Kader

1.1K 93 112
                                    


Ömer çoktan uyanmış göğsünde yatan defnesinin saçlarını koklayıp bir yandan da elini omuzunda gezdirirken defne kıpraşmaya başladığın da defne ömere gülümseyerek bakıp ''Günaydın sevgilim sen ne zaman uyandın?'' gözlerinin içine bakarak ömer çarpık bir gülüş atmıştı. ''Ooo çoktan uyandım ben seni seyrediyordum.. Dün gece aklımdan hiç çıkmıyor defnem'' yüzünde yayılan gülümsemeyi gördüğünde defne de gülümseyip ömer'e eşlik ederken birden dank etmişti jeton. 


Defne birden yorganın altına girdiğinde ömer kaşlarını çatıp defnenin ne yapmak istediğini düşünürken defne konuşmaya başlamıştı. ''Ya ömer utandırmasana! Of ben böyle senin yanında kendim olamıyorum bir şey oluyor bana..'' dediğinde ömer yüzünde ki gülümseme çoğalırken daha çok yayılmaya başlamıştı. 


Ömer gözlerini oynatıp kuruyan dudaklarını dili ile ıslattığın da ''Yoo bence çok tatlıydın dün gece bir türlü aklımdan çıkmıyor dün neler dedin neler ettin öyle ya..'' defne bu sefer iyice yorganın altına girmişti. ''Ömeerrr ya yapmasana şöyle utanıyorum ömür boyu buradan çıkmak istemiyorum!'' diyerek konuştuğunda ömer ''Hoşuma gidiyor napayım hem ileri de çocuklarımıza anlatacağın evlilik teklifinden sonra bu-'' ömer lafını tamamlayamadan defne kafasını yorganın altından çıkartarak''Çocuklarımıza derken?! Ömer böyle bir şeyi çocuğa nasıl anlatmayı düşünüyorsun! Eyvah düştüm eline artık hep söylersin ya..'' diyerek suratını astığın da ömer kahkaha atmaya başlamıştı. 


Defne ömer'in şaka yaptığını anladığın da çarşafı göğüslerine kadar kendini geri çekip ömer'in koluna bir tane vurarak ''sen bana şaka mı yaptın?! Böyle şaka mı olur ya?! Hemen de yedim bende, kötüsün Ömer İplikçi!'' kaşlarını çatıp yataktan tam kalkacakken ömer kolundan tutup kucağına yatırdığın da gözlerini gözlerine sabitlemişti. 


''Seninle uğraşmak beni çok mutlu ediyor. Hem unutma, insan sevdiği ile uğraşırmış'' deyip dudaklarına yaklaştığın da defne aradan sıyrılarak ''yok öyle ömer efendi!'' deyip kaçtığın da ömer arkasından gülüyordu. 


Burun buruna geldiklerinde ömer gözlerini kapatarak defnenin yüzünde gezinirken ''Sen.. neden.. hep.. böyle.. güzelsin..'' yutkunmuştu. ''ben.. seni.. çok.. seviyorum..'' dediğinde tam dudaklarını birleştirecekken defnenin çalan telefonu o ahengi bozmuştu. 


Ömer kaşlarını çatıp ''kim bu münasebetsiz!'' diyerek eline telefonu aldığında kısık kısık öksürerek bülent bey olduğunu gördü. Defne telefonu eline alıp babasının aradığını görünce yerinden fırlayıp heyecan yaptığında sakince bir nefes alıp telefonu açmıştı. 


''Baba?'' konuştuğun da bülent kızının daha fazla konuşmasına izin vermeyerek ''sen neredesin kızım?! Şurada kalmış düğüne iki gün sen o serseri ile..'' babası fırça kaydığında anne zeynep hanım ''ay bülent bir rahat bırak çocukları. Kocaman oldular hala karışıyorsun'' annesi defneyi korumaya başladığında defneye hiç yabancı olmayan bir ses duymuştu. 


''Nerede o zilli! Gelsin buraya çabuk. Evlenmeden çocuk yapmak da ne demek? Her şeyin bir usulü ardabı var!'' diyerek konuştuğunda defne elini ağzına koyarak ''eyvah babaannem gelmiş! Ömer ben bittim! Babaannemi ben tamamen unuttum!'' elini ağzına koyup yüzünü astığında bülent hem annesine hem de karısına bağırarak ''yeter ulan bir susun tepemde!''deyip defneye dönerek ''bana bak yarım saate evde ol. Hala benim soy adımı taşıyorsun beni rezil etme vermem seni benim tepemin tasını attırma!'' deyip telefonu yüzüne kapattığın da defne hızlıca ayağa kalkıp odanın içinde koşturmaya başladığında ömer tam tersi yatağa yayılmıştı. 

Mucize Bir HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin