"Benimle Evlenir Misin?"

18 7 0
                                    

        "Bu bilgilerden kesin olarak emin miyiz Hawk? Değişken durumlar var mı?"

        "Değişiklik çok nadir olur efendim. Ama sizin baskınınızdan sonra nöbetçi sayısını arttırmış olabilir. Ya da giriş noktanızı yok etmiş olabilir."

     Derin, Safir Salondaki büyük masanın üzerine yayılmış haritalar, krokiler, fotoğraflar ve çizelgelere baktı yeniden. Plan iyiydi. Açık görmüyordu. Tek huzursuz olduğu konu Mavi' ydi. Onu ikna etmek kolay olmayacaktı ama vazgeçmeye de niyeti yoktu. Bunca zaman sonra öldüğünü sandığı annesinin yaşadığını öğreniyordu. Annesinin şimdiki görüntüsünün bir fotoğrafını vermişti Hawk. Bu normal bir fotoğraf değildi. Musia' ya özgü sert bir kâğıt olan bunoya büyü ile yapılmış bir resimdi. Masanın üzerindeki diğer fotograflar arasından aldı annesinin fotoğrafını. Her haliyle güzeldi. Kan kırmızısı saçları, beyaz teni ve mavi gözleri... Hem zıtlık hem de uyum içinde bir görüntü... Derin' in düşüncelerini bölen şey Korhan' ın sesiydi.

        "Mavi' yi ikna edebilecek misin?"

     Derin başını iki yana sallayıp omzunu silkti. Titrek bir nefes alıp ofladı.

        "Bilmiyorum Korhan ama kararlıyım. Gerekirse onu buraya zorla getiririm. Nasıl olsa onu ikna etmem gereken konu büyü. Buraya gelmesi için ikna edilmesi gerek diye bir kural yok değil mi?"

        "Yok ama..."

     Korhan' ın sözü hızla açılan kapı ve yildirim gibi içeri giren Can tarafından bölündü.

        "Kardeşim! Bana bir açıklaman vardır umarım?!"

     Derin şaşkınlıkla abisine döndü. Ne olduğunu anlayamadığından sitem eder gibi konuştu.

        "Bu günlerde de herkes benden bir açıklama bekliyor. Senin açıklama beklediğin konu nedir sevgili abicim?"

        "Gorta denen o yere tekrar gitmeyi planlıyormuşsun? Seni oradan çıkartana kadar akla karayı seçtik! Şimdi sen yine oraya gitmeyi nasıl düşünürsün?!"

     Derin bıkkınlıkla nefesini üfledi. Omuzlarını düşürüp boynunu sağa doğru yatırdı.

        "Abi, lütfen ama... Annem oradayken ben burada boylece duramam. Biraz beni de anlamaya çalışır mısın? Sen olsan durabilir miydin?"

        "Tamam, haklisin ama sen de beni anla. Senin için korkuyorum. Zaten seni geç buldum, erken kaybetmek istemiyorum."

     Can pencerenin yanına yürüdü. Elini yumruk yapıp pencerenin kenarına koydu. Başını da eline yasladı. Aklında bin bir türlü düşünce vardı. Hepsi de Derin' e bir şey olma korkusu ile doluydu. Derin abisine yaklaşıp arkasından beline sarıldı. Başını da sırtına yasladı.

        "Can'ım, biliyorum benim için korkuyorsun ama unuttuğun bir şey var. Ben Suara' yım."

     Tamam, henüz güçlerinin tamamı uyanmamış olabilirdi ama yine de şu an sahip olduğu güçler de azımsanacak derecede değildi. Can kardeşinin kolları arasında dönerek sarıldı kıza. Saçlarını koklayip öptü.

        "Ne olursan ol fark etmiyor işte. Sen benim küçük kız kardeşimsin ve her zaman da öyle kalacaksın."

     Derin gülümseyip yüzünü abisinin göğsüne yasladı. Konuşurken sesi boğuk çıkmıştı.

        "Seni seviyorum."

        "Ben daha çok..."

     İkisi de kıkırdadı. Bu duygusal anı bozan her zaman ki gibi Asrın oldu.

SUARA (Musia Serisi - 1) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin