu. Sonunda hem Elif hem de Ceren bu durumun zamanla açıklığa kavuşacağına karar verdiler ve konu şimdilik kapanmış oldu.
-------------------------------------------------
Bennurlu Ailesi önlerindeki iki günü hummalı hazırlıklar içinde geçirmişti. Anneleri özellikle de Ceren'in eski elbiselerinden birini giymesini istemediği için kızları alışverişe göndermiş, baştan ayağa yeni kıyafetler alınmıştı. Her ne kadar annesinin bu müsrifliği, babasını zor durumda bıraktığı için Elif'i üzüyor olsa da şimdi aklını kurcalayan başka meseleler olduğundan annesine söz söyleyecek kuvveti kendinde bulamıyordu.
Öncelikle Burak Bey, her ne kadar eğlenceye katılmayacağını söylemiş de olsa Elif'in içinde ister istemez hala bir umut vardı. Can Beylere gittiği vakit, Burak Bey'in de orada olacağını hayal ediyor, onunla ilk dansı yapabilmenin ne kadar müthiş bir şey olabileceğini düşünüyordu. Diğer yandan ise kafasında Vural ve Burak Beylerin arsında geçmiş olan durum vardı. Vural Bey'in hala nasıl böyle bir şeyi yapabildiğine inanamıyordu. Aklının bir köşesine bu konuyla ilgili daha fazla şey öğrenmesi gerektiğine dair bir not bıraktı.
---------------------------------------------------------------------
Eğlenceye gidecekleri günün sabahı, Elif de diğerleri gibi çok heyecanlıydı. Hatta ilk defa olarak Merve bile bir eğlenceye gitmek için istekli duruyordu. Akşam saat altıya doğru hazırlanıp evden çıktılar. Can Beylere gittiklerinde, davet edilenlerin çoktan gelmeye başlamış olduklarını gördüler. Etrafta tanıdıkları ya da tanımadıkları ve belli ki sosyeteye ait görünen birçok kişi konuşuyor, gülüşüyordu. Elif'i daha önce dilsiz bir ev sahibi gibi karşılayan çift kanatlı ahşap kapılar şimdi ardına kadar açıktı.
Önce Cemil Bey ve Kerime Hanım selamlaştılar kapının hemen iç tarafında ayakta dikilmiş, gelenleri bekleyen Can Bey ve Canan Hanım'la. Daha sonra da Ceren ve Elif girdi içeriye.
"İyi akşamlar Ceren, Elif." Dedi Can Bey sevinçle. "Ben de sizleri merak etmeye başlamıştım."
"İyi akşamlar Can." Dedi Ceren neşeli bir şekilde gülümseyerek. Sonra da genç adama doğru eğilerek fısıldadı. "Kızların hazırlanması uzun sürdü de... Malum evde altı kadınız."
Can Bey gülümsedi. Öte yandan bu fısıldaşma elbette ki Canan Hanım'ın gözünden kaçmamıştı. Yüzünü tuhaf bir şekle sokarak,
"Hoş geldiniz, Ceren'cim. İçeri geçin." dedi onları adeta kışalıyarak.
O sırada Can Bey lafa karıştı. "Elif, ne oldu birine mi bakıyorsun?"
Elif, toparlanarak,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar ve Su (Tamamlandı)
RomanceElif, hayatta kızlarını evlendirmekten başka bir gayesi olmayan annesi ve hepsi birbirinden çılgın kız kardeşleri arasında sıkışıp kalmış normal bir üniversite öğrencisidir. Hayatındaki her şey son derece sıradan gitmektedir ta ki bir gün sosyetik v...