''Ne demek vazgeçtin?! Ne demek kızınla evlenmek istemiyorum!'' diye vedata çıkıştığın da bülent ''duydunuz beni! Evet ben size bir söz verdim ama defne benimle evlenmek istemiyor zorla nikahıma alacak değilim ya?!'' dediğinde vedat bülent burnundan soluyarak ''sen şimdi sözünden dönüyor musun?!'' diye sorduğun da bülent ''evet dönüyorum benimle evlenmek istemeyen biri ile evlenemem hem'' dediğinde bğlent yakasına yapışarak ''ne hem lan!'' dediğinde ''defne orada mutlu ne size ne de bana ihtiyacı var!'' dediğinde bülent iyice sinirlenmişti.
''Yeter bülent yeter!'' diye vedatın babası araya girerek ''tamam ulan bitti! Ben kızımın artıkmürevvetini görmek istiyorum torun görmek istiyorum anlıyor musun?! Benim onayladığım kişi ile evlenecek! Sen sözünde durmadın bitti herşey!'' dediğinde ahmet bey araya girerek ''ne diyorsun bülent!'' diye çıkıştığın da ''ben ne dedim kızım ile oğlun evlendiğinde şirketlerde evlenir büyürüz dedim ama evlilik yoksa şirketlerde birleşmeyecek!'' dediğinde işi kestirip atmıştı bülent.
Uğur hüseyin sizde bir şey desenize?'' dediğinde uğur ''biz bu işe karışmıyoruz bu evlilik olsaydı topal ile aslan şirketleri birleşecekti bizim soyadlar farklı olduğu için biz karışmıyoruz! Ayrıca bülent sende kızını artık rahat bırak bizde sana uyduk kızlarımız gitti biz hüseyin ile çok pişmanız'' dediğinde bülent ''pişmansanız gidin uğur ben kızının peşinden gitti sözünü çiğnedi dedirtmem'' dediğinde hüseyin konuşmuştu be sefer.
''Bak eşlerimizde gitti ben eskiden sessiz sakin bir adamdım bülent vazgeç şu inadından illa bir gün defne de evelenecek torunun olacaktır'' dediğinde vedat konuşmuştu. ''Defnenin evlenmesine gerek yok sizinde istediğiniz torun değil miydi defne hamile torun geliyor size'' dediğinde bülent elini kalbine götürmüştü.
''Ne! Ne dedin sen?'' diye çıkıştığın da ''duydunuz evlenmekten vazgeçmemin sebebi de bu! Hamile defne. Başkasından olan bir çocuğa da babalık edemem demi?!'' dediğinde bülent ayağa kalkarak ''ulaaaaaaaan! Yıllardır beklediğim istediğim kızımın evlenmesi ve torunum olması!'' dediğinde vedat üzücü haberi de vermişti.
''Defne evli değil çocuk gayri meşru!'' dediğinde bülent vedat cümleyi tamamladığında vedatı duvara yapıştırdığın da ''ne diyorsun lan sen?! Ne demek gayri meşru?!'' dediğinde nefesleri sıklaşmıştı.
''Doğru duydunuz babası kim belli değil'' dediğinde ''kes ulan sesini! Seni şuracıkta vururum!'' diyerek belinden çıkardığı beylik silahını kafasına dayamıştı. ''Bana bakın aslanlar eğer bir kişiden bile duyarsam vururum sizi kuruturum kökünüzü duydunuz mu?!'' dediğinde rıfata seslenerek ''Kılıçoğlunu ara hemen gelsin ayrıca uçağı hazırla defnenin yanına gidiyoruz!'' dediğinde vedatı bırakıp silahı göstererek ''kim benim kızımın namusuna el uzattı gidip bizzat vuracağım sonra kızım ile torunumu alıp buraya geleceğim!'' diyerek silahı beline koyup hüseyin ve uğuru da yanına alarak odadan çıkmışlardı.
''Bülent tebrik edeyim mi şimdi seni?'' dediğinde uğur derin bir nefes alarak ''şimdi değil o iti vurayım ondan sonra tebrik edersin'' dediğinde hüseyin ile uğur gülmüşlerdi. Bu bebek bülenti durduracaktı. Kendi sülalesinde erkek olmadığı için kızının evlenip erkek bir torun sahip olmak isteyip işlerin başına da torununu geçirmek istiyordu. O yüzden damadı da kendi seçmek istiyordu bülent. Ama gene umduğu gibi olmamıştı. O şimdilik bilmiyordu ama rakip şirketin velahtının da aynı zaman tek torunu olacaktı doğacak çocuk. Bir nevi şanslı mı desek yoksa çok şımarık mı olacaktı bunu zaman gösterecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucize Bir Hayat
FanfictionUmut nedir biliyor musunuz? Umut etmek, bir insanın başına gelebilecek en kötü şeydir çünkü acıyı arttırır, diyenler yanlış söylemişler. Umut, acıyı arttırmaz. Çünkü umut etmek son noktadır. Zaten o kadar çok acı çekiyorsundur ki yaşamak için elinde...