Babamın karşısında üçlü koltuğa yanyana oturmuş, azarlanmayı bekleyen küçük bir çocuklar gibiydik.
Babamsa resmen burnundan soluyordu. Yaptığımız şeyin utanç verici olduğunun farkındaydım ama, Erdem ve Alp'in insana öyle bir etkisi vardı ki,
'Uçurumdan atla' dese atlardınız.Ama bu kez, çocukluğu biraz abartmış olabilirdik, zira babam artık bana 'eski oğlum' diyecek diye bekliyordum.
"Akşam akşam bu ne rezalet? Siz beni rezil mi edeceksiniz lan?!" diye bağırınca Alp bulunduğu yerde sıçradı.
Şu halde bile gülmemek için, kendimi zor tutuyordum.
"Ahmet oğlum, sende mi bunlara uydun? Hepsinden bu saçmalığı beklerdim ama senden beklemezdim." dediğinde babam, Ahmet bizi satacak kelimeleri ağzından salıverdi,
"Mehmet amca yemin ederim benim olayla hiçbir ilgim yok. Hatta planlarken bile engellemeye çalıştım." dedi.
Üçümüzün ters bakışları Ahmet'in üstündeydi. Babam Ahmet'e her zaman güvenirdi. Ve söyledikleriyle ikna olmuştu.
"Ya sen Cem? Oğlum ben sana koskoca şirketin mimarlık bölümünü yönettiriyorum. Yakışıyor mu lan sana böyle çocukça şeyler?" diyip nefeslendi ve devam etti,
"Aşık mısın?
Kız zaten nişanlın değil mi, ara telefonda ne diyeceksen de. Beni niye rezil ediyorsun koskoca siteye?" dediğinde ne diyeceğimi bilmeyerek,"Baba ben sadece-" diye ağzımı açtım ama babam konuşmama izin vermedi.
Son olarak Alp ve Erdem'e baktı,
"Siz ikinize artık şaşırmıyorum bile."
***
Biraz daha fırça yedikten sonra babam odasına çekildi.
Çocuklar 'Artık çıkalım.' diyince kapıya doğru yöneldim, tam çıkacaktım ki, merdivenlerden inen Hande'yi görünce orada kaldım.
Yanıma yaklaşınca yaptığım saçmalıktan dolayı başımı öne eğdim,"Özür dilerim Hande. Çocukluktu yaptığım" dedim.
Hâlâ ses gelmeyince başımı kaldırıp ona baktım, gözlerim gözlerine değince gülümseyen bakışlarının yönünü aşağı çevirdi.
"Çocukluk ettin evet. Ama seni çoktan affettim Cem. Babanın söylediklerini kafana takma. Bence çok tatlıydın..."
Huzur bulduğum sesi kafamda defalarca yankılandı.
"Affettim mi dedin?" dediğimde gülerek başını salladı.
"Hadi arkadaşlarını bekletme iyi geceler."
"İyi geceler Hande" diyip evden çıktım.
Ahmet'in evine geldiğimizde herkes hemen uyumuştu.
E malum yorucu bir akşamdı. Ama ben uyuyamıyordum.Gözlerimi her kapadığımda müstakbel karımın, o güzel yüzü gözümde canlanıyordu.
Ah Hande...
Hiç olmadık bir zamanda karşıma çıkmıştı. Onu böyle seveceğimi bilsem annemin söylediği ilk günden tanışmak isterdim.
Öyle sıradan bir kız değildi. Bazen soğuk bir rüzgar kadar sert oluyorken, bazen de sıcak bir çukurova gecesi kadar yakıyordu içimi hasreti...
Evet ona doyumsuz bir hasretim vardı. Ancak ona sıkıca sarıldığım zaman, o çekinmeden utanmadan doya doya gözlerime baktığı zaman bitecekti bu hasret.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖNLÜMÜN SULTANI
RomanceMuhafazakar bir ailede büyüyen Hande... Ve ailenin tek erkek çocuğu olarak sınırsız imkanlarla yaşayan Cem... Hayattan farklı beklentileri olan iki genç... Ve ailelerinin onları bir araya getirmesiyle başlayan, inişli çıkışlı aşkları.. (Hani Arkad...