Mucize Bir Hayat

İki Yol

''Ne yapıyoruz şimdi?'' diye sorduğun da can ''Yarın istanbula gidiyoruz burada ki işleri bölge sorumlusuna bırak sen arada gelir kontrol edersin!'' dediğinde tam odadan çıkıp gidecekken onur ''şimdi ne yapacaksın?'' diye sorduğun da ömer asık suratla onura bakarak ''rahat bırakırsanız acımı yaşayacağım!'' dediğinde evden çıkıp gitmişti. 

Onur ile can birbirine bakıp ''gerçekten ömerden midir o bebek?'' diye sorduğun da can, onur derin bir nefes alıp kedini koltuğa atarak ''bilmiyorum ama eğer öyleyse ömeri nasıl toparlarız o kızın peşini bırakmaz'' dediğinde can ''ömeri biliyoruz ne derse hep onun tersidir evlenmeyi hiç istemedi amcamın baskıları sonucu baba olmayı da hiç istemiyorum diye diretti ama biz biliyoruz ki ömer'in en çok istediği şeydi baba olmak..'' dediğinde onur koltuğa uzanarak ''ömer durmaz kızın burnundan getirir ki kızın babası  amcamın hasmı çıtı birde'' dediğinde can sinirden gülmeye başlamıştı. 

''En sinir bozucu olayı da bu ya! O kadar kişinin arasında rakip şirketlerin sahiplerinin evlatları mercimeği fırına versin çocuk olsun kız çocuğu aldırsın oh valla'' dediğin de üçücüncü bir kişinin sesini duymuşlardı can ve onur. 

''NE DEMEK  ÖMER'İN ÇOCUĞU OLACAKTI DA KIZ ÇOCUĞU ALDIRDI?!''

Birden arkalarını dönüp gelen sese baktıklarında rıfat abi olduğunu gördüklerinde onur ile can birden ayağa kalkarak ''aaaa rıfat abi? Sen ne zaman geldin?'' dediğinde can çoktan yanında bitmişlerdi. 

Rıfat kaşlarını çatmış sert bakışlarını bir cana bir onur arasında gidip gelirken ''bana bakın yıllardır üçünüzün arkasını topluyorum amcanıza hiç bir şey söylemedim yediğiniz nanelerden kendim temizledim ama eğer bu duyduklarım doğruysa bilme hakkım var torunum yok mu artık'' dediğinde rıfat onur derin bir nefes alarak elini ensesine götürdüğünde ''yok abi'' dediğinde rıfat çok üzülmüştü. 

''Yahu Allahın verdiği can o! Nasıl kıymış? Kim yahu bu kız? Düşman dediniz'' dediğinde ayağıyla cana bir tane vurarak ''anlatsanıza ulan!'' dediğinde ilk defa rıfat bu kadar sinirlenmişti. ''Ya tamam abi ne sinirleniyorsun anlatacağım'' dediğinde onur lafa girdi. 

''İşte böyle abi. Yani anlayacağın bizimkiler yemiş bir halt ama ömer'in anlattığına göre böyle işte'' dediğinde rıfat bıyıklarını düzelterek ''yahu onur sizin bahsettiğiniz kız Topalların tek kızı defne ki o burada değil! Bülent kızını sokmaz bu işlere yani ben hiç görmedim gözünden saklar kızını böyle bir şey olması imkansız'' dediğinde can araya girerek ''babasına rest çekmiş rıfat abi yani babasına rest çeken böyle bir şeyi de yapar'' dediğinde rıfat ters ters bakmıştı. 

''Defnenin babası bülent sizin amcanız ile kavgalıdır çok didişmişlerdi bir ara. Bülent kızını aslanların oğlu vedata verecekti diye duymuştuk yani sizin o dediğiniz imkansız kız oğlan kız o'' dediğinde onur birden ayağa kalkarak elini havada şıplatarak ''lan şimdi taşlar yerine oturdu! Defne aslanların oğlu ile kurtulmak için ömer ile birlikte oldu! O bebek ömerin! Ömer kızı hayat kadını zannederken meğersem'' dediğinde elini ağzına götürdiğinde can araya girmişti. 

''Defne de ceza olsun diye öyle davrandı kimliğini sakladı bebeği de söylemedi!'' dediğinde rıfat ayağa kalkarak ''tüh yazıklar olsun size! Lan her bokunuzu bana anlatırsınız neden gelip bunu anlatmadınız! Gelir çözerdik olayı bebek de yaşıyor olurdu!'' dediğinde onur ''ömere bunu anlatmalıyız! O şimdi kafasında kuruyor da kuruyor!'' dediğinde can araya girip ''bilader sonuç değişmeyecek bebek gitti'' dediğinde rıfat ikisini de susturmuştu.