"Annem mi? ""Evet. Annen... Mavi."
Derin ilk şaşkınlık etkisini üzerinden attığında kaşlarını çatarak öne doğru eğilip Hakan' a yaklaştı. Zihnini işgal eden soruları kenara itip sorgulayıcı bakışlarını karşısındaki adamın gözlerine kilitledi.
"Anlat..."
"Ben Mavi' ye bağlı bir pusattım."
Söylediklerinin etkisini görebilmek için birkaç saniye bekledi. Derin' in yüzünde mimik oynamazken kızın zaten onun bir pusat olduğunu bildiğini anladı. Gülümseyerek devam etti konuşmasına.
"Ama sen zaten bunu biliyorsun değil mi? "
"Bir pusat olduğunu biliyorum çünkü Bulut da öyle. Halamdan bu geni alamayacağına göre geriye sen kalıyorsun."
"Peki... Mavi' ye bağlıydım ve onun temsilcisiydim. Yani ondan sonra ki tek yetkili... Mavi' nin verdiği bir görev ile dünyaya gelmiştim. Bir tesadüf sonucu Sevgi ile tanıştım. Görevim üç ay sürdü. O süre zarfında görev için uğraşırken sık sık Sevgi ile yollarımız kesişti. Zamanla bu tesadüfler kast-i karşılaşmalara dönüştü sayemde. Görevimi bitirip de Musia' ya döndüğümde aklım ve ruhum Sevgi ile kalmıştı. Zaten on gün bile dayanamadım ondan uzak kalmaya. Mavi ile konuştum ve yerime Hawk' ı atamasını rica ettim ve Sevgi' yi anlattım. Önce izin vermese de onun aşka saygısı vardı. Sonra dünyaya geldim ve Mavi' nin de yardımı ile burada iyi bir hayat kurdum. Sevgi ile evlenme kararı aldık. Düğünümüze Mavi de geldi. Onur ile tanışması da öyle oldu. Sonra annenin iki hayatı oldu; biri burada biri Musia da, ta ki..."
Son cümlede sesi titreyince birkaç saniye susup yutkundu. Gözlerinden geçen acıya tanıklık etti Derin. Mavi' ye ne kadar bağlı olduğunu görebiliyordu.
"Ta ki ortadan kaybolduğu güne kadar. Ondan bir daha haber alamadık. Öldüğünü söylediler ama hiçbir zaman inanmadım. Öyle olsaydı cesedine ulaşmamız gerekirdi. Hem diğer pusatlar gibi sadece kalbimle bağlı değildim ona. Görevim gereği kan yemini de etmiştim ona. Ben görevimden çekildiğimde zayıflasa da kopmadı. İkimizden biri ölmediği sürece de kopmayacak. Onu hissedemiyorum ama bağı hissedebiliyorum."
Hakan' ın dudakları arasından dökülen her kelimede Derin' kalp atışları biraz daha hızlandı. Duydukları içinde bir umut kıvılcımı çakmıştı ve her an bu kıvılcım büyüyor, yangına dönüşmek için savaşıyordu. Hakan ise onun gözlerindeki duyguları izledi iki saniye ve konuşmasına devam etti.
"Bulut' a gelirsek... Onu bebek iken Musia' ya götürdüm. Ruhunun Musia ile bağ kurması gerekliydi. Gücünü kullanabilmesi için bu şarttı biliyor olmalısın. "
"Biliyorum. Peki Gül? "
"Onu götürmedim. O annesinin nazlı kızı olarak büyüdü. Öyle de kalmasını istiyorum. Hem Bulut senin yanında kalacak. Sevgi ikisinin birden ortadan kaybolmasına dayanamaz. "
"Bulut benim yanımda olmayacak enişte. "
"Bunu sonra konuşuruz küçük Suara."
Kendisine gülümseyen adama kısa süreli bir gülümseme ile karşılık verdi Derin.
"Peki Bulut bilmiyor mu ne olduğunu? "
Önce yüzündeki gülümseme soldu Hakan' ın. Sonra bakışları Derin' in gözlerinden yere kaydı.
"Hayır, söylemedim. Dediğim gibi Mavi' nin öldüğüne hiçbir zaman inanmadım. Dolayısı ile senin de yaşadığını düşünüyordum. Çünkü Mavi ne olursa olsun senin korurdu. Senin gelişini bekledim Derin. Musia' daki binlerce pusatın da ihtiyacı olduğu gibi Bulut' un da ilk dönüşümünde sana, Suara ile bağ kurmaya ihtiyacı var. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUARA (Musia Serisi - 1) (Tamamlandı)
Fantasía~~~~~ Derler ki; Bu dünya üzerinde binlerce alem vardır... Peki bizim bildiklerimiz kaç tane? İki elimizin parmaklarını geçiyor mu sayıları? Peki ya bilmediklerimiz? Geri kalan o binlerce alem/boyut? Biz bu hikayede o bilmediklerimizden sadece bir t...