-HANDE-
Zamanın su gibi akıp gittiği bir ayı geride bırakmıştık. Bugün tam bir ay olmuştu evleneli...
Mutfakta Cem'in sevdiği şeylerin olduğu bir masa hazırladım.
Odaya geçip üzerime, onun seveceğini düşündüğüm tarz kıyafetler giyip güzel koyu tonlarda bir makyaj yaptım. Aslında ne kadar Cem için desem de, benim de hoşuma gidiyordu böyle arada tarzımın dışına çıkmak.
Gelen zil sesiyle, hızlıca gidip kapıyı açtığımda Cem'in yorgun yüzüyle karşılaştım.
Böyle şeyleri bana kolay kolay hissettirmezdi ama, bu sefer yüzünden okunuyordu.
"Hoşgeldin hayatım." diyerek ceketini aldım. Bana şöyle bir baktığında gözlerinde ışıltılar belirdi. Kollarını bana dolayıp,
"Ne güzel olmuşsun yine sen. Sana bakınca bütün stresim gitti." dedi.
Gülümseyip kolundan tuttum ve mutfağa çekiştirdim. Yemeklerimizi yerken sürekli gülümsüyordu Cem, ama gözlerindeki ifade bu gülümsemeyi gölgeliyordu.
"Cem... İyisin di mi? Çok yorgun görünüyorsun" dediğinde hafif tebessüm edip,
"Öyleyim çünkü canım, babam sağolsun farkında olmadan çok yükleniyor bana" dediğinde içim acıdı, keşke ona yardım edebilseydim.
Cem bir kaç dakika sonra unuttuğu birşeyi hatırlamışça bana baktı.
"Bu arada haftasonu Ahmet ve Ayla'nın nişanı olacak. Haberin olsun canım, alışverişe falan gitmek istersen, işlerimi sana göre ayarlayayım." diyince şaşırdım
"Ben onlar zaten nişanlı diye biliyordum ama?"
"Hayır bitanem, kendi aralarındaydı o. Ama şimdi büyük ve görkemli bir tören yapacaklar. Ayla'nın ailesi şehrin tanınmış ailelerinden. Biraz gösterişi seviyorlar da" diyip göz kırptı.
Demek gösterişli bişey olacaktı. Bu tarz yerlerde daha önce hiç bulunmadığım için, ne giyeceğim konusunda Esma abladan yardım alsam iyi olacaktı.
Ertesi gün Cem işe giderken beni de ailesinin evine bırakmasını istedim. Esma ablayla otururken,
"Abla belki haberin vardır. Haftasonu Ahmet ve Ayla'nın nişanı varmış " dediğimde başını salladı.
"Evet canım, haberim var."
"O zaman sizde orada olacaksınız di mi?" diye sorunca gülümseyip başını olumsuz anlamda salladı.
"Maalesef canım, haftasonu şehir dışından misafirlerimiz gelecek. Çok önceden verilmiş bir söz. O yüzden sen ve Cem bizi temsil edeceksiniz o gün." diyince sıkıntıyla nefesimi verdim.
"Yaaa ama nedeenn? Siz neden gelmiyorsunuz ki?" diye çocuk gibi dudak büktüğümde bu halimle dalga geçti,
"Bak söyleyeceğim ama şimdilik Cem'in haberi olmasın tamam mı?" derken, başımı sallayıp devam etmesini bekledim.
"Canım bak benim görüştüğüm birisi var. Ciddi olarak yani. Ailesi Mersin'de yaşıyor. Ve haftasonu bizimkilerle tanışmaya gelecekler" dedi heyecanla.
"Anladım ablacığım. Hakkınızda hayırlısı olsun inşallah"
"Sağol canım. Eee ne giyeceksin haftasonu?" diyince beklentiyle ona baktım,
"İşte bu yüzden sana geldim" diyince hemen ayağa kalkıp elimden tutup kapıya sürükledi beni.
"Abla dur, nereye gidiyoruz?" diye şaşkınca sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖNLÜMÜN SULTANI
RomanceMuhafazakar bir ailede büyüyen Hande... Ve ailenin tek erkek çocuğu olarak sınırsız imkanlarla yaşayan Cem... Hayattan farklı beklentileri olan iki genç... Ve ailelerinin onları bir araya getirmesiyle başlayan, inişli çıkışlı aşkları.. (Hani Arkad...