8.bölüm

11K 515 37
                                    

-Hande-

Ne yapacağımı bilemez halde bulunduğum yere çöktüm.

Cem, gün geçtikçe beni daha fazla hayal kırıklığına uğratıyordu.

Önce beni evime bıraktığında arabasından kovar gibi davranması, sonra bu çirkin olay.
Ondan nefret etmiştim. Şuan böyle hissediyordum.

Bir süre sonra, insanların dikkatini çekmemek için kendimi toparlanmaya çalıştım.

Spor odasından bir an önce çıkıp,  telaşımı saklamaya çalışarak üst kata salona geçtim.

Annemin yanına oturduğumda Nergis anne endişeyle,

"Kızım iyi misin? Yüzün bembeyaz olmuş." dedi.
Utançla başımı eğdim. Bu olaydan kimseye bahsedemezdim.

"Şeey, tuvaletin kapısı kilitli kaldı sandım da ben, korktum" dedim.

Allahım sen affet. O sorumsuzun yüzünden yalan da söylemiştim.

Bi an önce eve gitmek istiyordum burdan.

Karşımda Cem, bulduğu her fırsatta bana bakarken rahat olamıyordum.

O sırada Mehmet amca

"Nişan tarihini belirleyelim artık. Geç bile kaldık" dedi.

Ve büyüklerin muhabbeti bu yönde devam etti. Esma abla,

"Handeciğim bana yardım eder misin?" diye bana seslendiğinde, onunla birlikte ayaklanıp mıtfağa geçtim.

Mutfağa girer girmez kapıyı kapattı Esma abla
"Canım n'oldu iyi misin gerçekten?" diye merakla sordu ellerimi tutarak.

Ona bir şey belli etmemek için, zor da olsa gülümseyerek
"İyiyim abla. Niye kötü olayım ki?" dedim. İnanmamış ama üstelememişti de

"Peki öyle olsun " diyip tatlı servisine başladı. Bende yardım etmeye tabii.

Esma abla tepsiye tatlıları yerleştirip
"Canım bir tek babamla Cem'inki kaldı onları da sen getirir misin? " dedi kapıdan çıkarken. Ona başımı sallayıp,

"Tabi olur" diyip tatlıları elime alınca aklıma gelen cin fikirle gülümsedim...



-CEM -



Bahçede biraz dolandıktan sonra artık yukarı çıkmam gerektiğini düşünüp içeri geçtim.

Salona girdiğimde bir an Hande yle göz göze geldik ancak hemen bakışlarını kaçırmıştı. .
Tam karşısındaki tekli koltuğa oturup, bulduğum her fırsatta bakışlarımı ona çevirdim.

Bu sefer gerçekten çuvallamıştım. Yaptığım büyük saygısızlıktı.
Buna o an pişman olmuştum ama zamanı geriye alamazdım.

Büyüklerimiz nişan tarihi kararlaştırınca Handenin omuzları sıkıntıyla çöktü.

Ablamın çağırmasıyla ikisi de mutfağa geçti.

Kadir amca babama dönüp
"Nişan kendi aramızda olsun. Öyle müzikli danslı falan şeyler bize göre değil" dedi.

Babamsa anlayışla başını sallayıp.
"Tabi dünürüm, nasıl istersen" dedi.

Birkaç dakika sonra ablam ve Hande elinde tatlılarla geldi. Önüme tepsiyi uzatırken oldukça gergindi, tabağı alıp,

GÖNLÜMÜN SULTANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin