Genç kız eve girdiğinde Bulut ile konuşma vaktinin geldiğini hatırladı. Hemen Bulut'un odasına çıkıp orada olup olmadığına baktı. Neyse ki oradaydı da evin içinde döne dolana onu aramak zorunda kalmamıştı. Adama dikkat edince pencerenin önünde durmuş, derin düşünceler içinde olduğunu gördü. Onu böyle görmek...
Bulut okuduğu son sayfayı düşünüyordu. Gitmekten bahsediyordu Derin. Üstelik "sonsuza dek" diye yazmıştı. Peki nereye gidecekti? Neden gidecekti? Sonsuza dek derken temelli gitmekten mi bahsediyordu? Yoksa ölümden mi? Bu soru düşüncelerini işgal ettiği anda itiraz etti kendine. "Hayır, hayır! Ölüm yok! Gitmek derken gitmek diyor, başka birşey yok!" Gitmesini istemediğini farketti hayretle. Daha birkaç gün öncesine kadar farklı düşünürken şimdi ne değişmişti? Bunu bilmiyordu. Ama ne olursa olsun kızın gitmesine izin vermemeliydi. Ve bunu nasıl yapacağını da bilmiyordu. Ama yapacaktı.
Bulut'un bu düşünceli hâlini görünce konuşacakları ile ilgili olduğuna yordu ve daha fazla bekletmemek adına onun yanına gitti. Gözlerini kapatıp derin bir soluk aldı ve adamın omzuna dokundu. Bulut kıza dönünce bakışları çarpıştı. Bir süre öylece birbirlerinin gözlerinin içine baktılar. Derin, Bulut'un gözlerinde ki duygu karmaşasını gördü ve gözlerini kaçırdı.
Bulut ise bakışlarıyla tek bir şey söylüyordu. "Gitme..." O kitaba dokunduğu günden beri tuhaf bir bağ hissediyordu. Bu onu ölümden kurtarması ile ilgili minnet duygusu değildi. Daha farklıydı.
"Yukarıya çıkalım mı? "
Kızı başıyla onaylayıp peşinden çatı katına çıktı. Derin odanın kapısının önünde durup anahtarı cebinden çıkardı ve kapıyı açtı. Hareketleri ağırdı çünkü heyecan tüm vücudunu titretiyordu. Mila'dan Bulut hakkında öğrendiklerini hiç beklemiyordu. Tabi bir de Hakan dan öğrendikleri vardı. Onları da beklediğini sanmıyordu. Hem de hiç...
Eliyle işaret edip Bulut'un içeri girmesini bekledi. Peşinden de kendisi girip kapıyı kilitledi. "Kapıyı neden kilitledin?" der gibi bakan genç adama aldırmayarak koltuklara oturmasını söyledi ve kitaplığa yöneldi. Mavi renkli büyük kitabı ve siyah renkli bir cildi olan kitabı alıp koltuklardan birine oturdu. Bulut' ta ayakta durmaktan vazgeçip Derin'in karşısına oturdu. Kız aklındakileri toparlayabilmek için gözlerini kapatıp iki kez derin nefes aldı. Tekrar gözlerini açıp Bulut'a baktı. Genç adamın gözlerindeki heyecanı görebiliyordu.
"Sana söz verdiğim gibi her şeyi anlatacağım. Sözümü kesmeden dinleyeceksin. Sonra ne istersen sorarsın. Ve inan ki ben de senin kadar heyecanlıyım. "
Kızın gülümsemesine karşılık sadece ifadesiz bir yüzle başını sallayarak onayladı onu.
"Güzel... Önce sana kendimi anlatsam daha iyi olacak. Kafan karışmaz böylece. Yani bunlar deli saçması gibi gelebilir ki; haklısın da. Zaten ben de ilk öğrendiğimde inanmamıştım. Ama sen hazırlıklısın. Yani geçen gün olanlar... Her neyse... Daha önceden biliyor olmalısın, derler ki bu dünya üzerinde binlerce farklı alem/boyut vardır. Benim geldiğim yerde bu boyutlardan biri. Ben... Ben Suara'yım. Bu dünyada farklı bir boyut olan Musia' ya aidim. Ve Suara o boyutu yöneten kişiye verilen bir sıfat. Farklı bölgeler ve ırklar var. Hepsinin bir lideri var. Ama hepsi benim yönetimim altındalar. Çünkü her ırkın sahip olduğu bir özellik var ama ben hepsine sahibim.
Önceden annem Suara' ymış ama ben doğarken tüm gücünü bana aktarmış ve peşindeki kişi beni bulamasın diye maysaya yani gizlilik büyüsü ile korumaya alıp sonra da geçen seneye kadar annem sandığım kadına emanet etmiş.
Önce Mila benimle konuşup kim olduğumu anlattı. Rüya yolu ile astral boyut değiştirip onunla görüşüyor ve ondan büyü ve diğer konularda eğitim alıyorum. Kendimi geliştirmem gerekiyor hala. Son olarak da babam buldu beni ve buradayım işte. Ve sana gelirsek... Sanırımm zor olan kısma geldik."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUARA (Musia Serisi - 1) (Tamamlandı)
Fantasy~~~~~ Derler ki; Bu dünya üzerinde binlerce alem vardır... Peki bizim bildiklerimiz kaç tane? İki elimizin parmaklarını geçiyor mu sayıları? Peki ya bilmediklerimiz? Geri kalan o binlerce alem/boyut? Biz bu hikayede o bilmediklerimizden sadece bir t...