Çocuğum İçin

1.3K 139 149
                                    

Babam hayatımın en zor kararını vermemi istiyordu. Bir yandan da haklıydı ki babasız bir çocuk büyütmek zordu. Hem benim açımdan hem de bebeğin ama ben şimdi onun karşısına çıkıp bne hamileyim de diyemezdim. Deseydim o zaman da derdim. Egolu biri baba olmayı hak etmiyor! 

Vedatı yani ikinci seçeneği de seçemezdim. Sevmediğim biri ile hayatımı birleştiremezdim. Hadi gitsem desem sözleşmeli evlilik yapsak ama onu da o cibiliyetsiz kabul etmez aman birde Allah korusun benim peşimi bırakmaz kurtulamazdım da. 

O yüzden iki seçeneği de kabul edemezdim. Babama ne diyecektim peki? Of Allahım of! Ben nasıl çıkacağım bu işten? Şimdi gitsem ömere o burnunun üstünden baka baka cevaplar verecek ben daha çok sinirleneceğim! 

Birden aklıma şey gelmişti, Murat. Şimdi ben seda ve nihan dışında kimse bebeğin babası ömer olduğunu bilmiyor. Ben şimdi gidip babama bebeğin babası murat desem babam da gidip babalık testi yaptıracak değildi ya?! Diye böyle kendi iç sesimle konuşurken birden muratın ismini vermiştim. 

''Murat Sarraf!'' 

Muratın ismini verdikten sonra babamın yüzü iyice ciddi olup gerilmişti. Yüzüne baktığım da neler düşündüğünü çözmeye çalıştığım da bir şey anlamamıştım. Nihan ile sedaya baktığım da gözleri kocaman olmuş şaşırmışlardı. Sen ne diyorsun gibi bakarlarken ikisine de sert bakışlarımı yollayarak konuşmamaları için dürtmüştüm. 

Dayım ile bakıştığımız da yüzümü incelemekten ziyade kalbime dokunur bakışlar atıyordu. Bir dayım bir halam ikisiyle de gözlerimizle konuşabiliyorduk. Dayım gözlerini gözlerime sabitlediğinde ''yalan söylüyorsun!'' dediğini görür gibiydim. 

Dayımın gözünün içine başımı eğip yarım gülümsediğimde ''sorgulama dayı ne olur'' gibi bakmıştım. Dayım dediğimi anlamış olacaktı ki ellerini cebine koyup karşıma tekli koltuğa oturmuştu. 

Babam odanın içinde dolaşırken hala sessizdi ve bu sessizlik beni korkutuyordu. Birden bana dönüp ''bu murat senin okuldna arkadaşın değil miydi? Hani bir ara çok sıkı fıkıydınız '' dediğinde bana ters ters bakıyordu. 

Gözlerimi kaçırıp ''evet baba o'' dediğimde babam bana ters ters bakmaya devam etmişti. Dayımın çaprazına oturduğun da ''Kızım böyle bir şey olabilir mi?Sen bana neden demiyorsun? Baba benim muratta gönlüm var alırdım ben onu sana! '' dediğinde şuan şoklardaydım ben. 

''Sen kızmadın mı baba?'' diye sorduğum da ''kızdım tabii ama bana neden söylemedin? Sevenleri kavuştururdum ben!'' dediğinde kalkıp babamın yanına gittiğimde ''babacım iyisin demi sen?'' diye sorduğum da babam gayet sakin bir ses tonuyla gülerek bakın dikkatinizi çekiyorum babam gülüyordu! 

''Tamam sen ara muratı yarın akşam yemeğe gelsin evliliğinizi konuşalım'' dediğinde babamın önünde eğilerek elimi dizine koyup ''baba sen ciddi misin?'' dediğimde babam elimi tutup gözlerimin içine bakarak ''torunum durduğu yerde durmuyor her gün biraz daha büyüyor o yüzden biran önce bu nikah kıyılacak'' dediğinde başıma bir öpücük bırakıp odadan ayrılmıştı. 

Dayım bana doğru eğilip elini omzuma koyduğun da ''hadi bakalım getir babasını!'' dediğinde baba üstünde ki vurgusunu Allahtan babam varken yapmamıştı. Yüzüme samimiyetsiz samimi bir gülüş atarak ''bebeğimin babasını getireceğim!'' dediğimde bende aynı dayım gibi baba kelimesini vurgulamıştım. 

Dayım da oradan çıktığın da seda ile nihan koşa koşa yanıma gelmişlerdi. Seda gözlerini belerte belerte  bana bakarak ''kızım sen manyak mısın? Böyle yalan mı uydurulur!'' diye sessizce konuştuğun da nihan devreye girmişti bu seferde. ''ya sen gittin dedin murat diye adamın bundan haberi yok çok merak ediyorum nasıl toplayacaksın!'' dediğinde ikisine de bakıp gözlerimi devirmiştim.

Mucize Bir HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin