Çiftler danslarını bitirip yerlerine geçip oturduklarından sonra demir ağa pistin oraya geçip eline mikrofonu alarak ''benim bugün torunum evleniyor böyle oturacak mıyız? Hadi kalkın bizim taraf! Kalk kalk oynamaya'' kapıya dönüp eliyle 'gel' işareti yaptıktan sonra bir adam elinde davul diğer kişi klarnet ile içeri girmişti.
Hasret hanım gözlerini kapatıp ağlayacak hala gelirken çevresi bu duruma çok da karşı gibi durmuyordu. ''Çal oradan çiftetelli de düğün olduğunu anlıyalım'' korumalar elinde bir bardak rakı bardağı getirip demir ağaya verdiklerinde karısına dönüp ''düğün dediğin böyle olur!'' deyip fondip yapmıştı.
Murat bey de dünürüne katılıp oynamaya başladığında hasret hanım ve hayriye hanım yan yana gelip şaşkınca eşlerini izliyorlardı. Defne, seda ve nihan da babaannelerinden kalır yanları yoktu. Defne ''ben şuan dedeme inanamıyorum. Herkesi piste döktü ve oynatıyor'' nihan ile seda gülerek ''yalnız demir dede de baya iyiymiş baksana ortalığı nasıl da güzel çevirdi be'' defne gözlerini devirip babaannesini göstererek ''babaannem bu konu hakkında hiç sizin gibi düşünmüyor'' konuştuğunda ömer defnenin yanına gelip ''benim babaannede aynı boşver gel biz keyfimize bakalım'' kolundan tuttuğu gibi dedesinin yanına gitmişlerdi.
Ömer dedesinin ve kayınpederinin yanına gidip ellerini havaya kaldırıp oynamaya başlamışlardı. Defne elini ağzına kapamış bir vaziyette ömer'e bakıp gülerken bir yandan da babasına şaşkınlıkla bakıyordu. Onur ile can yavaş ama sakin adımlar ile nihan ve sedanın yanına gitmişlerdi.
Onur sedaya eli uzatıp ''barış imzalayalım mı?'' sorusu üzerine hemen can da nihan'a elini uzatıp barışma teklifi etmişlerdi. Seda ile nihan birbirlerine bakıp tam cevap verecek iken hüseyin ve uğur beyler yanlarına gelerek ''anneniz çağırıyor sizi gidin bir bakın!'' ses tonu çok ciddi idi.
Onur ile can kaçacakken uğur canın kolundan tutup ''bizde azıcık sizinle konuşalım'' diyerek kenara çekmişlerdi. Defne uzaktan görünce ömere dönüp ''ay ömer git can ile onuru kurtar amcamlar mahvederler valla üzüldüm bak'' konuştuğunda ömer'in zerre umurunda değildi.
Defnenin elinden tutup etrafında döndürerek gözlerinin içine bakıp ''ne halleri varsa görsün benim şu andan itibaren senden başka düşüneceğim bir şey yok!'' belinden tutup eğerek yanağına bir öpücük bırakmıştı.
Melek hanım ''ay anne babam onuru mahvedecek bak ben sana diyeyim? Gelişi geliş, gidişi gidiş değildi bak.'' panikli bir şekilde açıklama yaptığında emine hanım ''desturlansınlar bi bir şey olmaz kızım. Onlar sağlam bir elden geçmeleri gerek'' cevabı vermişti.
Kader hanım elini elinin içine koyup ''uğur'un eli de ağırdır yani biraz gençliğinde güreş yapmışlığı var'' gözlerini devirdiğinde hayriye hanım ''kız zeynep sen hani bana şu abinin sevdiği kızı getirecektin ne oldu?'' sorusu üzerine herkes hayriye hanıma bakmaya başlamıştı.
Zeynep hanım kayınvalidesi ile göz göze gelince açıklama yapmakta zorunlu kıldı kendini. ''Bir sebeple eğlenceye gitmiştik orada ferideyi gördük anne. İşte meğersem abim onunla görüşüyormuş. Çekilen çile boşunaymış'' hasret hanım elini dizine vurup ''desene yıllarca bülent ile ekrem boşuna küs kaldı.. Ah ah hiç akıllanmayacaklar'' deyip tekrar kocasına bakmaya başladı hasret.
![](https://img.wattpad.com/cover/104248653-288-k793987.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucize Bir Hayat
FanfictionUmut nedir biliyor musunuz? Umut etmek, bir insanın başına gelebilecek en kötü şeydir çünkü acıyı arttırır, diyenler yanlış söylemişler. Umut, acıyı arttırmaz. Çünkü umut etmek son noktadır. Zaten o kadar çok acı çekiyorsundur ki yaşamak için elinde...