Yeni yeni kendime gelmeye başlamıştım. Zihnim yeni yeni aydınlanıyordu. Üzerimde çırıl çıplak yatan adamı gördüğümde ilk başta neredeyim lan ben? Bu adam neden çıplak? En önemlisi ben neden çıplağım? Gibi sorular soruyordum. Tabi sonra yediğim haltı hatırlayınca kendime soru sormayı bırakıp üstümde büst gibi yatan adamı nasıl kaldırmanın cevabını arıyordum kendimde.
Bacak aramdaki sıvıyı fark ettiğimde bunu onun görmemesi gerektiğini düşünmüştüm. Yani ömerin. Ben dün gece onu istedim o da beni istedi ve şimdi bitti. Benim hakkımda hiç bir şey bilmemesi gerekiyordu. Çok yavaş bir şekilde onu üzerimden atmaya çalışırken kıpırdadığında canımın yandığını hissettim. Yoksa? Sabaha kadar biz böyle mi uyumuştuk? Sabaha kadar içimde uyumuştu. Onu sırt üstü attığımda içimden çıkmıştı.
Teni tenime sabaha kadar değdiği için üşümemiştim galiba. Yoksa ben çok üşüyen biriydim. Neyse defne hadi kalk diye kendime telkinler verirken kanlı çarşafı üzerime dolayıp odada çıktığımda oraya başka bir çarşaf koymuştum şüphelenmemesi için.
Banyoda temizlendikten sonra dayımın Allahtan her eve benim eşyalarımı gönderdiği için teşekkür edecektim onu ilk gördüğümde. Giyinmiş bir şekilde odaya girdiğim de onun da kalkmış ve giyinmiş olduğunu gördüğümde dün geceden beri hala konuşmuyordu. Aramızda bir şey yaşandı evet inkar edemem ama pişman da değildim taki sehpanın üzerine bir tomar para çıkartıp koyana kadar. Beni ne zannetmişti ki bu?
Masanın üzerine koyduğu paraları elime aldığım da yüzüne sertçe bakarak "bu ne? " diyerek sorduğum da sorduğum sorunun cevabını biliyordum ama bunun doğru olmadığını duymak istiyordum. Sakallarını kaşıyıp fütursuzca bir gülüş atarak elini cebine koyup bir tomar daha çıkardığın da "doğru dün geceye verdiğim para az al bunu da hakkın" dediğinde sanki başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü.
Beni alelade sokakta kendini para karşılığı satan biri zannetmişti. Durdum. Derin derin düşündüm. Şimdi bir şey yapmayacaktım. Beni yanlış anlamasına izin verecektim. Yanına gidip uzattığı diğer tomarı da alıp "defol evimden! " dediğimde şaşırmıştı. Ne bekliyordu ki? Boynuna sarılıp işe gönderme mi bekliyordu? Eğer öyleyse daha çok beklerdi.
Kolumdan tutup "sen tersinden mi kalktın bu ne tavır?! " diye kükrediğin de ilk defa sesini yükseltmişti. Kolumu sertçe geri çekip "dün gece yaşandı bitti karşılığını da aldım şimdi git" dediğinde "sende bir şey var! Saha önce bir sürü kadın geldi geçti yatağımdan ama sen, sen başkasın. Seni bu gece de istiyorum" dediğinde "tabi karşılığında vererek" dediğinde beni ikinci kez faişe olarak aşağılayarak konuşmuştu. Ama ben bunun altında kalır mıydım? Hayır!
Prensip olarak yattığım adamlarla bir daha birlikte yatmıyorum! İstersen on katını ver cevabım hayır! " dediğimde ellerini cebine koyarak "profesyonel olduğunu anlamıştım zaten yoksa bakire birinin yapabileceği şeyler değildi." dediğinde içimde bir şeyler kopuyordu sanki. Neden böyle olmuştu ki?! Profesyonel olduğumu anlamış mış! Şeytan diyor söyle! Ama yok yok o çarşafı da sakladığım iyi oldu bakire olduğumu bilseydi hiç peşimi bırakmazdı bu kesin.
"Nereden satın aldınız bana da söyleyin de bende satın alayım?" dedikten sonra elimdeki paraları gösterip. Anlamamış gözlerle "neyi? " diye sorduğunda baştan aşağı onu süzüp göz göze geldiğimiz de "egonu!" dediğimde sesli bir kahkaha atmıştı. "Ah canım ya sonradan olma değil doğuştan bu" dediğinde gözlerimi devirerek "doğuştan kendini bir bok sanıyorsun yani? Yazık annene babana üzüldüm iki çocuk büyütmek zor" dediğimde gene bilmiş bilmiş yüzüme bakıp "ben yrk çocuğum! " dediğinde klasik bir erkek olduğunu anlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucize Bir Hayat
FanficUmut nedir biliyor musunuz? Umut etmek, bir insanın başına gelebilecek en kötü şeydir çünkü acıyı arttırır, diyenler yanlış söylemişler. Umut, acıyı arttırmaz. Çünkü umut etmek son noktadır. Zaten o kadar çok acı çekiyorsundur ki yaşamak için elinde...