Medyaya Alvi' nin bir çizimini koydum. Bu çizim için Ebrar Uçar' a ( @utopyaninelcisi ) teşekkür ederim. Tatlım çiziminin orijinalini biraz değiştirdim.
°°°°°°°°°°°°
"Bir süre zihnimden uzak dursan iyi edersin Heybetli."
Can' ın zihninde kükreme ile karışık kahkaha sesi yankılandı. Sayamların ilginç yaratıklar olduğuna bir kez daha karar verdi.
Gökyüzünde beş sayam ve onların sırtında on genç savaşçı heyecanla ilerliyorlardı. Bulutların arasından geçip daha da yükseldiler. Yamaç sağ elini kaldırdığında biraz ileride mor ve siyah ışıkların sarmal halini aldığı kapı açıldı. Merkezi ise simsiyahtı. Bu geçiş kapısından yayılan elektrik savaşçıların ürpermesine sebep oldu.
"Dikkatli olun. Can özellikle de sen..."
Sesini duyurmak için bağırmıştı Sail. Onun sesi ile daldığı düşüncelerden sıyrılan Can etrafına baktı. Sırtındaki yayı kontrol etti. Yeniden Seçil' e sarılıp bakışlarını yaklaştığı ışık sarmalına sabitledi. Seçil' in rüzgarla savrulan saçlarının kokusu ile gözlerini kapattı farkında olmadan.
"Geldik."
Can' ı kendine getiren şey bu defa Seçil' in sesi olmuştu. Gözlerini açmadan önce içinden kendine saydırdı. Sonra da gözlerini açıp etrafına baktı. Gördüğü ilk şey gri ve daha çok griydi. Tüm gökyüzü gri renkteydi. Aşağıya baktı sonra. Çorak tepeler, bir kaç yere serpiştirilmiş kuru ağaçlar ve koca koca kayalıklar. Kupkuru grimsi toprak... Başka hiçbir şey yok. Ne bir bitki ne de bir yaşam belirtisi...
"Bulut! Bağı kullanma vakti. "
Bulut, kendisine seslenen Yamaç' ı başıyla onaylayıp Dosina da iken Mila' nın ona öğrettiği gibi ruhundaki Derin' e ait o parçaya odaklandı. Ve o parçanın kaynağını hissetmeye çalıştı. Hissettiği boşluk ile kaşlarını çatıp Yamaç' a baktı.
"Hiçbir şey hissetmiyorum..."
"Ne? Ama nasıl olur?"
"Bilmiyorum. Ama Dosina da bile az da olsa hissedebiliyorken şimdi hiçbir şey yok. Sanki hiç var olmamış gibi..."
Bulut' un son sözleri grubun nefesini kesmişti bir an için. Bir süre daha uçtuktan sonra ileride dumanların yükseldiğini gördüler. Her birinin aklından tek soru geçti. 'Derin iyi mi? '
"Kahretsin! Geç kaldık! "
Yamaç' in endişe ve öfke ile harmanlanmış sesi gökyüzünde yayılırken Can' ın içinde korku kıpırtılarının dolaştığı gözleri ona çevrilmişti.
"Ne olacak şimdi?!"
"Bir an önce oraya varalım da..."
Can zihninden sayama seslendi yalvarır gibi.
"Heybetli, daha hızlı uçun! Lütfen! "
"Sen nasıl istersen. Sıkı tutunun."
Bu sefer de Can arkadaşlarına seslendi. Zira düşmelerini istemezdi.
"Sıkı tutunun! "
Can' ın sesi ile ne olduğunu anlamasalar da tutuşlarını sıkılaştırdılar. Sadace bir saniye sonra sayamlar öyle hızlı uçmaya başladılar ki; kısa bir sürede dumanların olduğu yere vardılar. Hızlı davranarak sayamlardan indiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUARA (Musia Serisi - 1) (Tamamlandı)
Fantasy~~~~~ Derler ki; Bu dünya üzerinde binlerce alem vardır... Peki bizim bildiklerimiz kaç tane? İki elimizin parmaklarını geçiyor mu sayıları? Peki ya bilmediklerimiz? Geri kalan o binlerce alem/boyut? Biz bu hikayede o bilmediklerimizden sadece bir t...