Sen Yorum Yapma!

1.2K 121 142
                                    


Hastaneye geldiğimizden beri anımdan bir dakika olsun ayrılmamıştı. İstemiyorum dediğim halde zorla sokmuştu beni içeri. Tamam babası sen olabilirsin ama bana bunu zorla yaptırmaya da hakkın yoktu. Ben bunun acısını çok pis çıkartacaktım onan. 


İlk gördüğümde de çok ciddiydi ama şimdi daha çok ciddi gözüküyordu. Beni kolumdan tutup sarsıp ''beni tanımıyorsun beni tanımadan yargılama! Sen bu çocuğu tek başına yapmadın! Benim de hakkım var onun üstünde ben onun babasıyım babası!'' dediğinde birden gözüm kararmıştı. Ömer'in kucağına bayıldığım da en son adımı zikrettiğini duymuştum başka da bir şey hatırlamıyordum. 


Başımda defne defne diye dırdır eden ellerimi okşayarak tepemde konuşan birini duyunca ömer olduğunu hemen anlamıştım. Gözümü açmadan uyuyor numarası yaparak ne diyecek diye bekliyordum. 


Ayak sesleri duyuyordum. Birden fazla. Ömer konuşmaya başladığın da ''doktor ile konuştunuz mu ne zaman uyanacakmış?'' diye sorduğun da tanımadığım biri ''kuzen doktor da bir şey demedi ki. Stres ve yorgunluktan bayıldığını söyledi zaten sende duydun uyanır şimdi'' dediğinde ''ulan delirtme beni kaç saat oldu hala uyanmadı! Delirtme beni can!'' dediğinde ''sen de kıza nasıl davrandıysan artık kız üzmüşsün kız da stresten bayılmış sen dua et bebeğe bir şey olmamış o zaman amcam seni mahvederdi'' dediğinde ister istemez elim karnıma gitmişti. 


Ona bir şey olma düşüncesi bile beni kötü ederken ah aptal kafam ben nasıl ona kıymayı düşündüm ki?! Yavaş yavaş onu hissediyordum. Neyse ben ömere kulak verdiğimde '' bilerek yapmadım bana sarf ettiği cümleler sebep oldu ne yapayım!'' dediğinde hala üste çıkma çabası vardı. Hiç alttan alayım da yoktu! Sen dur ben sana neler edeceğim! 


''Bilader sende hem suçlusun hem güçlü! Nasıl tutacaksın kızı yanında bir fikrin var mı?'' diye sorduğun da sesini ilk defa duyduğum adam ''benim çocuğuma hamile onur benim! Tabiki de benim yanımda olacak başka bir seçeneği de yok'' dediğinde gözlerimi açıp ağzının ortasına bir tane vurmamak için kendimi çok zor tuttum. 


Ne demek başka seçeneğim yoktu? Hahaha! Sen öyle zannet! Bak ben buradan nasıl elimi kolumu sallaya sallaya çıkıyorum! Ama benim sedaya ulaşmam gerekiyordu. Seda da onların yanındaydı ama ınu ben dürterdim. 


Gözlerimi araladığım da hepsi başıma üşüşmüşlerdi. Ömer ''defne iyi misin?'' diye sorduğun da hala elimi tutuyordu. İlk iş elimi elinden kurtardığım da yüzüne bile bakmadan ''seda ile nihanı çağırın bana'' dediğimde can yada onur artık hangisi bilmiyorum ama bana kafasını sallayıp dışarı çıktığın da seda ile nihan içeri girmişlerdi. 


En sert bakışlarımı onlara yollarken seda ile nihan kedi gibi bana bakıyorlardı. ''Telefonumu verin!'' diye konuşmuştum kısa ve öz. Benim böyle konuşmam onlar için tehlikenin çanları idi. Seda telefonu bana uzatırken esmer bir ten ona engel olmuştu. 


Ömerdi tabi başka kim olacaktı ki! ''Kiminle konuşacaksın?'' diye soru sorduğun da yatakta biraz doğrularak gene yüzüne bakmayarak ''sizi ilgilendirmez!'' deyip elinden telefonu çekip aldığım da bir kaç numara basıp babamı aramıştım. 


''Sana şimdi konum atacağım beni gelir alır mısın güzel bir şekilde?'' diye konuştuğum da babam merak içerisinde sorular soruyordu ama ömer'e çaktırmamam gerekiyordu. ''Dayımlar ile gelin işte hemen gel baba hemen gel'' dediğimde babam ''sen hiç merak etme hemen geliyorum'' dediğinde telefonu kapatıp ellerimi göğsümün altında birleştirip oradakilerin hiç birinin yüzüne bakmadan babamın gelmesini bekliyordum. 

Mucize Bir HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin