Bölüm 31 - Fevkalade Kızgın Leman Hanım

3.6K 230 2
                                    

"Bakın, Can Bey! Geri döndü, tekrar buraya geliyor!"

Ve daha hiçbiri toparlanamadan kapı açıldı ve Can Müge'den önce içeri daldı. Ardından Kerime Hanım'ın ağzını açmasına fırsat vermeden konuştu.

"Ceren'le biraz yalnız konuşabilir miyiz, efendim?"

Kerime Hanım şaşkınlıkla Can'ın yüzüne bakakalırken konuşamayıp yutkundu, bir an sonra ise yeniden sesine kavuşmuş bir şekilde kızlara kapıyı işaret etti.

"Herkes dışarı. Kızlar..." Sonra yanından duran Ceren'e döndü ve kolunu patpatladı. "Elbette sen değil Ceren'ciğim."

Kapı, Can'a cesaret verircesine son bir defa gülümseyen ve ardından dışarı çıkan Elif tarafından kapanırken Can Ceren'e döndü. Bir süre genç kadının güzel yüzüne baktıktan sonra yanına ilerledi ve önünde durup diz çöktü.

"Öncelikle tam anlamıyla bir aptal gibi davrandığımı söylemeliyim."

Ceren şaşkınlıkla ve gülümseyerek genç adama baktı. Ardından daha bir şey söyleyemeden Can uzanıp ellerini tuttu ve yeniden konuştu.

"Eğer teklifimi kabul eder ve benimle evlenirsen dünyanın en mutlu erkeği olacağım." Yutkundu. "Benimle... Evlenir misin?"

Ceren gözleri dolarak Can'ın da kendisininki gibi dolmuş olan mavi gözlerine baktı bir an ve sonra hızla başını salladı.

"Evet! Hem de binlerce kere evet!"

Can da başını salladı ve ayağa kalkıp Ceren'i kendine çekti. İkisi sessizce ağlamaya devam ederek öpüşürken aniden salonun kapısı açıldı ve oradan hiç gitmedikleri belli olan bir Kerime Hanım, Kiraz ve Merve büyük bir neşeyle odaya daldılar.

"Ah, Allah'a şükürler olsun!" diye bağırdı Kerime Hanım Ceren'e doğru koşturarak. "Bugünün asla gelmeyeceğini düşünmeye başlamıştım!"

Ceren gülerek ve ağlayarak etrafına bakınırken gözleri Elif'i aradı ama Elif yoktu...

...............................................................

Elif sessizce ağlayarak bahçedeki ağaçlardan birinin dibinde oturuyordu. Ceren artık mutluydu, Can'la evleneceklerdi. Elif, onun mutlu olmasını en çok isteyen kişi olarak aslında içi içine sığmıyordu ancak mutluluğunu gölgeleyen başka bir şey vardı o anda; kendi mutluluğunun elinden kayıp gitmiş olması...

Bu yüzden biraz daha orada kalıp gözyaşlarını tamamen akıttığına ikna olmadan eve dönmeyecekti çünkü kız kardeşinin en mutlu gününü berbat etmek istemiyordu.

Arabanın başında bekleyen Vural, Elif bir anda bahçeye fırlayınca hemen Elif'in onu göremeyeceği bir açıya yerleşti. Ama zaten Elif de onun olduğu tarafa gelmemiş, bahçenin içindeki bir ağacın dibine oturmuştu. Vural genç kadını büyük bir aşkla ve gerçekten içi acıyarak seyrederken, eğer aralarındaki mesafe engel olmasa Elif'in sessizce ağladığını görebilecekti.

............................................................

Aynı günün akşamı...

Bugün evlilik teklifinden sonra Can büyük bir neşeyle, tarihi belirlemek ve diğer şeyleri konuşmak için ertesi gün akşam yemeğine davet edilmiş ve uğurlanmıştı.

Cemil Bey kahvesini yudumlarken karısına döndü.

"Bence beraber iyi bir çift olacaklar." Dedi gülümseyerek. "Birbirlerine çok benziyorlar çünkü."

Kızların hepsi odalarına çıkmıştı, şimdi salonda yalnız Kerime Hanım ve kendisi vardı. Kerime Hanım neşeli bir kahkaha atarken de devam etti.

Kar ve Su (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin