SUARA (Musia Serisi - 1) (Tamamlandı)

Gorta (esaret)

°°°°°°°°°

        "O kadar kaçtın, saklandın... Peki ne oldu? Bak elimdesin. Artık kaçamazsın, kimse de seni kurtaramaz."
        "Senden nefret ediyorum! "

     Darren' in kısa kahkahası bulundukları odanın duvarlarında yankılandı. Derin ona bir asalağa bakar gibi iğrenerek bakıyordu. Darren ise sanki bir sineği kovalar gibi elini sallayarak sırıtan yüzü ve alaycı ses tonu ile karşısındaki kızla konuştu.

        "Bilmediğim bir şey söyle tatlı kız."

     Elleri zincir ile arkasındaki siyah taş duvara bağlanmış ayakta duruyordu Derin. Sırtına değen duvarın soğukluğu üşütüyordu onu. Bir umut yeniden çekti zincirleri, faydasız olduğunu bile bile. Öfke ile dolu bir çığlık attı hızlı soluklarının arasında. Henüz gücünü tam olarak kullanamadığı için Darren' in yaptığı büyüye karşı savunmasız kalmıştı. Sonuç olarak da şu an hiçbir gücünü kullanamıyordu.

     Darren odada volta atarak izliyordu Derin' in bu hallerini. Fazlaca da keyif alıyordu onun bu çaresiz durumundan. Dikkatle baktığı kızda fark ettiği şeyle ona doğru adımladı. Bir adım yakınına kadar gelip yüzünü kızın yüzüne yaklaştırdı. Sağ elinin parmak uçlarını kızın saçlarında sonra şakağında ve yanağında gezdirdi. Parmaklarının sonraki durağı kızın çenesi ve dudakları oldu. Yüzünde alaycı çarpık bir gülümseme oluştu. Fısıltı ile konuştu.

        "Mavi' ye ne kadar da benziyorsun."

        "Annemin adını o pis ağzına alma!" dedi dişlerinin arasından tıslar gibi.

     Alaycı gülüşü silindi adamın yüzünden. Hırsla ittirip kızın başını arkasındaki duvara çarptı. Çarpmanın şiddeti azımsanacak gibi değildi. Görüşünü gri sisler kapladı birkaç saniye kadar. Derin daha kendini toparlayamadan yüzünde patlayan tokadın etkisi ile başı yana düştü. Ağzına dolan iğrenç tat dudağının kanadığını anlamasını sağladı kızın. Dudağındaki yaraya dili ile dokunup sızısını azaltmak istedi.

     Darren ise kanı görünce aklına gelen şeyle hızla kızın yüzünü iki eliyle tuttu ve ne olduğunu anlamasına izin vermeden kızın dudaklarına yapıştı. Bu kesinlikle bir öpücük değildi. Derin' in dudağındaki yarayı ısırarak daha fazla kanamasına sebep oldu. Isırıp emiyor, sanki kızın dudaklarına işkence ediyordu. Hoş, her halükarda bu adamın dudaklarının ona temas etmesi bir işkenceydi Derin için. Kendini geri çekmeye çalışsa da nafile bir çabadan öteye gidemiyordu. Adam öyle kuvvetli tutuyordu ki; bir milim bile hareket edemiyordu. Tek yapabildiği boğuk sesler çıkarmaktı. Darren sonunda geri çekilip kızı bıraktığında sırıtıyordu. Eğer Derin' in elleri serbest olsaydı o sırıtan suratına yumruğunu indirmekten büyük bir zevk duyardı.

         "Ama senin dudakların da fazlasıyla lezzetliymiş küçük Suara. Mavi' den bile..."

     Yüzünü buruşturup iğrenerek baktı adamın yüzüne Derin. Ağzında kalan kanı adamın yüzüne tükürdü.

        "Pislik! Annenin intikamını alacağım! Duyuyor musun beni? Seni canlı canlı mezara gömeceğim! "

     Yüzündeki kırmızı lekeye rağmen sırıtması bozulmadı Darren' in. Sert bir tokat daha attı kıza. Kulağında oluşan çınlamanın yanı sıra gri sisler de geri gelince gözlerini kapatıp dişlerini sıktı Derin.

     Darren birkaç adım geriledi ve arkasını döndü kıza. Cebinden çıkardığı krem rengi ipek mendil ile yüzündeki kanı sildi aheste hareketlerle.

        "Senden iğreniyorum!"

     Derin' in söylediği kelimelerin aynası gibi olan sesini duyunca dudağının tek tarafı alayla yukarı kalktı. Elindeki mendili katlayıp temiz yerini dışa getirdi. Tekrar kızın yanına geldi. Mendili kızın yüzüne uzattığında Derin başını yana çevirdi. Boşta olan eli ile kızın çenesini tutup sabitledi Darren. Mendil ile kızın dudağının kenarından akan kanın kalıntılarını temizledi fazlasıyla yavaş hareketler ile. Derin onun deli olduğuna kanaat getirdiğinde adamın alay yüklü sesini duydu.