Sukeynâ bahçelerinde oturmuş kendi iç aleminde dertleşiyor, bir yandan da deftere döküyordu...
Bugün kardeşlerimi yolcu edeli 10 gün oldu. Evimiz artık o kadar sessizleşti ki. Önce Muhsin'imizin sessizliği ile tanıştı evimiz, sonra Muhammed ve Mustafa abilerimin sessizliğiyle ve son olarak da babaannemin sessizliğiyle tanıştı evimiz. Evimizden misafirlerimizde gidince çok garip olduk. Kimse konuşmak istemiyor.
Annem,babam ben kendimizi sorguya çekiyoruz. Yaşanmışlıkları düşünüyoruz. Gelen misafirlerimiz moral vermek için özellikle annem ve babama çok yardım ediyorlar. Arkadaşlarımız, tanıdıklarımız, dostlarımız ne kadar ayrılsalarda yanımızdan, telefonla arayıp annemden, babamdan ve benden desteklerini hiç eksik etmediler. Rabbim iki dünyada da onlardan razı olsun...
Babam ve annemin eskisi gibi olmasa da yüzlerinin gülmesini o kadar çok istiyorum ki.
Nasıl geçti bu ay böyle...
Önce manevi kardeşimin nişanı ile sevincimiz katlandı,
Sırf bana yardım ettiğinden ve suçlandığım anda yanımda olduğundan dolayı tanımadığım ismini bile sonradan öğrendiğim Mirza beyle iftiraya uğradık, gözaltına alındık,
Babaannemin son anlarına yetişemeden, babaannemi son yolculuğuna uğurladık,Sıkıntıdan sonra ferahlatan Allah'ımıza binlerce şükürler olsun ki bir kez daha teyze olacağımın haberini aldım,
Demet ve Zeyd abimin mutluluğuna şahit oldum...
Ömrüm boyunca yaşadıklarımı unutamayacağım...Telefonu çalınca arayanın arkadaşı Demet olduğunu görünce hemen açtı
-Efendim Demet'im
-Selâmun aleyküm canım nasılsın?
-Ve aleyküm selam canım çok şükür toparlanıyoruz. Siz nasılsınız ne yapıyorsunuz?
-Çok şükür canım iyiyiz bizde. Sana mutlu bir haberim var. Ben şuan Ankara'dayım. Bugünde Zeyd'im ve ailesi, ailemle bizim durumumuzu konuşmaya gelecekler. Elimin ayağımın yerini unuttum desem inanır mısın?
-İnanırım canım. Seni şu anda gözümün önünde canlandırıyorumda yanakların kızarmış, elini nereye koyacağını bilemeyen, başörtüm bozuldu mu diye aynanın karşısından gelmiyorsundur. Tabi bu arada heyecanından dolayı sakarlıklarınla teyzemi çok kızdırmışındır.
-Hep deriz ya canım, kardeş olmak için aynı anneden aynı babadan olmaya gerek yoktur diye. Benim can kardeşlerim benim halimi kendi kardeşimden daha iyi bilip, daha iyi anlıyor. İyi ki varsınız. Benim boşboğazlıklarıma bile katlandınız. Bana güzeli, doğruyu, hakikati anlatabilmek için elinizden gelen bütün gayretleri gösterdiniz. Allah sizlerden razı olsun. Ben hakkınızı nasıl ödeyeceğim.
-O nasıl söz öyle. Kardeşler arasında böyle konularda hak-hukuk mu olur. Senin bize bi Allah razı olsun demen, bir ayeti-sünneti yerine getirmeye çalışman bizim için en büyük mutluluk, bizim için en büyük teşekkürdür.
Zilin çaldığını telefondan duyunca Sukeynâ tebessüm ederek devam etti
-Galiba geldiler. Sakin ol. Yanınızda olamasak da duâlarımız sizlerle.
-Allah razı olsun canım sizden. En azından yanımda Gülnur olacak. Bayılırsam o bana yardım eder herhalde. Allah'a emanet olun. Duâlarınızı unutmayın... dedi heyecanla ve kapattı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EY YÂR (TAMAMLANDI)
Spirituale(Sukeyna) Rabbim ömür boyu sevdanızı daim eylesin canım. -(Gülnur) Aminnnnn canım. Rabbim inşallah seni de sevdiğin ile evlendirir. -(Sukeyna) Aminn canım cümlemizi. Sözümü bitiremeden Demet araya girdi -(Demet) Peçelilerinde sevdiği mi olur. Ailele...