Musia

36 8 2
                                    


    Multi: Her ne kadar aklımda ki Dosina'yı yansıtamasam da sonuçta bir Da Vinci değilim :)

°°°°°°°°°°°°°°°

       "Neredesin Derin?"

     Çalan zil ile düşüncelerinden sıyrıldı Onur İnanç. Salonun girişine çevrildi bakışları. Onunla beraber diğer aile üyeleri de... Zeliha salona gelip Onur'a baktı.
 
        "Bir genç geldi efendim. Derin ile ilgili görüşmek istiyormuş."

        "Gelsin..."

     Onur kimin geldiğini ve Derin ile ilgili ne konuşmak istediğini merak ederken içinde bir umut ışığı doğdu. Belki de nerede olduğunu biliyordu? Sonunda kızını bulabilirdi.

     Daha fazla düşünmesine gerek kalmadan salona gelen sarışın gence baktı. İki metreye yakın uzun boyu ve sert hatlara sahipti ve el bileğinin etrafına dolanan yılan dövmesini daha önce de görmüştü. Mavi'de de aynı dövme vardı. Genç adamın yüzüne baktı yeniden. Dikkatle incelediğinde tanıdık gelse de daha önce görmediğe emindi. Genç yaklaşıp elini uzattı. Gencin yüzündeki ve lacivert denilebilecek kadar koyu mavi gözlerindeki ciddi ifadeyi gördüğünde bir an kötü bir haber alacağı korkusu ile doldu yüreği Onur' un.

        "Merhaba Onur bey, ben Yamaç. Derin' in arkadaşıyım."

     Onur konuşamadı sadece başını sallayıp elini sıktı Yamaç' ın. Neden geldiğini anlatması için bekledi. Ve kendisini nereden tanıdığını...

        "Sizi Derin' in anlattığı kadarıyla tanıyorum."

     Hatta daha fazlasını biliyordu. Derin'in bilmediklerini bile... Yamaç hafifçe tebessüm ederek salonda oturanların üzerinde gezdirdi bakışlarını.

        "Aslında Bulut ve Can ile konuşmak için gelmiştim. Onlar yok mu? "

        "Derin' in babası benim, farkındasın değil mi?"

        "Elbette efendim ama konuşacaklarımızın sizin için önemli olduğunu sanmıyorum. Sadece bildiklerimizi karşılaştırıp bir ipucu arayacağız."

        "Tamam. Yukarıdalar."

     Onur bir süre kaşlarını çatarak genç adama baktı. Gözlerini ondan ayırmadan Zeliha' ya seslendi.

        "Zeliha, Yamaç' ı Can' ların yanına götür."

     Zeliha başıyla onaylayıp merdivenlere ilerledi. Yamaç da peşinden. Odayı gösterip tekrar aşağı indi.

     Yamaç kapıyı tıklatıp araladı. Başını aralıktan uzatarak içeri baktı. İki genç endişe dolu gözlerle kapıdan gelecek olana bakıyorlardı.

        "Merhaba. Beni tanımadığınızı biliyorum ama..."

        "Ben tanıyorum seni. Neden geldin?"

     Can önce Yamaç' a sonra Bulut' a baktı. Nereden tanıdığını sorduğunda adam bakışlarını kaçırdı.

        "Şey, Derin' i eve bırakırken görmüştüm."

     Can Derin' in adını duyunca gerilen sinirlerinin de etkisi ile mantığını bir kenara attı ve Yamaç' ın yakasına yapıştı.
 
        "Söyle lan nerede Derin?! Eğer ona bir şey yaptıysan seni hiç kimse elimden almaz!"

     Önce Yamaç'ın gözleri mavi bir ışıkla parladı. Mavi ışığın içinde koyu mavi irisleri halka şeklinde görünüyordu. Aynı anda görünmez bir kuvvet tarafından Can'ın elleri adamın yakasından çekildi. İki adım kadar geri çekildi ve vücudunun hareket yeteneği elinden alındı. Bulut da tıpkı Can gibi kaskatı kesilmişti. Yamaç da mı Musia'dan birisiydi? İki genç adam şaşkınlıkla ona bakarken sakin bir ifade ile konuştu Yamaç.

SUARA (Musia Serisi - 1) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin