Genç adam kapının aralığından gizlice genç kızı izliyordu. Kızın eve geldiği günden beri bir şeyler sakladığını düşünüyordu ve her neyi saklıyorsa öğrenmeden en peşini bırakmayacaktı. Dün gece karar vermişti. Bu kızı her adımda takip edecek, sırrını öğrenecekti. Her gün çatı katında saatler harcayıp sonra da ortadan kaybolmasının sebebini öğrenecekti. Öğrenecek ve onu bu evden gönderecekti. Birden bire ortaya bu kızdan hoşlanmıyordu. Onun yakınında olduğunda hissettiği o tuhaf his genç adamı rahatsız ediyordu. Bu histen kurtulabilmesi için bu kızın evden gitmesi şarttı.
Ancak şu an gördükleri peşinde olduğu şeyi bir anlık unutmasına sebep olmuştu. Şimdi genç adamın aklını tek bir soru hükmü altına almıştı: Neden ağlıyorsun Derin?
Genç kız çalışma masasının sandalyesine oturmuş, önündeki deftere bir şeyler yazıyordu. Yazarken bazen gülümsüyor bazen de kaşlarını çatıyordu. Sürekli mimikleri değişiyor, yazdığı her kelimeyi yüzüne yansıtıyordu. Bir süre sonra defteri kapatıp başını kaldırdı. Karşısındaki duvara baktı bir kaç saniye. Gözleri doldu ve ardından parlak damlalar yanaklarını ıslattı, birbiri ardına akarken. Titrek bir nefes alıp elinin tersi ile gözyaşlarının ıslattığı yanaklarını kuruladı.
Gördüklerine anlam veremeyen genç adam, yüreğinde uyanan o tuhaf hissi tekrar ve daha kuvvetli hissedince yumruklarını sıktı. Neden onun üzülüyor olmasından bu kadar etkileniyordu? Bu his öylesine güçlüydü ki; her şeyi yakıp yıkıp, kızı üzen ne varsa ortadan kaldırmak ve artık ağlamamasını sağlamak istiyordu. Kaşları çatık, çenesi sıkılmaktan dişleri birbirine geçmiş ve sinirle solurken kız önce defteri çalışma masasının çekmecesine koydu. Sonra elini boynuna götürdü.
Boynunda her zaman gördüğü ama ne olduğunu bilmediği -ki zaten merak da etmemişti- zinciri tutup çekti Derin. Zincirin ucunda küçük bir anahtar vardı. O anahtar ile defteri koyduğu çekmeceyi kilitledi ve anahtarı tekrar mavi kazağının içine gönderdi.
"Bu hiç iyi olmadı?"
O defterde her ne yazıyorsa önemli olmalıydı. Yoksa kilitli bir çekmecede neden saklasındı ki? Ve o anahtarı mutlaka ele geçirmeliydi. Ancak o zaman öğrenmek istediklerine ulaşabileceğini hissedebiliyordu. İyi bir plan yapmalı, kızı şüphelendirmeden istediğine ulaşmalıydı. Sonra da... "Sonrasına da sonra bakarım..." Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı sakinleşmek adına. Zira hala o tuhaf his içini kemiriyordu. Gördükleri ve edindiği bilgiler şimdilik yeterliydi. Gidip bir plan yapmalı ve tabi biraz da sakinleşmeliydi. Gözlerini açtığında bir çift mavilik ile karşılaştığında içinden geçen tek kelime vardı:
"Eyvah..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUARA (Musia Serisi - 1) (Tamamlandı)
Fantasía~~~~~ Derler ki; Bu dünya üzerinde binlerce alem vardır... Peki bizim bildiklerimiz kaç tane? İki elimizin parmaklarını geçiyor mu sayıları? Peki ya bilmediklerimiz? Geri kalan o binlerce alem/boyut? Biz bu hikayede o bilmediklerimizden sadece bir t...