FİNAL - Sonsuza Kadar Mutlu

7K 288 24
                                    

Elif büyük kuaför salonuna girdiğinde gözleri derhal ilerde ayağa kalmış kendisine doğru gelen Meriç'i yakaladı, Meriç'e kendisini yalnız bırakmamasını rica etmiş o da Elif'i kırmamış ve bu kuaföre gelmişti.

Kerime Hanım Ceren, Merve ve Kiraz'la beraber teyzesi ve birkaç tanıdık akrabanın yanına giderken, bugün salon onlara ayrılmıştı, Elif gülümseyerek Meriç'e sarıldı.

"Sağol canım iyi ki geldin, beni yalnız bırakmadın."

"Hiç olur mu öyle şey." dedi Meriç. "Sen istersin de gelmez miyim, sen benim en yakın arkadaşımsın." Durdu ve manalı bir şekilde gülümsedi. "Müstakbel damadımız ne yapıyor?"

Elif de aynı muzip sırıtışla ona karşılık verdi.

"Az önce yoldayken konuştum, iyiymiş, gidip damat tıraşı olacakmış öyle dedi."

"Hala evleniyor olduğuna inanamıyorum Elif." Dedi Meriç heyecanlı bir sesle.

"Ya ben?! Bir de Vural hakkında söylediğim onca şeyden sonra." Güldü. "Neyse... Demir nerede şimdi? Eğer düğüne yetişemezse kafasını kırarım onun."

Elif, Meriç'in yüzünden geçen bir anlık bakış ve yanaklarının al al olmasıyla gözlerini kıstı.

"Meriç?" diye sordu anlamlı bir şekilde. "Düşündüğüm şey mi yoksa?"

Arkadaşı daha da kızararak gözlerini Elif'ten kaçırdı. "Elif..." dedi cılız ama heyecanlı bir sesle.

Elif ellerini şokla ağzına kapadı.

"İnanmıyorum! Ben bunca zaman aranızı yapmaya çalışıyorum ama ikinizde de tık yok ve siz şimdi-" Durup yeni aklına geliyormuşçasına kafasını salladı kaşlarını çatıyormuş gibi yaparak. "Hem de bana söylemiyorsunuz, haksızlık bu!" Meriç'in utangaçça gülümsemesine küçük bir kahkaha attı. "Şimdi değil Meriç Hanım ama sonra sen ve ben bu konuyu enine boyuna konuşacağız. Üstelik o Demir'in bu gece elimden çekeceği var."

"Bir şey yapma çocuğa, yazık." Dedi Meriç küçük bir sesle.

Elif gülümsedi. "Bak bak bir de korumaya başlamışlar birbirlerini. Eh ben size sormaz mıyım?"

.................................................

En son Elif ve Ceren'in saçlarıyla makyajları yapılmış ve kuaförden çıkılıp eve gelinmişti. Evin büyük sarkaçlı saati tek bir çınlamayla iki buçuğu vururken Kerime Hanım işlerinin erken bitmesini Vural'ın gittikleri kuaför salonunu yalnızca onlara kapatmasına bağlıyor ve kızlara emirler yağdırıyordu ki Vural ve Can gelmişti. Ceren ve Elif gelinliklerini giyip son hazırlıklarını yaparken İkisi Cemil Bey'le salonda oturmuş ve sohbet etmişlerdi.

..................................................

Elif üzerindeki straplez, eteği kabarık, inci ve dantellerle süslü; duvağı yere kadar sürünen gelinliğine son bir kez bakıp beyaz zambakların süslediği buketini eline aldı ve odasının kapısını çekip dışarı çıktı. Onunla beraber karşı odadan çıkan Ceren de Elif kadar güzeldi, parlıyordu. İki kardeş birbirlerine bir an baktılar ve sarılıştılar. Elif gözyaşlarının akmasını engellemeye çalışırken omzunun üzerinden ablasının da burnunu çektiğini duydu. Ayrıldıklarında Ceren Elif'in sol elini sağ eline aldı ve sıktı.

"Çok güzel olmuşsun canım benim, harika görünüyorsun."

"Sen de öylesin canım, hatta benden daha güzel olmuşsun kıskandım seni."

İki kardeş gülerken Ceren Elif'in elini bir kere daha sıktı, Elif bakışlarını Ceren'in aydınlık yüzüne çevirdi.

"Elif'çim biliyorum bunu daha önce konuştuk ve konuyu kapattık, üstelik bu saatten sonra zaten değiştirmek mümkün değil ama... Beraber düğün yapıyor olmamızdan rahatsız değilsin değil mi? Sonuçta her genç kız düğünü kendisine özel olsun ister."

Kar ve Su (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin