''Benim kızım gel sana bir sarılayım'' dediğinde ahmet ayağa kalkıp defnenin yanına gidip sarıldığın da defne de ahmetin sarılmasına karşılık oda sarılmıştı. Ahmet kendini geri çekip ''ben kız babası olmak nedir bilmem Allah yukarıda ya bir kızım olsun çok istedim ama işte olmadı. Ama şimdi artık benim bir kızım var sensin'' dediğinde ellerini defnenin koluna koyup sımsıkı sıktığın da ''sen benim gelinim değil kızımsın'' dediğinde defnenin gözleri dolmuştu.
''Ağlatacaksınız ama beni'' dediğinde ahmet kızarmış gibi yaparak ''baba, baba de'' dediğinde defne utanarak ''Ağlatacaksın beni baba'' dediğinde ahmet o kadar çok mutlu olmuştu ki ''işte bu benim kızım!'' dediğinde cebinden aldığı değerli parçaları çıkartarak ''sen benim oğlumu adam ettin eski halinden eser yok şimdi'' deyip ilk takıyı taktığın da arkasını dönüp can ve onura bakarak ''darısı sizin başınıza'' dediğinde defne ''babacım ne gerek vardı bunlara'' dediğinde ahmet gülmeye başlamıştı.
''BU ne ki kızım bu ve bunun gibiler sana feda olsun. Sen benim yüzümü güldürdün sen bana en hayatımın hediyesini verdin bunlar ne ki!'' dediğinde yiğenlerine dönerek ''bakın da ders alın melek gibi bir kızım oldu sizde evlenin'' dediğinde seda ve nihana bakıyordu ahmet. ''Sizde evlenin bana iki kızım daha olsun'' dediğinde yanlarına giderek ''siz bana kardeşimin emanetisiniz!'' dediğinde seda ve nihanın yanına gidip aldıkları diğer iki takıyı da seda ve nihana vererek ''bunlarda sizin bu bende sizi hediye'' dediğinde onur ve cana bakmıştı.
''Hüseyin ve uğurun kızlarısınız sizi oğullarıma almayacağım da kimi alacağım benim de aklımda siz vardınız zeynep hanım sağ olsun dile getirdi'' dediğinde defne, nihan ve sedaya bakarak ''eti sizin kemiği benim!'' diyerek yerine geçip oturduğun da ahmet babadan 3 geline de onay çıkmıştı.
Ömer kıs kıs gülerken can ve onur amcalarına cevap verecekken ''mis gibi kızlar işte sizde naz etmeyin! Hem siz erkek değil misiniz lan! Nazı kızlar yapar erkekler de o nazı çeker!'' deidğinde bülent araya girerek ''ah azizim ah! Hadi kalk kutlama yapalım'' dediğinde ahmet dünden hevesli ayağa kalkarak ''yapalım anasını satalım düşman çatlasın'' dediğinde zeynep ve emine ''bu saatte nereye gideceğiz ahmet otur oturduğun yerde Allah aşkına'' dediğinde ekrem içeri girerek ''ben bir yere gideceğim beni oraya almayacaklar kimmiş o çılgın şaşarım!'' dediğinde defne koşturarak dayısının boynuna sarılmıştı.
Ekrem de yiğenine sarıldığın da ''siz bensiz benim yiğenimi verin ama ben gene büyüklük yapayım da geleyim'' dediğinde zeynep ''hoş geldin abicim'' dediğinde bülent ayağa kalkıp ''o zaman götür bizi bakalım nereye götüreceksin'' dediğinde ekrem gülerek düşün peşime dediğinde defneye sarılarak evden çıkmaya başlamıştı.
Evdekiler de peşi peşine çıktıklarında herkes arabalara binip ekremi takip ediyorlardı. Ekremin arabasına defne ve ömer binmişti sadece. Ekrem yiğenine sarılarak cebinden bir kutu çıkardığın da ''al bakalım'' dediğinde defne dayısının elindeki kutuyu almadan ne olduğunu anlamıştı.
''Dayı bunu almasam bu senin için çok özel'' dediğinde ekrem defnenin avuç içine kutuyu koyup sıktığın da ''o beni terk edene kadar özeldi defnem. Bu hayatta tek özelim sensin. O yüzden bu senin'' dediğinde defne kutuyu açtığın da çok iddalı olmayan ama ben buradayım tarzı anneannesine ait ilk evlilik yüzüğü bulunuyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/104248653-288-k793987.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucize Bir Hayat
FanfictionUmut nedir biliyor musunuz? Umut etmek, bir insanın başına gelebilecek en kötü şeydir çünkü acıyı arttırır, diyenler yanlış söylemişler. Umut, acıyı arttırmaz. Çünkü umut etmek son noktadır. Zaten o kadar çok acı çekiyorsundur ki yaşamak için elinde...