Kıskançlık

27 10 1
                                    

        "Seçkin!"

     Can' ın endişe ve korku dolu sesiyle gözlerini açtı Seçkin. Sudaki yansımasına gözü takılınca içindeki yangının dışına yansıdığını gördü. Tüm vücudu alevler içinde kalmıştı. Gördüğü görüntü karşısında afalladı. Bu ilk defa oluyordu. Daha önce tüm vücudu alev almamıştı hiç. Şaşkınlıkla Can' a döndü. Can birkaç adım gerilemiş son raddine kadar açılmış gözleri ile ona bakıyordu. Endişe yüklü sesi ile konuştu.

        "Ne oluyor böyle Seçkin?"

        "B-bilmiyorum. İlk defa oluyor."

        "Söndür şu aletlerini artık!"

        "Olmuyor."

        "Tamam. Bir dakika bekle. Bir şey deneyeceğim."

     Can etrafına bakındı. İleride orta büyüklükte bir saksı görünce koşarak oraya gitti ve saksının içindeki toprağı boşalttı. Koşarak tekrar havuzun yanina geldi ve saksıyı suya daldırdı. Seçkin' in 'Sakın! ' içerikli bakışına aldırmadan suyu onun başından aşağı boşalttı. Alevler sönmüştü. Karşısındaki sırılsıklam ve öfkeli adama bakınca gülmemek için kendini tutmaya çalıştı. Yer yer duman yükselen bedeni sırılsıklam, yüzünden, saçlarından, her yerinden sular damlıyor. Yüzündeki ifade 'başka bir yol bulamadın mı?' der gibi iken gözlerinden siniri belli oluyordu. Can bu görüntüye daha fazla dayanamayıp kahkaha atmaya başladı. Seçkin sinirle önce Can' a sonra da gülerken elinden düşürdüğü saksıya baktı. Hızlı davranarak saksıyı kaptığı gibi suya saldırdı ve suları Can' a savurdu. Can aniden gelen suyla bir anlık afallasa da ikisi birden gülmeye devam ettiler.

        "Ooo... Beyler?"

     Seçil' in eğlenen sesi ile ona döndü iki adamın bakışlarıda. Ama gözlerindeki muzip ifade Seçil' in hiç hoşuna gitmedi. Geri geri adım atarken Can atılıp kızın belinden tuttu. Seçkin de saksıyı yeniden suyla doldurdu ve Can ile Seçil' in üzerine boşalttı. Kendi hallerine gülerken kısa süreliğine de olsa sorunları düşünmemek iyi gelmişti üçüne de. Bir süre daha birbirlerine su atarak, gülerek molalarına devam ettiler. Sonunda yorulduklarında çimenlerin üzerine oturdular.

        "Bu iyi geldi."

     Seçkin' i başıyla onayladı Can gülümserken.

        "Hem de nasıl!"

     Can aniden ciddileşip Seçkin' e baktı. Yüzü gülüyordu, evet ama içinde yaşadıklarını da çok iyi biliyordu. Az önce gördüğü alev topuna dönmüş bedenin, içindeki yangının çok azının dışa vurumu olduğunu biliyordu. Dostunu iyi tanıyordu.

        "Kardeşim. Az önce olanlar..."

        "Ne oldu?"

     Seçil' in sorusu ile ona döndü ve sırıttı.

        "Meşaleye döndü."

     Seçil gözlerini kocaman açarak kardeşine baktı. Sonra gözleri doldu.

        "Gücünün üzerindeki hakimiyetini bu kadar kaybettirecek ne oldu?"

     Seçkin daha önce kardeşi ile Derin' e olan duyguları hakkında hiç konuşmamıştı. Ondan hiçbir şeyi saklamaz iken bu duygularını paylaşmamak zor olmuştu. Ama gerek görevi gerekse Derin' in konumu nedeni ile cesaret edememişti. Tepki almaktan korkmuştu. Ama artık hiçbir şeyin önemi yoktu. O yüzden Can' a baktı ve oturduğu yerde çimenleri yolmaya başladı. Can mesajı almıştı.    'Anlatmaya gücüm yok, top sende.'

SUARA (Musia Serisi - 1) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin