33.bölüm

7K 367 21
                                    


-CEM-

Ne kadar düşünmemeye çalışsam da aklımdan çıkmıyordu. Hande haftalardır benden kaçıyordu.

Normal zamanda aramız çok iyiydi, ama ona ne zaman yaklaşmak istesem, bi bahane buluyordu.

Ona haksızlık etmek istemiyordum. Sonuçta hamileydi. Zor günler geçiriyordu ama, diğer yandan ben de bir erkektim ve karımı arzulamak benim en doğal hakkımdı.

İnsanın sevdiğini yanındayken özlemesi çok garipti. Belki de bu yüzden bu sabah Hande'ye fazla tepki göstermiştim.

Biliyorum herşeyin bir sebebi vardı ama, yine de geri adım atmayacaktım.

Artık karımın cesaretini test etme sırası gelmişti.

Gün içinde birkaç kez aramıştı ama cevap vermedim. Beni başından atmak neymiş görsün bakalım.

Akşama doğru aramaları kesilmişti. Telefonlarına cevap vermediğim halde araması, egomu tatmin etmişti ama, şimdi aramayı bırakınca, neden aramadığını düşünmeye başlamıştım.

Vakit geç olmadan işlerimi bitirip çıkacağım sırada kapı çaldı, içeri giren kız Ahmet'in asistanıydı.

Ahmet kaza geçirdiğinden beri, onun işlerini de ben hallediyordum. Zaten yüküm ağırdı. Bi yığın da Ahmet'in işini hallettim.

Kapıdan çıktığımda ortağımız Mustafa amcayla karşılaştık. Yanında oğlu Hakan vardı.
"Çıkıyor muydun Cem?" diyince gülümseyerek
"Evet Mustafa amca, bişey mi vardı?" dediğimde,

"Yok önemli bişey yok, biliyorsun Hakan üniversiteyi kazandı, 4 yıl sonra birlikte çalışacaksınız. Motive olsun diye şirketi gezdiriyorum." dedi. Gülümseyip Hakan'ın sırtını sıvazladım.

"Çok bekletme beni Hakan, bu adamlar sandığından daha acımasız." diye fısıldadım kulağına. Hakan gülümseyip,

"Merak etme abi, en kısa zamanda okulumu bitirip sana yardım edeceğim" dedi. Çalışkan efendi bir çocuktu, Seher ile aynı yaşta olup, iyi anlaştıkları için onu da kardeşim gibi görüyordum.

Çıkmadan Hakan'ın merak ettiği şeyleri anlatıp, bir buçuk saat kadar da onunla ilgilenince eve geç kalmıştım.


Eve girdiğimde salonda annemle kızlar televizyon izliyordu.

"İyi akşamlar hanımlar, Hande nerede?" dedim. Annem şaşkınlıkla gözlerini büyütüp,

"Hande bugün seninle konuştuğunu ve birkaç eşya almak için eve uğrayacağınızı söyledi.
Bu gece evinizde kalıp, yarın dönecekmişsiniz ya oğlum. Ben mi yanlış anladım acaba?" dediğinde boş boş annemin suratına baktım.

Gün boyu aramasının nedeni buymuş demek, ben de kendini affettirmek için aradığını düşünmüştüm, ne aptalım. Annemlere durumu çaktırmadan,

"Ah doğru ya, senin kocan çok çalıştırmaktan kafa bırakmadı ki bende." diyip anneme söylendim.
Bu sayede tekrar soru sormadılar ve evden çıktım.

Kendi evimize gelmeyeli uzun zaman olmuştu. Evimizi, ve burada karımla başbaşa rahatça hareket etmeyi özlemiştim.

Asansöre binip yukarı çıktım. Anahtarım vardı ama, kapıyı karımın açmasını özlediğim için zile bastım.

Hande gün boyu telefonlarını açmadığım için, kesin bana trip atacaktı.

Oysa şuan, evde başbaşayken birbimize mesafeli durmak, isteyeceğim en son şey bile değildi.
Hâlâ kapının açılmadığını farkettiğimde, cebimden anahtarımı çıkarıp kapıyı açtım.

GÖNLÜMÜN SULTANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin