Up uzun bir masanın tam ortasında bir tarafında hüseyin ve aile otururken diğer tarafta da uğur ve ailesi oturuyordu. Topal ailesi bir başta otururken İplikçi ailesi de öbür başta oturuyordu. Uğur ayağa kalkıp ''hoş geldiniz İplikçi ve Topal Ailesi!'' dediğinde iki ailenin de reisleri sadece kafalarını sallayıp bakışmışlardı.
''Neden burada olduğumuzu iki tarafta biliyor değil mi?'' diye sorduğun da uğur bir bülent'e bakıp sonra ahmet'e bakarak konuşmaya devam etti. ''Kavga gürültü atışma takışma laf sayma söyleme bu masadan kalktıktan sonra bir daha olmayacak! Her şeyi bu masada konuşacaksınız halledeceksiniz!'' dediğinde hüseyin araya girip ''unutmayın ki ikinizin de ortak paydası olan torununuz için!'' dediğinde bülent konuşmaya başladı.
''Bana neden ihanet ettin gibi bir soru sormayacağım! Hiç bir zaman bunu cevaplamadın! Bundan sonra da cevaplama! Torunum için kızım için sıkacağım o elini onlar olmasaydı sıkacağım şey elin olmazdı'' dediğinde ahmet kaşlarını çatmış dinliyordu sadece.
Ahmet arkasına yaslanmış bir şekilde ''madem barış için bu masaya oturduk her şeyi konuşacağız'' dediğinde bülent ''bu saatten sonra anlatsan ne olacak? Daha doğrusu ne değişecek? Ben sana kardeşim deyip sarılmamı mı bekliyorsun? Eğer öyle bir beklentin varsa unut sen onu!'' dediğinde uğur araya girip ''beyler sakin'' diye uyarı da bulunmuştu.
Bülent eli ile ''ben gayet sakinim uğur '' dediğinde ahmet konuşmasına ''melih amca ile babamın benim yanıma gelip seni zehradan ayırmam için geldiğinde başladı'' dediğinde bülent kaşlarını çatıp ahmete bakıp kalmıştı.
''Sen ne diyorsun öyle?!'' dediğinde ahmet elini masaya koyup ellerini birleştirerek konuşmaya başladığın da ''zehrayı ben hiç sevmedim bülent senin sevdiğin kıza yan gözle bile bakmadım bakmam melih amca istedi bunu! Zehra şarkıcıydı biliyorsun melih amca bize uymaz oğlum onunla evlenemez dedi sen bu işe engel olacaksın dedi'' dediğinde bülent ilk karısı ve kızıyla göz göze geldiğinde ''babam neden yapsın böyle bir şey'' dediğinde ''seni kaybetmek istemiyordu çünkü seni münasip bulduğuiçin zeynep hanımla evlendirdi. Babamla ortak oldukları için çok baskı yaptılar bana'' dediğinde bülent çok büyük bir hayal kırıklığı yaşıyordu.
''Biri olduğunu biliyordum ama bunu bilmiyordum'' dediğinde zeynep hanım bülent karısına dönüp ''zeynep bunu burada konuşmayacağız sonra!'' dediğinde defne araya girmişti. ''Baba sana inanamıyorum şuan sen annemle zorla mı evlendin yani?'' diye sorduğun da ahmet ''zorla değil defne deden kararını söyledi baban da buna uydu'' dediğinde bülent ''her neyse devam et sen'' dediğinde ahmet konuşmaya devam etti.
''Ben ilk başta olmaz dedim bülent'e bunu yaparsam bülent beni mahveder beni siler dedim ama melih amca ben varım bir şey yapamaz dedi babam da melih amcan ne diyorsa o olacak dedi bende zehrayı seviyorum diyerek çıktım senin karşına tabi zehranın da ailesini melih amca tehtit ettiği için..'' dediğinde bülent ellerini yüzüne kapatarak sessizce düşünüyordu.
''Baba sen bunu yıllarca saklayıp birde düşmanmış gibi davranman çok zor olmadı mı?'' diye sorduğun da ömer ''oğlum ben bülent amcana hiç darılmadım kızmadım o dediklerim de sizin yanınızda duyun da anlamayın diye yoksa burada haklı olan bülent amcan ben suçluyum'' dediğinde ahmet'in gözleri dolmuştu.
Bülent ellerini yüzünden çekip ahmet'e baktığın da bülentin de gözleri dolmuştu. Ahmet ile bülent çocukluk arkadaşlardı. Yıllardır küs ve birbirlerine düşman gibi yaşamışlardı. Ahmet kardeşi dediği adama hiç zarar vermemişken bülent, ahmet'in zarar görmesi için her şeyi yapmıştı. Şimdi bunları düşünüyordu bülent. Yaptıklarını.. Birden ayağa kalkıp gözleri dolu dolu ahmet'in yanına giderken konuşmaya da başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucize Bir Hayat
FanfictionUmut nedir biliyor musunuz? Umut etmek, bir insanın başına gelebilecek en kötü şeydir çünkü acıyı arttırır, diyenler yanlış söylemişler. Umut, acıyı arttırmaz. Çünkü umut etmek son noktadır. Zaten o kadar çok acı çekiyorsundur ki yaşamak için elinde...