''Kuzen şimdi ne yapacağız?'' diye sorduğunda onur ömer ensesini kaşıdıktan sonra ''lan siz ne kadar korkak çıktınız böyle korkmayın bu kadar babamdan!'' dediğinde can gözlerini devirerek ''oğlum amcam diyorum unuttun galiba eli kolu her yere giriyor! Biz şimdi mimarız ama öyle kim bize ne işi verir ki?'' dediğinde can ''bize biri iş vermeyecek ki kendi işimizin başına geçeceğiz! Dedem sağ olsun babam gibi değil bilmiyor musunuz gerzekler!'' dediğinde onur ve can ömere şaşkınca bakıyorlardı.
''Dedem ne alaka oğlum?'' diye lafa girdiğinde can ''siz tabi bilmiyorsunuz?! Dedem geçen yanıma geldi ve bana tüm yetkilerini verdi!'' dediğinde can ve onur gözlerini pörtleşmişti. Onur ''nasıl verdi lan?!'' dediğinde ''la bir dible gerzek üçümüze bıraktı işte tek bana değil'' dediğinde onur ömere bir tane vurarak ''ulan ben malı mı soruyorum salak isterse hepsini sana bıraksın o önemli değil sen neden şimdi bize söylüyorsun! Daha önce neden demedin lan bizde can ile düşünüp duruyoruz ne halt yicez diye!'' dediğinde can ''belliydi ağa bunun bir haltlar çevirdiği genişliğinden!'' dediğinde onur ve can sinirli sinirli ömere bakıyorlardı.
''Tamam be tamam kızmayın hadi sizi yeni evimize götüreyim'' dediğinde ömer önden sallana sallana giderken can ve onurda arkasından yavaş yavaş gelirken onur cana göz kırptıktan sonra ikisi geri geri gidip birden ömerin üstüne hızlı hızlı koşturarak tepesine çıkmışlardı. Ömer can ve onura küfürleri sıralarken onur ve can yolun ortasında kahkaha atıyorlardı.
Ömer ikisine de birer tane indirdiğinde ''yürüyün lan önümden zibidiler!'' dediğinde İzmir'in sessiz huzur kokan sokaklarında at koşturur gibi sokakta koşturarak evlerinin önüne gelmişlerdi. Sahile en az yürüme mesafesi ile beş dakikalık eve geldiklerinde bulundukları yerde kendi evleri gibi daha dört ile beş ev daha vardı. Evlere baktıklarından tek bir evin ışıkları yanıyordu ve evden sesler geliyordu.
Onur ''bilader yan evde parti var herhalde'' diye muzipçe gülüp göz kırptığında ömer onura bir tane geçirerek ''aklın fikrin orada lan'' diyerek kendi evlerine gitmişlerdi. Eve girdiklerinde hepsi kendini birer koltuğa atmışlardı. Yan evden gelen seslere dikkat kesilmişlerdi üçü de.
|
''Ay defne burası çok güzel biz daha önce neden hiç buralara gelmedik ki ya'' diye sedaya ''salak'' deyip sırıtıyordu. ''Kızım biz şimdi aslen İzmirliyiz demi?'' diye sorduğunda nihan ''kızım babalarımız buralı olduğuna göre evet İzmirliyiz! Ay sen beni öldüreceksin!'' deyip seda ve nihanı tüm gücümle içeri iterek ''hadi artık girin şu eve'' dediğimde seda bizim ev hariç beş ev daha olduğunu ve ışıklarının kapalı olduğunu görünce ''kız burada beş ev daha var?'' diye sordu tabi meraklı.
Gözlerimi devirerek ''üçü dayımın yani benim'' dediğimde nihan ''ohaaaa'' diyerek içeri girmişti. ''Kızım çabuk anlat nasıl oldu bunlar ya daha önce neden getirmedin bizi buraya?'' diye homurdandığında seda ''ay bir durun! Babam ile dayım kavgalı işte biliyorsunuz? Dayım hiç evlenmedi onu da biliyorsunuz? O yüzden her şeyini benim üzerime yapmış dayım. Babam da bunu öğrenmiş işte kavga çıkardı senin kimseye ihtiyacın yok ben varım baban var deyince koptu kıyamet!'' nihan ellerini birbirine vurup ''şimdi de o baban seni kapının önüne koydu'' dediğinde gözlerimi devirerek ''ben kapıyı çarptım çıktım canım!'' dediğimde nihan gözlerini devirmişti bu sefer.
![](https://img.wattpad.com/cover/104248653-288-k793987.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucize Bir Hayat
FanfictionUmut nedir biliyor musunuz? Umut etmek, bir insanın başına gelebilecek en kötü şeydir çünkü acıyı arttırır, diyenler yanlış söylemişler. Umut, acıyı arttırmaz. Çünkü umut etmek son noktadır. Zaten o kadar çok acı çekiyorsundur ki yaşamak için elinde...