EY YÂR (TAMAMLANDI)

♥ Kalbim Sana Emanet ♥

SUKEYNÂ'nın Dilinden

Nikâhlarımız kıyıldıktan sonra annem bizi konuşmamız için odama gönderdi.
Kapıyı açık bırakarak karşısına oturdum.
Gözlerimin içine bakıp

-"Nasılsın" diye sordu.

-"Bilmiyorum (dedim başımı öne eğip.) Gerçekten de şu anda ruh halimi tanımlayamıyorum."

-"Seni çok iyi anlıyorum. Çünkü şuanda ben de o durumdayım."

Başımı kaldırıp ona bakmamı sağladı.

-"Mühür gözlüm. Emin ol senin güvenini sarsacak bir şey yapmayacağım. Senden tek ricam bu bakışlarını bundan böyle benden kaçırma."

Başımı tamam anlamında sallayarak cevap verdim.

-"Şey. Ben özür dilerim."

-"Ne için özür diliyorsun."

-"Kahve için. Kahveyi yaptıktan sonra kızlara yapmayın desem de beni dinlemediler."

-"Elinde koz varken niye yapmayın dedin" dedi gülerek.

-"Kıyamam" dedim utanarak.

Sevdiğim önce tebessüm etti. O güzel gülen gözleriyle bakıp cevap verdi.

-"Mühür gözlüm. Kahven çok güzel olmuş. Hayatımda içtiğim en tatlı kahveydi, ellerine sağlık" dedi gülerek.

Gülümseyerek gözlerinin içine baktım sevdiğimin.
Ben Onun gözlerinde kendimi,
O benim gözlerimde kendini gördü.
Ey Rabbim...
Sevgiyi yaratan Sensin.
Sevmek sevilmek bu kadar güzelken kim bilir Senin aşkına erişebilmek ne kadar güzeldir.
Bizlere beşeri aşkı nasip ettiğin gibi
Sana aşık olan kullarından olabilmemizi de nasip eyle...

Bu sırada telefonum çaldı.

-"Hayırdır inşallah bu saatte kim arıyor?" dedi.

Müsade isteyerek kalkıp telefonumu kapatıp

-"Kimse aramıyor. Namaz programının alarmı çalıyor. Bugün yatsı namazımı eda etmekte geciktim. Onun için uyarı."

-"Aşk-ı Huzur vakti yani"

Şaşkınlığımı görünce açıklama yaptı

-"Sivas'ta telefonunu benim arabada düşürmüşsün. O güzel akşamın öyle bitmesini hiç istemiyordum. Ankara'ya dönüş yaparken sana kavuşamadan seni kaybetme korkusu içindeydim. O sırada telefon çaldı. Sesler senin oturduğun yerden gelince sana ait olduğunu anladım. Gece namazı için telefonun alarmı çalıyordu.
Aşk-ı Huzur Vakti diyerek.

Arabadan indim sığınacağım bir tek Rabbim var diyerek gece namazını eda edip dua ettim. Rabbimin izniyle Sivas'a geri döndüm. Evinizin önüne kadar geldim. Gördüğüm manzara karşısında Rabbim tüm sıkıntımı içimden aldı ve o gecenin sabahında sevdiğimden müjdeli haberi aldım."

Telefonu kapatıp tekrardan sevdiğimin karşısına oturdum

-"O gün benim içinde neredeyse bütün duyguları yaşadığım bir gündü. Hayatımda ilk defa bir beyin yanında, onu gördüğümde, onun ismini bile duyduğumda kalbim tarif edemeyeceğim bir şekle giriyordu.
O gün o beyden evlilik teklifi aldım. Bir telefonla onu kaybetme korkusu yaşadım.
Aileme onu anlattım.
O gece rüyamda abilerimi babaannemi ve dedemi gördüm. Onun bana verdiği gülü elimden alarak toprağa ektiler.
Arkamı döndüğümde orada bir gül bahçesi oluştuğunu gördüm.
Seven sevdiğine yazılmıştır dediler bana.
Uyandığımda nasıl olduğunu anlamayarak onun verdiği gülle uyandım.
(Güle bakıp) Rabbime şükürler olsun ki şu anda o gülü bana verende karşımda yarim olarak oturuyor."