EY YÂR (TAMAMLANDI)

♥VUSLATA ADIM KALA♥

Telefonun alarmı ile uyanan Sukeynâ, omzunda uyuduğu sevdiğine doya doya baktı.
Mirza sevdiğinin ona baktığını hissediyor ama gözlerini açmıyordu.
Ta ki sevdiğinin duâsını duyuncaya kadar...

Sukeynâ sevdiğinin yüzüne elini koyup

-"Sana şükürler olsun Rabbim. Duâlarımı kabul eyledin. Sevdiğim namaz ehli elhamdülillah. Sevdiğim ile Senin huzuruna çıkabilmek, Onunla Gecemi aydınlatabilmek,
Ey güzel Allahım nasip olursa biraz sonra gecemizi aydınlatacağımız gibi Sen bizim yüreklerimizi ömrümüzü kabirlerimizi de aydınlığı nurunu eksik eyleme ya Rabbim..."

-"Âminnn sevdiğim..." deyip Sukeynâ'nın elini öptü.

-"Yârim sen uyanmış mıydın?"

-"Hıı hıı. Bir güzel beni o kadar güzel seyrediyordu ki, Herhalde böyle yakışıklı bir adama aşık oldu. Eee bende manzarasını bozmayayım dedim."

-"Yaa Yârim" diyerek Sukeynâ ayağa kalkmaya çalışınca Mirza elinden tutup sevdiğini geri oturtturdu.

-"Efendim Yarenim" dedi sevdiğinin gözlerinin içine bakarak ve devam etti.

-"Ücretimi alayım" dedi. Sukeynâ anlamayarak şaşkınlıkla cevap verdi.

-"Ne ücreti?"

-"Manzaranız bozulmasın diye kaç dakikadır uyumuş numarası yapıyorum. Oyunculuk ücretimi alabilir miyim?"

-"Şey benim yanımda param yok ki?"

Sukeyna'nın yüzüne elini koyup cevap verdi Mirza

-"Çok şükür Rabbime ki ne ben nede sevdiğim maddiyata önem vermiyoruz."

Sevdiğinin bu cevabına tebessüm eden Sukeyna sevdiğinin yanağına bir buse kondurup

-"Peki bu olur mu?" dedi.
Mirza diğer yanağını işaret edip

-"Ama burası eksik kaldı" dedi.
Sukeyna oraya da bir buse kondurup

-"Eğer borcumu ödemişsem sen de benim elimi tutar mısın? Gecemizin Güneşini yakmaya benimle gelir misin?"

-"Böyle güzel bir davete hiç hayır denilebilir mi? Gelirim tabi..." diyerek sevdiğinin elinden tuttu ve birlikte teheccüd namazlarını eda ettiler.

Yıldızlar kendini yavaş yavaş güneşe teslim etmeye hazırlanırken sabah namazı vaktinin girmesiyle Mirza uyandı.
Omzunda uyuyan sevdiğine baktı. Gece namazından sonra sevdiğinin söylediği hadis geldi aklına.

-"İşte Efendimiz (sav) böyle buyuruyor. Eşlerin birbirleri ile şakalaşarak namaza uyandırmaları güzel bir şey bence."

-"Bence de Mühür Gözlüm yalnız benden tavsiye eşi sinirli olanlar bunu yapmasınlar. Şaka istenmeyen yerlere gidebilir."

-"Haklısın Yârim. Peki sana yapsaydım kızar mıydın?"

-"Iıı. Kızmazdım."

-"Yazdım bunu aklımın bir köşesine"

-"Eksik yazma yalnız intikamım çok tatlı olur... "

Konuştuklarını düşününce tekrardan güldü Mirza.

-"Bakalım Sukeynâ hanım kızacak mı?" diyerek yanlarında duran iki bardak sudan birisini alıp sevdiğine hafif hafif serpiştirmeye başladı.