Mucize Bir Hayat

İlk Ve Son

Müziğin ritimlerine uyarak dans ettiğimizde adını bile bilmediğim bir adam beni kendine çekip aramızdaki mesafeyi sıfıra indirip burnunu saçlarıma gömdüğünde normalde böyle bir durumda adamın bacak arasına bir tekme indirip kafasında da şişeyi kırıp oradan Ayrılmam gerekirken ben olduğum yerde sayıyordum.

İçkili olmamı da katarsak anormal bir şekilde beni ona iten bir şey vardı. Huzur mu desem yoksa bir sıcaklık mı bilmiyordum ama şuan bu halimden çok memnundum. İlerisi içinse ne desem yalan olurdu.

Müziklerin biri bitiyor biri başlıyordu ama biz hep olduğumuz yerde sayıyorduk. Daha ne kadar böyle duracak derken daha önce kafasını gömdüğü saçlarımdan kaldırıp gözlerimin içine derin derin baktığında gözlerini kısıp "başja bir yere gitsek? " diye sorduğunda gözlerime öyle bir bakıyordu ki.. Beni şurada tersle ne bilim kafamda şişe kır ama benimle gelme ya da sanki bana evet deme hayır der gibi.

Ben bugün 25 yıllık esaretimi kırmıştım. Kendim ne istiyorsam onu yapacaktım. Pilavdan dönenin kaşığı kırılacaktı. Rum cesaretimi toplayıp ismini bile bilmediğim adamın gözlerinin içine bakarak "benim evime gidelim" dediğimde hiç bir tepki vermeden dans etmeyi bırakıp kolumdan tuttuğu gibi beni arkasından sürüklediğinde nihan ile seda arkamdan seslendikten sonra adını bilmediğim adam "bu gece benimle işi var" diyerek seslice güldüğünde ben arkasından daha fazla yürüyemeyince beni kucağına alıp yürümeye devam etti.

Kızlarla kalacağımız eve gidemezdim yada ordaki öbür evlere. Dayımın başka evi var mıydı diye düşünürken birden aklıma merkezdeki villasının boş olduğu yıllardır oraya gitmediği geldi. O evin adresini verdiğimde ikimizde başka hiç bir şey konuşmamıştık. Ona yandan baktığımda çok güzel bir yüzü vardı anladığım kadarıyla da sporcuydu çünkü giydiği gömlek o kada şişdiki. Şiş demişken şöyle alt kısmına baktığımda patlamak üzere olduğunu gördüğümde sertçe yutkundum. İkimizde içliki ve adam şişti bunun sonunu tahmin ediyordum daha doğrusu bunu ben istemiş her şeyi göze almıştım. Sarhoş idim ama aklım yerindeydi. Bu gece hem bir ilk hem de bir son olacaktı.

Eve geldiğimizde benim ayakta duracak halim yoktu tabi içersem o kadar olmazdı tabi. Arabadan inmeden önce evin anahtarını adama verdiğimde beni direk kucağına alıp götürüyordu. Zor bela kapıyı açtığında sinirli gözüküyordu. Işıkları açtığımda gözlerini gözlerime dikip ikinci defa konuştuğunda yaktığım ışıkları kapatarak "karanlık kalsın" dediğinde sesi tok ve netti ayrı zaman da çok tutkulu geliyordu.

Ben kucağından inip yere indiğimde kendim yürümeyi istemiştim ama gel gör ki becerememiş üzerine düşmüştüm. İkimizde yerde ben onun üzerinde duruyordum. Alttan hissettiğim baskı ile dolup taştığını yerinde o yüzden duramadığını anlamıştım.

Üzerinden kalkıp onunda kalkmasını beklediğimden inatla konuşmamaya devam ediyordu. Benim mesleğim gereği çok konuşan biri olduğum için bunun bu kadar konuşmaması can sıkıcıydı ama konuşmamak bile çok yakışıyordu. Gözlerinin en derinine bakıyordu. Hala neyi bekliyordu ki? Cesaretimi yoktu acaba diye içimden geçirirken onun gibi gözlerinin en derinine baktığımda hiç bir şey görmüyordum. Baktım ki bunun harekete geçeceği yoktu ben birden elimi ensesine götürüp dudaklarımızı bir birleştirdiğimiz de  bana anında karşılık vermişti.

Sırtım sert bir şekilde duvara yaslandığım için acıyla inlemiştim. Baskısını an ve an arttırdığında nefesim kesilmişti. Kendini geri çektiğinde sadece üç saniye sonra tekrar dudaklarıma yapışmıştı. Sanki ilk öpüşme veya sevişmesiymiş gibi aç sussuz kalmış gibi beni öperken bende ona aynı şekilde öpücük karşılığı veriyordum.

Beni öperken bende üstündeki gömlekten kurtulmaya çalışırken  düğmeleri açamadığım için kıpırdanırken kendini feri çekip sinirle tek bir hareketle gömleği yırtıp üzerinden çıkarmıştı. Bu sefer gözlerime bakmadan direk dudaklarıma yapışmıştı. Galiba spor yapıyor demiştim ya arabada şimdi üstü çıplak gördüğüm için kesinlikle spor yaptığına emindim. Kaslı kollarına dokunduğumda kasıldığını ve kontrolü yavaş yavaş kaybettiğini anlıyordum. Ellerini kalçalarıma götürüp beni havaya kaldırıp kucağına aldığında hala öpmeye devam ediyordu.