Bu bölüm full deföm!
Satır arası yorumlarınızı bekliyorum :)
||
Yani ömer insanı ortadan ikiye çatır diye çatlatırsın ya?! Hayır alelacele evden çıktık hayatının sürprizini yapacağım diyorsun valla çatlıcam!'' dediğinde ömer arabayı limanın önünde durdurduğunda ömer ''defne sen kaç aylıksın?! Bakma bana öyle çok ciddiyim?!'' diye konuştuğun da defne ellerini göğsünde birleştirerek ''aman söyleme?! Ben sana sorarım nasıl olsa?! Zaten beklediğim zaman beklediğim şeyi yapma gene ne yapacaksın kim bilir!'' diye çıkıştığın da ömer gülerek yanına gidip sarıldığın da ''gel sen gel çok eğleneceğiz'' diye elinden tutup limana girmişlerdi.
Defne tabi ki de merakına yenik düşerek ''ömer neden limana geldik?'' diye soru sorduğun da ömer defneyi kendine çekip saçlarına öpücük kondurduğunda ''duydum ki bir gemi varmış gelmiyormuş bende dedim ki gidip bizzat o gemiyi getireyim sonra düşündüm ki sevdiğimde yanımda olsun'' diye yüzüne bakıp sırıttığında defne kafasını kaşıyarak ''ömer öyle bir anlatıyorsun ki anlamayayım diye!'' diye çemkirdiğinde ''azcık daha bekle gemiye binelim azcık boğaz turu yapalım yalnız kalamadık özledim zaten'' diye hemen bahane uydurmuştu ömer.
Defne tırnaklarını yerken bir yandan da düşünüyordu. Evlenme teklifi yapılacak bir yer değildi onu direk pas geçmişti. Doğum günü vs bir şey de olamazdı daha çok yenilerdi başka ne olabilir diye düşünürken aman be ne olacak benimle vakit geçirmek istemiştir diyerek kendini akışına bırakmıştı defne.
Gemiye bindiklerinde ömer çok dikkat ediyordu defne ve bebeğine. Gemiye bindikten sonra her taraf kapkaranlık olduğu için defne söylenmeye başlamıştı. ''Yani ömer seni tanımasam diyeceğim pinti! Hayır nereye getirdin beni böyle her yer kapkaranlık! Limana geldiğimizden beri bir şey var zaten sende! Ömer bak vala düşece-'' lafını tamamlayamadan defne gördüğü şey ile kalakalmıştı. Defne konuşurken birden her yer aydınlanmıştı.
Tam karşısında beyaz bir ekran yanlarda renkgarenk balonlar hava da asılı uçarken gemi de hareket edip gitmeye başlamıştı. Beyaz ekran bir süre öyle kalmıştı. Defne şaşkınca ömere bakarak ''sen ne yaptın be adam?!'' diyerek boynuna sarıldığın da ömer de hemen karşılık vermiş sımsıkı sarılmıştı.
Ömer kendini geri çekip çarpık gülümsemesini yüzüne ekleyerek ''daha hiç bir şey olmadı bekle?!'' dediğinde ömer kaptan ile göz temasında bulunduktan sonra kaptan güverteye ömer ise cebinden çıkardığı medili defneye uzatmıştı gözlerini bağlaması için. Defne ''ya ömer şaka dimi? Gözlerimi neden bağlıyorum ki ya?!'' diye direndiğinde ömer ''hayatım presödür gibi düşün olması gerekiyor hadi'' dediğinde defne oflasa da puflasa da mendil ile gözlerini kapatmıştı.
Ömer el işaretleri ile kaptana beyaz perdeyi açtırdığın da İstanbul boğazında bütün İstanbul defne ile ömer'i izliyorlardı. Can ve onur'un günlerdir uğraştığı iş de buydu. Ömer'in restorantları olduğu için mekan yerinde sıkıntı yoktu ama beyaz perdeyi koyma açısından sıkıntı vardı ve onu da baba ahmet halletmişti. Ömer kafa selamı verdiğinde boğazını temizledikten sonra konuşmaya başlayacakken defne araya girmişti.
''Ya ömer daha ne kadar böyle duracağız? Vallaha yoruldum çıkartayım mı?!'' dediğinde tam çıkartacakken ömer engel olmuştu. ''Tamam azcık daha sabır et hayatım'' diye cevap verdiğinde ömer defnenin ellerini tutup konuşmaya başlamıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/104248653-288-k793987.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucize Bir Hayat
FanfictionUmut nedir biliyor musunuz? Umut etmek, bir insanın başına gelebilecek en kötü şeydir çünkü acıyı arttırır, diyenler yanlış söylemişler. Umut, acıyı arttırmaz. Çünkü umut etmek son noktadır. Zaten o kadar çok acı çekiyorsundur ki yaşamak için elinde...